ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi'nin 21'inci maddesini görüşüyoruz.

Nükleer Düzenleme Kurumuna verilebilecek yükümlülüklere ilişkin düzenleme yapılarak Kurumun mal ve varlıklarının devlet malı statüsünde olduğu, Kurumun gelirlerinin giderlerini karşılamaması durumunda yapılacaklar belirlenerek, Kurumun işlem ve hizmetlerine ilişkin hususların yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmaktadır.

Bu madde ile Nükleer Düzenleme Kurumuna ilişkin 3 fıkrada da yine belirsizliklere işaret edilmektedir. I. Fıkrada, "Kuruma, düzenleyici faaliyetlerini zafiyete uğratacak, bu faaliyetlerle çelişecek veya faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütmesini engelleyecek yükümlülükler verilemez." denilmektedir.

Anayasa Mahkemesi kararıyla hukuk dışı olduğu kararlaştırılan mevcut uygulamada bu sorunlar yaşanıyor olmalı ki böyle bir düzenlemeye yer verilmiş. Düzenlemenin devamında "Kurumun mal ve varlıkları devlet malı sayılır. Kurumun malları, varlıkları, hak ve alacakları haczedilemez ve rehin edilemez." denilmekledir.

Düzenlemesinin gerekçesinde bu düzenlemelerin hangi gerekçeyle yapıldığı açıklanmamıştır. Ayrıca ikinci fıkradaki "Kurumun gelirlerinin giderlerini karşılamaması durumunda fark, genel bütçeden karşılanır. Süresinde ödenmeyen kurum alacakları 6183 sayılı Kanun'un 51'inci maddesinde belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanan faizi ile birlikte genel hükümlere göre takip ve tahsil edilir. Kurumun uygulayacağı işlem ve hizmet bedellerine ilişkin hususlar kurum tarafından yönetmelikle belirlenir." düzenlemesinde ilk cümle nükleer santrallerin kamu bütçeleri üzerinde işletmeye başlanıldığında dahi yük olacağını göstermektedir.

Halka açıkça yalan söylenerek, bu enerjinin ucuz ve üretken olduğu ifade edilirken kendini dahi maddi olarak çeviremeyen bu santrallerin kamu bütçelerine yük olacağının itirafı bu düzenlemede sunulmuştur.

Diğer maddelerde ifade edilen risk ve zararlar ortaya çıkmasa bile bu işletmenin zarar edebileceği ve zararın genel kamu bütçesinden ödeneceği yasa ile belirlenmeye çalışılıyor.

Kurumun hukuki açıdan statüsünün tanımlanması gereken bu maddede mali riskler öncelikli görülmüş olacak ki kurumu tanımlamak yerine bu düzenlemelere yer verilmiştir.

Nükleer gibi riskli bir başlığın hiçbir hususunun yönetmeliklerle belirlenmemesi gerektiği, tüm düzenlemelerin kanunlarla, kamuoyu önünde, şeffaf ve bilimsel tartışmalarla yapılması gerektiği bilinmelidir. Bazı hükümlerin yönetmelik ile yapılması zaten düşük olan kamuoyu denetimini imkânsız hale getirecektir. Bu nedenle de maddenin tekliften çıkarılmasını öneriyoruz.