BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Değerli milletvekillerim, bugün sosyal ağ temsilcilerini dinlemeye devam ediyoruz. Linkedln'in çok değerli yöneticileri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dijital Mecralar Komisyonumuzda misafirimiz. Bugün aramızda Joshua Reiten, Yasin Beceni, Zeynep Ünlü, Zeynep Ece Özegin Kocaman, Serbülent Şengün misafirimiz olarak bulunmaktalar; kendilerine bir kez daha "Hoş geldiniz." diyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde misafir etmekten mutlu olduğumuzu belirtmek isteriz.

Çok değerli milletvekillerim, Komisyonumuz yoğun çalışmalarına devam etmekte, ben bu karda, kışta, bu yoğun hava muhalefetinin yaşandığı günlerde dahi zaman ayırıp buraya gelen ve partilerindeki toplantıları dahi erteleyerek, Komisyonumuzun çalışmalarını önemseyerek burada olan çok değerli milletvekillerime çok çok teşekkür ediyorum. Onlar iyi ki varlar ve onların bu gayretli çalışmalarıyla Komisyonumuz, gerçekten, kurulduğu günden itibaren Türkiye'de fark oluşturan ve dijital dünyaya dair farkındalık oluşturan çalışmalara imza attı.

Bütün toplantılarda dile getirdiğimiz gibi, corona salgını dijital çağın doğumunu erkene aldı ve günümüzde artık dijital bir dünyanın başladığını söylemek yanlış olmayacaktır. Dijitalleşen hayatlarımız, dijitalleşen ekonomi, dijitalleşen ticaret, dijitalleşen siyaset, dijitalleşen iş dünyası gerçekten yeni bir çağın başladığını işaret ediyor. Bunun da ötesine giderek Ukrayna-Rusya savaşında yeni bir hibrit savaşın yaşandığını ve konvansiyonel savaşın ötesinde bir sosyal medya, dijital ağ savaşının da eş zamanlı olarak çok katmanlı bir biçimde devam ettiğini ve özellikle dijital ağlarda dezenformasyon, eski videoların paylaşılması ve sürekli algı operasyonlarının yapılması aslında bu konuda Komisyonumuzun ne kadar yerinde çalışmalar yaptığını ortaya koymaktadır.

Çok değerli milletvekillerim, bundan yakın bir süre önce dahi bir insanla tanışmak için yan yana gelmemiz gerekiyordu, yüz yüze görüşmemiz gerekiyordu ve ilk izlenimimiz hoşumuza gittiyse o insanla görüşmeye devam ediyorduk fakat hoşumuza gitmediyse bu görüşmeleri sonlandırıyorduk. Artık yüz yüze görüşmenin ortadan kalktığı ve insanların birbirlerini tanımadan, birbirleriyle buluşmadan, birbirleriyle yüz yüze dahi gelmeden sosyal ağlar üzerinden birbirlerinin beğenilerini, zevklerini, fiziksel özelliklerini, duygusal özelliklerini öğrenerek birbirleriyle temas kurduklarına şahitlik ediyoruz.

Bizim Komisyonumuz bugüne kadar dünyanın en önemli dijital ağlarının temsilcilerini misafir etti. Buraya Facebook, Instagram, Google, Youtube, TikTok temsilcileri geldi, Komisyonumuzun çok değerli milletvekillerine bilgiler verdi; eksik bilgiler verdi, fazla bilgiler verdi. Böyle bir bilgilendirme dahi başlı başına çok önemliydi, ilk adımın atılması, dijital diplomasinin sağlanması bakımından çok çok önemliydi.

Değerli basın mensuplarının ve Komisyonumuzun değerli üyelerinin merak ettiği çok önemli bir konu var. Artık küresel bir sorun hâline gelen dezenformasyon konusuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisinde çalışmaları devam eden bir yasa tasarısı bulunmakta. Her zaman dile getirdik, artık bu savaş dolayısıyla bir kez daha görüyoruz ki sosyal ağlar üzerinden yapılan enformasyonlar ve dezenformasyonlar siyaset kurumunu ve dolayısıyla demokrasileri rehin almış durumda. Özellikle Batı demokrasilerinde yaşanan temsil krizleri karşısında sosyal ağlar üzerinden başlatılan dezenformasyon kampanyalarının savaşın kendisinden ya da yaşanan olayın kendisinden daha büyük tahribatlar yaptığına ve özellikle ülkelerin sosyal ağlar üzerinden yeni bir yapılanmaya gittiklerine şahitlik etmekteyiz.

Bu toplantı vesilesiyle bir kez daha dile getirmek isterim ki; bizim, AK PARTİ Hükûmeti olarak sosyal ağlarla ilgili yaklaşımımız nettir. Bu noktada, tüm dünyada olduğu gibi sosyal ağların özgürce çalışmalarına devam etmesinden yanayız. Yapacağımız yasa sosyal ağları düzenleyen bir yasa değildir; dezenformasyonla ilgili bir düzenlemedir. Bu noktada Batı demokrasilerinde, Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de, Amerika'da hangi yasal düzenlemeler varsa Türkiye'de de o düzenlemelerin olacağını bir kez daha kayda geçirmek isterim. Hükûmet olarak yaklaşımımız bu noktada hem kişisel özgürlüklerin korunması hem de ulusal güvenliğin ve kamu düzeninin sağlanmasıdır; bunu bir kez daha dile getirmek isterim. Hepimizin çok iyi bildiği gibi, dijital ağların günümüzde bir kötülük merkezi hâline dönmesi, insan ticaretinden nefret suçlarının işlenmesine, siber faşizminden ergen mobbingine, diğer taraftan çocuk haklarının istismarına, kadın haklarının istismarına, sosyal ağların bir açık cinsellik merkezi hâline gelmesi, buraların açık bir uyuşturucu bağımlılık merkezi hâline gelmesi ve buradan uyuşturucu satıcılığının yapılıyor olması dahi aslında bu ağların hem önemini hem de bu noktada, bu ağlarla ilgili yapılacak düzenlemelerin kıymetini ortaya koymaktadır.

Ben sözlerimi fazla uzatmak istemiyorum. Bugün çok değerli temsilcileri dinleyeceğiz, çok değerli milletvekillerimizin katkılarını alacağız ve dijitalleşen dünyada Linkedln'in dünyaya bakışını, Türkiye'ye bakışını, dezenformasyon meselesine bakışını, diğer ülkelerle kurduğu yönetsel, hukuksal, mali ilişkilerinin Türkiye'yle karşılaştırmasını anlatmalarını rica edeceğiz.

Ben bu vesileyle bir kez daha, yoğun çalışmaları arasında toplantımıza gelen kıymetli milletvekillerime tekrar tekrar teşekkür ediyorum.

Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların bir an önce sonlanmasını, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini, orada bir tek çocuğun, bir tek kadının dahi ölmemesini, bir tek sivil insanın dahi ölmemesini temenni ediyoruz; dua ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın da dile getirdiği gibi ve diğer siyasi parti liderlerinin de dile getirdiği gibi, bizim için Rusya da çok önemlidir, Ukrayna da çok önemlidir. Biz dostluk ilişkilerimizin devam etmesini ve burada, bu sıcak çatışmaların bir an önce son bulmasını ve özellikle sosyal ağlar üzerinden devam eden bu dezenformasyonun bir an önce son bulmasını temenni ediyoruz. Aslında dijital ağların önemine dair en çarpıcı fotoğraflardan bir tanesi; cephelerde dahi, siperlerde dahi insanların yanlarında bir tarafta silahları bulunurken diğer tarafta cep telefonları üzerinden yaptıkları yayınlar yeni bir hibrit savaşın başladığını da ortaya koymaktadır.

Ben tekrar tekrar hepinize teşekkür ediyorum, katılımlarınızdan dolayı şükranlarımı sunuyorum.

Şimdi sözü çok değerli temsilcilerimize veriyorum.

Buyurun, söz sizdedir.