ERTAN AYDIN (Ankara) - Değerli Başkanım, değerli Komisyon üyelerimiz; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Ben de bu Komisyonun ülkemize, memleketimize büyük hizmetler yapacağı ümidi ve temennisi içindeyim.

1971 doğumluyum, aslen Ardahanlıyız ama ilkokul, ortaokul, lise için İstanbul'da eğitim gördüm, Küçükçekmece Lisesi mezunuyum. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji mezunuyum 1994, ardından Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetiminde master ve doktora çalışmalarına başladım. Doktora çalışmalarının bir kısmını Amerika'da Harvard Üniversitesi ve Dartmouth College'da devam ettim. Doktora bittikten sonra Ankara'da Çankaya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde on yıl öğretim üyesi olarak devam ettim. Bu arada benim doktora tezim üzerinde şimdi CHP muhabbeti oldu. Cumhuriyet Halk Fırkası parti içi çekişmeler, 1930'lu yıllar ideolojik ayrışmalar üzerinde çalıştım. CHP'nin homojen bir parti olmadığını, ben de yani bir zamansal farklılaşmalar yaşadığını doktora tezimde de yakinen görmüş biri olarak söyleyebilirim. Yani her parti için de geçerlidir. Öyle bir totalleştirme hani İngilizlerin dediği gibi "essentialize" etme çok mümkün olamayabiliyor, hakkını vermek, teslim etmek lazım. Çankaya Üniversitesinde öğretim üyeliği sırasında aynı zamanda -Hocam da iyi bilir- kamuoyu araştırmalarıyla uğraşıyorduk, Pollmark Araştırma Şirketinin ortakları arasındayım. Yıllarca Türkiye'deki kamuoyu kanaatleri üzerine çalışmalarda bulundum. Bu süreçte 2011 yılında öğretim üyeliğine son verip daha sonra Başbakanlığa o dönem Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı olarak göreve başladım. Kendisiyle yaklaşık üç yıl çalıştıktan sonra Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı döneminde Sayın Davutoğlu'nun Başdanışmanlığı görevine devam ettim. 7 Haziran seçimlerinde aday olduk, seçildik, işte kısa dönem vekillik, ardından bu dönemde de aday olma imkânımız ve ardından seçilme imkânımız oldu.

Ben Metin Bey'in söylediklerine katılıyorum. Siyasi ihtirasların ve ideolojik doğmaların bireysel kalite ve gelişimin önüne geçmemesi gerektiğini, bizim bu Komisyonda öncelikli olarak Türkiye'deki bireyin hayat kalitesini yükseltmeye dönük çalışmalar içerisinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kimi zaman siyasi ihtiraslar bu anlamdaki yapılacak çalışmaların önüne geçebiliyor. Kesinlikle biz teknik olarak, bütün siyasi düşüncelerden belki arınmış bir şekilde bireyin kalitesinin yükseltilmesi üzerine uğraş vermeliyiz. Aristo'nun siyaseti tanımlarken söylediği bir laf var: "Siyasetin en önemli hedefi erdemli bir toplum yaratmaktır." diyor. Siyasete ahlaki bir hedef çiziyor. Biz de erdemli bir toplum için eğitimin çok önemli olduğunu düşünüyoruz ve eğitimde yapılacak çalışmaları totalde Türkiye'deki toplumun erdemli vasfının yükseltilmesi noktasında etkili olacağını düşünüyoruz. Bu anlamda gerçekten bu Komisyonun çok önemli çalışmalar yapacağı kanaatindeyim. Genel olarak profillere bakıldığı vakit de bu noktada her şey yani altyapı çok iyi görünüyor. Dolayısıyla inşallah biz de elimizden gelen tüm gayreti gösterir ve Türkiye'ye bu anlamda büyük katkılar yapmaya çalışırız diye ümit ediyorum.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum.