MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Sayın Başkanım, ben de çok teşekkür ediyorum. Bakanlık yetkililerimiz de aslında konuyla ilgili çok detaylı bilgiler verdiler. Baktığımız zaman, mesela, 2 devlet arasında yapılan bir anlaşma. Özellikle Bakan Yardımcımız Sedat Bey az önce bunun gerekçelerini tek tek anlattı. Devletler arası bir anlaşma olduğunu özellikle vurguladı. Bizim kendi içimizdeki, kendi aramızdaki ilişkilerin boyutlarından da bahsetti. Tabii, burada, özellikle bir gayret var, gayret şu: Elbette muhalefetin eleştirilerini anlıyoruz, eleştiri olabilir. Muhalefetin yapacağı şey zaten eleştiridir. Son derece doğal ama bir "Katar" kelimesi üzerinden -şimdi nasıl izah edeyim- yani çok gerçekçi olmayan bazı eleştiriler olduğunu düşünüyorum. Bir de meselenin özellikle kişiselleştirilen boyutuyla ilgili konuyu da yadırgadığımı özellikle ifade etmek istiyorum. Bir büyükelçimiz, Sayın Milletvekilimiz Erozan Bey söyledi, az önce Yunus Emre Bey de benzer bir şey söyledi.

Şimdi, Bakan Yardımcımızın ifadeleri son derece açık, uluslararası ilişkilerde bir karşılıklı dayanışma var, dostluk var. Bunun yanında özellikle bunu işte kişisel ilişkidir, bireysel ilişkidir; bu boyuta taşımaya çalışmak aslında eleştiri anlamında biraz haksızlık olduğunu düşünüyorum, çok doğru da olmadığını düşünüyorum. Şimdi, bizim uluslararası alanda her devletle, birbirinden değerli her devletle ilişki kurmamız son derece doğaldır. Batıdan bir devletle kurunca "Tamam, olur." ama işte, bizim bölgemizden bir devletle ya da yakın coğrafyamızdan bir devletle kurduğumuz zaman -ki daha önceki Dışişleri Komisyon toplantılarında da benzer şeyler yaşadık- eleştirilerin çok farklı bir boyuta doğru gittiğini maalesef görüyoruz. Sonuçta bu bir uluslararası anlaşma, Emniyet ile Katar Devleti arasında güvenlik anlaşması ve bizim orada vereceğimiz bir hizmetle alakalı bir anlaşma. Allah polisimizi, askerimizi bu tip görevlerde bulunan vatandaşlarımızı korusun. Hiçbir vekilimiz ve hiç kimse oradaki askerimize ya da polisimize bir zarar gelmesini asla istemez; bu, tekrar edildi. Bu kaygıyı hepimiz güdüyoruz ama anlaşmalar da elbette yapılacak, ilişkiler elbette geliştirilecek, Uluslararası alandaki dostluklar daha ileri seviyeye taşınacak. Bunu da böyle bilmek lazım.

Ben, tekrar Bakanlık yetkililerimize verdikleri bilgiler için teşekkür ediyorum. Bu anlaşmanın da hayırlı olmasını diliyorum.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Evet.

Asuman Hanım, buyurun.

MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Bir şey söyleyeceğim Sayın Bakanım müsaade olursa.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Peki.

MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Ya, şimdi, söylemeyecektim ama Utku Bey gazeteci, ben de gazeteci kökenli birisiyim; sabah "tweet"ini gördüm. Ukrayna'yla alakalı bir girişle başlayıp "İlk kez Dışişlerinden Bakan Yardımcısı düzeyinde bir yetkili bugün Mecliste." diye bir ifadesi var. Yani bakan yardımcılarımız her zaman Meclise geliyorlar, ilk kez de gelmiyorlar. Yani Hükûmetimiz başından itibaren bu süreci yönetiyor, sürekli açıklamalar yapılıyor; İletişim Başkanlığımızdan yapılıyor, Cumhurbaşkanlığı Sözcümüzden yapılıyor, Hükûmet Sözcümüzden yapılıyor, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapılıyor ama bugünkü "tweet"ine baktığımız zaman, işte, "Dünya Ukrayna'yla konuşurken biz bugün işte, Katar'ı konuşuyoruz, Togo'yu konuşuyoruz." gibi bir "tweet" atılmış yani bu gerçekten çok garip bir yaklaşım tarzı. Yani biz geçtiğimiz hafta -Sayın Başkanımızın da nezaketiyle sağ olsun, bir iletişim kazasından kaynaklanan- bu anlaşmayı zaten görüşecektik ama şimdi kalkıp da bugün bu anlaşmayla ilgili, anlaşmanın gündeme alınmasıyla ilgili hem Komisyon Başkanımızı eleştiren hem de Bakanlığımızı eleştiren bu yaklaşımın açıkçası ben çok doğru olmadığını düşünüyorum, hele hele Komisyon toplantısına gelirken böyle bir "tweet"in atılmış olmasını büyük bir talihsizlik olarak değerlendiriyorum.

Teşekkür ediyorum.