| Komisyon Adı | : | MİLLİ SAVUNMA KOMİSYONU |
| Konu | : | Millî Savunma Bakanlığının faaliyetleri ve görev alanlarına ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 24 .12.2015 |
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Sayın Başkanım, bu şeyle ilgili Sayın Müsteşar bilgi verecek, az önce sayın vekilin sorduğu, Ordu İlaç Fabrikasıyla ilgili.
Eski bir askerî hekim olarak Ordu İlaç Fabrikasının ilaçlarını yıllarca kullandım. O konuda hakikaten bilgilenirsek çok iyi olur ama az önce sayın vekilimizin bahsettiği yani bir ilacın piyasadaki hâkim firma tarafından içindeki ana maddenin daha az olmasını çok mümkün görmediğimiz belirtmek istiyorum. Çünkü, bütün ilaçlar biliyorsunuz Sağlık Bakanlığı eczacılık işlerinde ruhsatlandırılıyor. Mutlaka uluslararası kodekslere de uymak zorundadır. Ancak ben, özellikle burada orda ilaç fabrikasının benzeri, benim de başhekim olduğum dönemde, SSK ilaç fabrikamız da vardı bizim ama maalesef onlar zaman içinde tasfiye edildiler. Ordu İlaç Fabrikasının o tasfiyeden kurtulmuş olmasını memnuniyetle not ediyorum ama gerçekten bilgilerini alabilirsek eğer acaba hangi kalemlerde ne kadar ilaç üretiyor. Benim tabii çok oldu, ben 1987'de ayrıldım oradan ama ayrıldığımız zaman özellikle analjezik ilaçlar, antibiyotikler, böyle çok kullanılan ilaçlar, çok sıklıkla kullandığımız ilaçlar. Tamamı Ordu İlaç Fabrikasının ilaçlarıydı o zaman. Tabii aradan çok uzun zaman geçti, muhtemelen şimdi daha farklıdır, otuz yıla yakın bir zaman geçti. Sosyal Sigortalar Kurumu, ilaç fabrikası da Sayın Başkanım varken gerçekten 1992-1997 arasında ben başhekimken hastanemizde kullandığımız ilaçların yaklaşık yüzde 40'ı SSK ilaç fabrikasının ilaçlarıydı ve o dönemde, bunu sadece bir anekdot olarak arz ediyorum, ROCH firması rekabet edemediği için SSK ilaç fabrikasının fiyatlarıyla, sadece SSK reçetelerine girmek üzere A grubu antibiyotikler üretmişti. Hiç unutmuyorum, piyasaya Rocephin veriyordu ama sigorta hastanelerine UNICEF'in adıyla aynı Rocephin'i onda 1 fiyatına aynı ilacı girmeye çalışıyordu. O bakımdan, belki böyle çok abartılmamak koşuluyla piyasayı denetleme ve piyasaya belli bir fiyat disiplini getirme açısından kamu ilaç fabrikalarının muhafaza edilmesi yerinde bir düşünce olabilir diye not etmek istedim sadece.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Sağ olun.
Evet, başka sorusu olan arkadaşımız herhâlde yok gibi.
Sayın Müsteşarım, çok çok teşekkür ediyoruz. Ben sadece bu muharip güç oranı konusunda Komisyonumuza ayrıca bilgi verirseniz çok memnunu olurum, bunu bekliyorum. TSK'nın muharip güç oranı konusunda bilgi, mukayeseli tabii, daha sonra.
Çok çok teşekkür ediyorum.
Değerli üyeler, şimdi, önümüzdeki haftalarda Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve akabinde TÜBİTAK'tan brifing talebimiz oldu. Onları planlıyoruz. Savunma Sanayii Müsteşarlığı heyeti burada olacak, TÜBİTAK Başkanımız burada olacak önümüzdeki haftalarda ve akabinde de Silahlı Kuvvetler tesislerinde askerî fabrikaları, askerî tesisleri ziyaret programları icra edeceğiz.
Birazdan Savunma Bakanlığımız yetkililerinin bize bir yemek programları var. Orta ana binada Üyeler Restoranında yemeğimiz var. Beraberce buradan yemeğe geçebiliriz. Zaten bugün saat 14.00'te Genel Kurul başlayacak. Biraz da yemekte dostça sohbet ederiz.
Tekrar teşekkür ediyorum.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Sayın Başkanım sadece...
BAŞKAN - Buyurun efendim.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Değerli Bakanlık yetkilileri genellikle hukukçu arkadaşlar, onun için soru olarak yöneltmedik ama acaba, yine bilgi notu olarak sizler de eğer tensip ederseniz, arkadaşlarımız, değerli bürokratlarımız bize Başika Kuzey Irak'taki birliklerimiz ve onların görevleri, son olarak Yağladağı'nda karşılaşılan olaylar konusunda da acaba, örneğin Başika'ya belli bir birlik gönderildi, sonra o geri çekildi. Siz demin söylediniz, yurt dışında nerelerde görev gücümüz var? Acaba bu anlamda, ülkemizi çok daha yakından ilgilendiren, eğer çok gizli bilgiler değilse tabii yani Komisyon üyelerine sunulmasında sakınca olmamak kaydıyla acaba Kuzey Irak'ta, Kuzey Suriye'de, biliyorsunuz bu Cerablus hattı 92 kilometre, çok fazlalıkla konuşulan şeyler. Eğer değerli Bakanlık yetkilileri bu konuda da bizleri bilgilendirirlerse çok mutlu olacağız efendim, onu arz edeyim dedim.
BAŞKAN - Sayın Milletvekilim, şimdi mi, yoksa daha sonra mı?
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Hiç fark etmez efendim.
BAŞKAN - Sayın Müsteşarım, şimdi olabilir ama değilse ayrı bir seans yapabiliriz bununla ilgili. Gerçekten bu konuda, Millî Savunma Komisyonu olarak bizim de bilgilendirilmeyi... Bunu talep ediyoruz. Çünkü...
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Sayın Başkanım, eğer gizli bilgiyse basına kapalı da yapabiliriz. Yani sadece ben bilgilenme açısından, özellikle Kuzey Irak, Kuzey Suriye...
BAŞKAN - Yani güneyimizdeki gelişmelerle ilgili Bakanlıkla bir irtibat kurun, bir hazırlık yapıp tekrar bize dönerseniz seviniriz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI MÜSTEŞAR ADLİ YARDIM İŞLER YARDIMCISI HÂKİM KIDEMLİ ALBAY İHSAN BÜLBÜL - Sayın Başkanım, biz özet bilgi verebilirim müsaade ederseniz, tabii merak ediliyor.
2014 yılında Irak Kuzey Yerel Yönetimi'nin bir talebi üzerine bir kuvvet gönderildi.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Pardon, kimin talebi üzerine?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI MÜSTEŞAR ADLİ YARDIM İŞLER YARDIMCISI HÂKİM KIDEMLİ ALBAY İHSAN BÜLBÜL - Irak Kuzey Yerel Yönetimi.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Yani Kürdistan, Barzani'den bahsediyorsunuz.
BAŞKAN - Vali mi, Musul Valisi mi?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI MÜSTEŞAR ADLİ YARDIM İŞLER YARDIMCISI HÂKİM KIDEMLİ ALBAY İHSAN BÜLBÜL - Musul Valisi daha sonra.
Bu DEAŞ'la mücadele eden birliklerinin eğitimi konusunda destek sağlanmış, takriben 2.308 personele eğitim verilmiş ve bunlar da DEAŞ'la mücadelede görev almışlar. Daha sonra, Irak'ta eğit-donat kapsamında görev almışlar, müteakiben Musul Valisi'nin kendi güvenlikleri yönünden sıkıntıya girdikleri gerekçesiyle bir talep var. Bu talep doğrultusunda 2.500 personele eğitim verilmiş, Başeka'da.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Kaç kişiydiler Sayın Müsteşarım yani bizim gönderdiğimiz eğitim gücü ne kadar?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI MÜSTEŞAR ADLİ YARDIM İŞLER YARDIMCISI HÂKİM KIDEMLİ ALBAY İHSAN BÜLBÜL - Eğitim gücü hakkında şu anda yanıltıcı bilgi vermeyeyim.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - O da önemli, orada kaç kişinin eğitim verdiği çok önemli.
İkincisi, şeyi tam anlayamadım yani Türkiye Cumhuriyeti devleti, Millî Savunma Bakanlığı veya Genelkurmay, kim yetkiliyse bir egemen devletin herhangi bir valisinin emriyle oraya nasıl bir eğitim gücü gönderiyor? Yani Hükûmetin...
BAŞKAN - Bu, tabii sadece ora değil Irak Hükûmetiyle koordineli olarak gidiyor yani sadece...
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - O zaman talebin Irak Hükûmetinin talebi olması gerekir, Musul Valisinin değil. Yani şimdi Türkiye'de Konya Valisi herhangi bir ülkeden "Benim burada bir zorluğum var, gelin bana yardım edin." diye bir talepte bulunabilir mi bu ülkenin hükûmeti varken? Musul Valisinin talebine Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti nasıl cevap verebilir? Belki bu konuda belki biraz daha...
BAŞKAN - Sayın Milletvekilim, benim bildiğim bu, Merkezî yönetimin bilgisi dâhilinde oradaki valinin talebi üzerine yapılan bir yardım ya da eğitim faaliyeti.
Sayın Müsteşarım, bu konuda siz detaylı bir çalışma yapın, Komisyonumuza da detaylı bir bilgi sunumu yapalım, biz de bilelim. Çünkü biz de basından okuyoruz yani basından öğrenmeyelim, Bakanlığımızdan öğrenelim. O yüzden, bu konuda hem Kuzey Irak hem Suriye, güneyimizdeki gelişmelerle ilgili Türk Silahlı Kuvvetlerinin hâlen yürütmekte olduğu faaliyetler ve görevlerle ilgili.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI MÜSTEŞAR ADLİ YARDIM İŞLER YARDIMCISI HÂKİM KIDEMLİ ALBAY İHSAN BÜLBÜL - Yani şunu paylaşmaya ihtiyaç duyuyorum: Buraya asker gönderilirken karşılıklı Irak Hükûmeti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin görüşmeleri var, ayrıca Kuzey Irak Yerel Yönetimi'yle de görüşme var. Yani karşılıklı iki ülke arasındaki görüşmeler çerçevesinde gönderiliyor. Bununla ilgili olarak bir bilgi notu...
BAŞKAN - Siz bir çalışma yapın, o şekilde burada tekrar biz toplanalım, bir bilgi alalım.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Başkanım, bir bilgi kirliliği var bu konuda, biz de net bilgi almak istiyoruz yani hepsi o.
BAŞKAN - Evet. Bir defa şöyle bir şey var: Irak'taki merkezî yönetim ülkenin yüzde 30'una hâkim değil yani işte, DAEŞ'in yönettiği bir toprak söz konusu.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Ama Sayın Başkanım, zatıaliniz de biliyorsunuz, değerli arkadaşlarımız da biliyor, sonradan oraya 700 askerlik güç ve belli sayıda tank gönderdiğimiz zaman aynı o ülkenin tamamına hâkim değil dediğimiz Irak Hükûmeti, Birleşmiş Milletlere başvurarak bizim askerlerimizin geri çekilmesini sağladı ve ciddi bir ulusal onur kaybına uğradığımızı düşünüyorum, o nedenle sordum, bir.
Bir şeyi daha sormama izin verirseniz...
BAŞKAN - Estağfurullah.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Sayın Müsteşar, bütün dünya "IŞİD" (Irak Şam İslam Devleti) diyor. Yabancı basın ajanslarının tamamı "Iraq Sam Islamic State" diyor. Sizin bu "DAEŞ" ya da "DAİŞ" dediğiniz şey nedir Allah aşkına? Dünyanın kullandığı terminolojiyi kullanmamak niye? Ben gerçekten anlamakta zorluk çektiğim için soruyorum yani bütün uluslararası basın, hepsi "ISIS" diyor yani İngilizcesiyle, biz IŞİD diye biliyoruz, bütün dünya "IŞİD" diyor. Birisi çıkıyor, "DAİŞ" diyor, birisi çıkıyor, "DEAŞ" diyor. Nedir bu? Yani, gerçekten, açılımı ne? Çok merak ettiğim için soruyorum. Dünyanın kullandığı terminolojiyi bu terör örgütü konusunda kullanmaktan niye kaçınıyorsunuz?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI MÜSTEŞAR ADLİ YARDIM İŞLER YARDIMCISI HÂKİM KIDEMLİ ALBAY İHSAN BÜLBÜL - Müsaade ederseniz o konuda bilgi vermeyeyim, bizden ziyade...
BAŞKAN - Sayın Müsteşarım, şimdi, tabii, biraz şey daha politik.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI MÜSTEŞAR ADLİ YARDIM İŞLER YARDIMCISI HÂKİM KIDEMLİ ALBAY İHSAN BÜLBÜL - Takdimimizin, tabii, maksat ve çerçevesi dışında sorular Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Bu politik bir konu oldu.
Sayın Milletvekilim, şöyle bir şey: Her ikisi de kullanılıyor. Benim okuduğum yabancı dergilerde ikisi de kullanılıyor. Şimdi "ISIL" diye geçiyor, "DAEŞ" diye geçiyor.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Mesela BBC "ISIS" diyor, New York Times'ta okudum, "ISIS" diyor. Ben "DAEŞ" diyen hiçbir yer duymadım.
BAŞKAN - DAEŞ diyenler de var.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - O konuda şeyim. Mesela Cumhurbaşkanımız çıkıyor, "DAEŞ" diyor, Başbakanımız çıkıyor, "DAİŞ" diyor. Yani gerçekten niye bu kavram kargaşası var? Yani IŞİD desek ne olur ki?
BAŞKAN - Sayın Milletvekilim, ben NATO'nun bir toplantısına gitmiştim, NATO Parlamenterler Assamblesi toplantısına, orada raporlar vardı; "Bu örgüt nasıl doğdu?" diye. Orada dipnotunda aslında açıklıyordu ama okumadım, ben size onu ileteyim yani DAEŞ ile ISIL'ın ne farkı olduğunu orada açıklamıştı, ben size onu ileteyim. Ben de yani dipnot olduğu için okumamıştım ama orada açıklaması vardı.