KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, çok değerli Bakanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, çok değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinize saygılar sunuyorum.

Büyük Türkiye ailesinin bakanısınız Sayın Bakanım, 77 milyonun bakanısınız. Tabii ki erkeğiyle kadınıyla, çocuğuyla, yaşlısıyla genciyle hepsinden de sorumlusunuz bir nebze. Dolayısıyla, bu kadar büyük ve çok ağır bir yükünüz var.

Sayın Bakanım, yeni bir bakanlıksınız, genel müdürlükten sonra bakanlığa dönüştü. Biz, AK PARTİ hükûmetleri olarak hem aileye hem de sosyal politikalara önem veren bir hükûmetiz. Bunu da bakanlık kurarak zaten gösterdik. Bununla paralel olarak da bütçemizi misliyle artırdık. Şimdi, parasal yönden, maddi yönden iyi durumda olmanız lazım ki her tarafa yetişebilesiniz. Bu hizmetleri götürürken maddiyatın yanında personele de büyük ihtiyaç var. Nitelikli hizmet yapmamız lazım. Parasal yönden sıkıntı olmadığını görüyoruz. Ancak, bu kadar büyük Bakanlığımızın, güzel Bakanlığımızın yanında personeli bu kadar çabuk ve yeteri derecede eğitemediğimiz kanaatindeyim yani nitelikli personel bakımından. Dolayısıyla, bunu bir an önce çözmemiz lazım. Her tarafta huzurevlerimiz, her tarafta rehabilitasyon merkezlerimiz, her tarafta çocuk evlerimiz, her tarafta umut evlerimiz yani âdeta Bakanlık kendi içerisinde yarışır vaziyette çalışmalarını sürdürüyor. Dolayısıyla, nitelikli insanlara da çok ihtiyaç var. İnşallah, bunları da en kısa sürede tamamlarız. Nitelikli insanlarla bu güzel hizmetleri sunmanın mutluluğunu hep birlikte yaşarız.

Sayın Bakanım, öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Biz geçtiğimiz yıl Soma'mızda bir facia yaşamıştık. Facia yaşanır yaşanmaz biz sizleri yanımızda gördük, siz Değerli Bakanımızı ve personelinizle birlikte yanımızda gördük. Psikososyal destekleri anında Soma'ya getirdiniz. Bütün ailelerle görüştünüz anında ve belki o anda hiçbirimizin aklına gelmeyen bir şeyi daha yaptınız, hemen ertesi sabah bütün ailelere maddi yardımda bulundunuz. Biz belki bunu düşünemeyebilirdik ama sizler tecrübenizle bunu düşündünüz ve her ailemize ertesi gün Yardımlaşma Derneğinden bin lira hesaplarına para yatırdınız. Dolayısıyla, hayatın devam ettiğini gördük ve bu insanların paraya ihtiyaçları olduğunu siz düşündünüz ve ocakları tüttü, çorbaları pişti. Bundan dolayı da teşekkür ediyoruz. Ve yardımlarınız bitmedi, psikososyal destekleriniz de devam ediyor. Bu ailelerin yalnız olmadığını her daim gösterdiniz. Sadece bu, Soma'yla da kalmadı, kim yardıma muhtaçsa sizi yanında hissetti, kim "Ben muhtacım." dediyse siz orada oldunuz, kim "Mağduruz." dediyse yanında oldunuz ve inşallah, Rabb'im bu hayırlı hizmetleri devam ettirmeyi nasip eder sizlere.

Tabii, şu da var Sayın Bakanım yani aslında az önce arkadaşlarım da bahsettiler: Sokaktaki çocuklar, işte, boşanmalar. "Önleyici tedbirleri daha önce nasıl alabiliriz?"e kafa yormamız lazım. Bu çocuklarımızın sokağa düşmeden sokağa düşmesini engelleyecek projeleri hep birlikte geliştirmemiz lazım ve sokağa düştükten sonra da bu çocuklar, kötü yollara düşmeden bunları kurtarmamız lazım. Bununla alakalı çalışmalarımızı inşallah daha verimli bir şekilde devam ettiririz.

Sayın Bakanım, çocuk evlerindeki gelişmeler hakikaten bizleri sevindiriyor. Çocuklarımızı sokaktan alıyoruz, bu çocuklarımızın da bir aile ortamı içerisinde yaşamasını sağlıyorsunuz. Çocuk sabahleyin evinden çıktığı zaman, okuluna gittiği zaman annesi, evde bakıcı anne olarak görev verdiğiniz kişiler çocuklarımızı alıyorlar, okula kadar götürüyorlar ve okuldan getiriyorlar. Çocuk, okuldan geldikten sonra çantasını atıyor, aynı bir ev ortamı havasını o evde teneffüs ediyor.

Siz projelere de açık Bakanlıksınız Sayın Bakanım. Dolayısıyla, önceden 5-6 tane çocuğa bir evde 2 bakıcı anne bakarken yardımcı hizmetli, yardımcı bakıcı anne vererek de 3'e çıkardınız. Bir anne evde çocuğa bakarken diğer anne çocuğun derslerine, yemeklerine, dolayısıyla bir ev ortamı içerisinde anneyi de yormadan, çocukları da üzmeden bu ortamı sağladığınız için de teşekkür ediyoruz sizlere.

Sayın Bakanım, ben burada birkaç şeyi daha belirtmek istiyorum, takdirinize sunmak istiyorum. Mesela, biz genel sağlık sigortası uygulamasına geçtik, yeşil kart olayını kaldırdık. Brüt asgari ücretin 1/3'ünden az geliri olanlara ne yapıyoruz? Devlet tarafından genel sağlık sigortası kapsamında bunların sigortasını yatırıyoruz. Biz geçtiğimiz aylardaki torba yasayla genel sağlık sigortası prim borcu olanların, 1/3'ten daha düşük asgari ücretli kardeşlerimizin de borçlarını affettirdik. Yani, aslında bunlar borçlu olmayacaklardı, borcun tahakkuk etmemesi lazımdı. Yalnız tabii ki bunlar, vatandaşlarımızın gelip de beyanda bulunmadıkları için, gelirlerini beyan etmediklerinden dolayı borçlu duruma düştüler. Bunu Çalışma Bakanlığımızla ortaklaşa çalışarak yani belki -77 milyonumuzun kaç milyonu 1/3'ün altında gelir elde ediyorlar bilmiyorum ama sizde bunlar mevcuttur- bunları birlikte düzenleyerek bu vatandaşlarımızı hiç borçlandırmadan, torba yasayı beklemeden, bu kişileri borçlandırmadan bu yeşil kart veya genel sağlık sigortasından faydalanmasını nasıl sağlayabiliriz, bunu bence hep birlikte düşünmemiz lazım. Şöyle olabilir: Genel sağlık sigortası o vatandaşın hastaneye gittiğinde karşısına çıktığında eğer geliri 1/3'ten azsa sizin yardımlaşma derneklerine gelip o geliri tahakkuk ettirerek borçlandırma yapabiliriz. Çünkü, genel sağlık sigortası, sağlıktan faydalanmaya başladığı zaman tahakkuk eden bir durum olduğundan dolayı, Sayın Bakanım, bu çalışmaları yaparsak... Çünkü, vatandaş borçlandıktan sonra, bir şekilde devlete borçlu olduğu zaman devlet bunu affetmiyor, bir dahaki torba yasayı beklemek zorunda kalıyorlar vatandaşlarımız. Vatandaşlarımızın da üzüldüklerini araziye çıktığımızda hep birlikte görüyoruz Sayın Bakanım.

Sayın Bakanım, sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Muhtaç eşi veya çocuğu askere giden vatandaşlarımıza ayda 250 lira aylık bağlayarak muhtaç kişilere, bunların bir nebze olsun maddi yönden faydalanmasını da sağladınız. Eşi ölmüş kadınlarımıza da dul aylığı bağlayarak onların da bir nebze hayatını kolaylaştırdınız. Yalnız, araziye çıktığımız zaman "Bayanlara bu aylığı bağlıyorsunuz da erkeklere niye bağlamıyorsunuz?" diye dul vatandaşlardan tepkiler geliyor. Bunu da dikkatinize sunmak istiyorum.

Sayın Bakanım, ben sizin Bakanlığınızın bütçesinin hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyorum. Çok hayırlı hizmetler ediyorsunuz. Gerek dullarımızın, yetimlerimizin, muhtaç asker ailelerimizin gerekse bilhassa engelli kardeşlerimizin, ailelerin dualarını aldığınızı unutmamanızı burada bir kez daha söylüyorum ve bütçemizin hayırlı olmasını temenni ediyorum.