| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Giresun Milletvekili Cemal Öztürk ve 85 Milletvekilinin, Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4058) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 07 .01.2022 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu düzenlemeyi ilkesel olarak destekliyoruz ama BOTAŞ sonuç olarak bir anonim şirket, tamam, kamu uhdesinde ama yarın öbür gün özelleştirilebilir. Bu tip uygulamaların BOTAŞ gibi bir şirket üzerinde değil, sosyal politikalar çerçevesinde yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Yani BOTAŞ şirketi elbette tarifeli bir kademelendirme yapabilir ama mantığına baktığımızda, gerekçesine baktığımızda enerji verimliliğini gerekçe olarak koyuyor BOTAŞ. Oysa biz sosyal devletiz yani sosyal devlet gerekçesini koymamış gerekçeye, maddeye dercetmemiş yani "Biz sosyal devletiz." demiyor çünkü AŞ, kâra bakar yani AŞ mantığı, anonim şirket mantığı, şirket mantığı kâra bakar; biz ise sosyal devletsek bunu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bir maddesi yapmamız gerekirdi bence yani şirket mantığı içinde bunu yürütebilirdi ama bu yoksullara nasıl sosyal destek vereceğimizi ayrıca düşünmeliydik. Ya, burada ciddi bir maddi hata görüyorum ben Cemal Bey.
Elbette, ben kademeli tarifelendirmeyi destekliyorum ama şu şekilde -ben demeyeyim, partimiz olarak- destekliyoruz, şöyle öneriyoruz: İhtiyaç sınırını belirlemememiz -bu madde de onu öngörüyor- yani her bir ilde ihtiyaç sınırı nedir diye belirleyecek. Ağrı'da kışın diyelim ki ortalama eksi 10 ve ihtiyaç sınırı 300 metreküp olabilir, Antalya'nın Kepez'ine gittiğinizde 50 metreküp olabilir. Ama orada da zorlanacaksınız, onu da söyleyeyim; Antalya'nın Kepez'ine gidin, 50 metreküp yakar ama Antalya'nın dağına çıkın, Toroslara çıkın, orada 300 metreküp yakan aile olabilir yani il bazında belirlemeniz ciddi bir sıkıntıdır. Burada "il bazında" diyor, o da ciddi bir sıkıntı. Başka iller de var bu anlamda yani dağı olan ama ovası da olan iller var, ilçeler var. Ben bunu en azından ilçe bazında belirlemek daha doğrudur diye düşünüyorum. Bu anlamda düzenleme yapmamız gerekir.
Şimdi, bu sosyal tarife meselesi... Bunu "sosyal tarife" olarak isimlendirmemişsiniz yani "kademeli tarife" olarak söylüyorsunuz çünkü sosyal anlayış bu maddeye dercedilmemiş. "Sosyal tarife" olarak adlandırmamız gerekir, bunu çekip yeniden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı boyutuyla bakmamız gerekir, bunu söylüyorum ve birinci basamağa da bizim önerimiz parti olarak... Bununla ilgili yasa teklifi de sunduk. Başkanım, geldi mi yasa teklifi size bilmiyorum ama bizim bir yasa teklifimiz oldu, beraber işleme alabilirdiniz. İhtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmasını öneriyoruz biz, çok daha radikal bir önerimiz var yani mütevazı bir ev, diyelim ki 70 metrekarelik, 80 metrekarelik mütevazı bir evi sosyal bir konut olarak değerlendirelim. Oranın iklim özelliklerine göre de birinci kademeyi ücretsiz yapmayı öneriyoruz. Sosyal devletin gereği budur yani bir ihtiyaçtır artık doğal gaz veya yakacak; ilk basamağın ücretsiz olmasını öneriyoruz ama bu sistemi nasıl finanse edeceğiz? Artan oranlı bir tarifeye geçeceğiz yani diyelim ki 300 metrekarelik evi var, 500 metrekarelik evi var, bin odalı sarayı var ve bunu bol bol yakıyor, onları da artan oranlı ücretlendirelim. Böylece, az önceki maddede tartıştığımız zenginden alıp yoksula vereceğimiz bir sistem kuralım ama bu tabii, tamamen zengin... Türkiye'de yurttaşlarımızın üçte 2'sinin yoksul olduğunu varsayarsak tamamen finanse edilemez; üçte 1, üçte 2'yi finanse edemeyebilir. Burada bir kamu desteğine de ihtiyaç olacaktır tabii ki yani kamunun bu anlamda bir bütçe ayırması gerekir BOTAŞ'a. Geçtiğimiz yıl ne yaptı? Herhâlde 60-70 milyar lira siz sübvanse ettiniz, zarar oluştu ama yanlış bir iş yaptınız, herkesi sübvanse ettiniz yani bin odalı sarayda oturana da aynı fiyattan doğal gaz verdiniz, gecekonduda oturan yurttaşımıza da aynı fiyattan doğal gaz verdiniz. O bin metreküp yaktı, öbürü 100 metreküp yaktı, aynı oranda sübvanse ettiniz. Aynı oranda sübvanse etmek eşitlik demek değildir.
BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Ayarlıyoruz, düzeltilsin diyoruz, ona da karşı çıkıyorsunuz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bekir Bey...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Neyi ayarlıyorsun? Bekir, coştun gene.
BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Uzatmak için ne lazımsa yapıyorsunuz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, yarım dakikanız kaldı, tamamlayalım lütfen.
Buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamamlıyorum.
Yapılması gereken, sosyal devlet anlayışı çerçevesinde bu yasanın -Cemal Bey'e söylüyorum, tabii ki sizlere de- yeniden düzenlenmesi. Birinci basamağın iller bazında, hatta ilçe bazında da -dediğim gibi, Antalya örneğini verdim veya İstanbul örneğini verebilirim- yeniden düzenlenmeli ve hatta -Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız belli bir gelir düzeyinin altındaki insanları destekliyor- gelir seviyesi esas alınmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir dakika rica ediyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlayalım lütfen.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hem ilçe bazında değerlendirilmesi lazım -iklim bazı- hem de gelir düzeyi değerlendirilerek belli gelir düzeyinin üstündekilere bu sübvansiyonun yapılmaması lazım yani diyelim ki Ankara'da 50 metrekarelik bir evde yaşıyorum ben şu anda, 1+1 bir evde; niye bana sübvansiyon veresiniz ki düşük konuttayım diye? Gelirim yüksekse bana sübvansiyonu vermemeniz gerekir, düşük gelir seviyelerine bunu uygulamanız gerekir diye düşünüyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım, son otuz saniye daha rica ediyorum.
Elektrikte "sosyal tarife" denildi, büyük bir kazık yedi tüketici yani "150 metreküp" denildi, 150 kilovat; oysa ortalama tüketim düşük bir evde bile artık 250 kilovat ve burada 200 liralık fatura 400 liraya çıktı yani yüzde 100'e yakın bir artış oldu. Yapılması gereken ihtiyaç sınırını belirleyip -gerçekten ihtiyaç sınırını belirleyip- ona göre sosyal...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Peki, ben de teşekkür ediyorum.