KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Şimdi, bakın, ikinci üniversiteye gelince, kurulmakta olan üniversiteye gelince, Bursa Eğitim ve Kültür Vakfı... Hani burada fakülteler belirlenmiş, bu gerekçede fakültelerin belirlenmesinin nedenini öğrenmek isterdim. Yani YÖK buna "Şu fakülteler." diyor. Ya, hangi ölçütlere göre bu fakülteler dediniz, niçin hukuk fakültesi demediniz, niçin tıp fakültesi demediniz? Neden bunu söylüyorsunuz? Ya, böyle bir şey olabilir mi, böyle bir gayri ciddi yaklaşım olabilir mi? Üniversite kuruyorsunuz siz. Peki, neden değil? Bu açıdan burada gerekçe yok. Yani bir yasa gerekçesiz olabilir mi? "Bu maddeyle Bursa Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından Bursa'da Mudanya Üniversitesi kurulması amaçlanmaktadır." Ya Rabb'im, zaten maddede belli bu, bu gerekçe değil ki. Hani kendi kendimize saygı duyalım, bu gerekçe değil. O zaman gerekçe yazmayalım, gerekçe yazmayalım, yapabiliyorsak, bu açıdan...

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Hocam, onun gerekçesi bellidir de...

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Hayır, bellidir ama...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Niye yazılmamış?

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Safa Bey, açıklar mısınız? Muhtemelen o fakülteler Mudanya ilçesinde bulunan fakültelerdir. Biz de büyük ilçelerimizde benzer hazırlıklar yapıyoruz Konya olarak ve üniversiteyi kurmadan önce...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Yeni kurulmuş...

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Ama o zaman, benim meslektaşım...

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Yeni üniversiteyi kurmadan önce mevcut üniversitelere bağlı birtakım fakülteleri hazırlıyoruz. Mesela, Akşehir'de bu hazırlıklarımız sürüyor, Nevşehir'de bu hazırlıklarımız sürüyor, Seydişehir'de, Ereğli'de bu hazırlıklarımız sürüyor. Ereğli'ye bağlı veya Ereğli merkezli bir üniversite kurulduğunda, bunlar üniversite boşlukta olmasın, altyapısını oluştursun diye hazırlanan fakültelerdir, bunların hepsinden de YÖK'ün haberi vardır, üniversite rektörlüklerinin haberi vardır. Yani ben sizin anlayışınızı saygıyla karşılıyorum "Burada bir sıkıntı mı var, acaba Komisyon bir şeye mi alet ediliyor?" şeklinde bir kuşkudan bahsediyorsunuz fakat YÖK'ün denetim mekanizmaları açık, hukuk kurumları açık, mahkemeler açık. Siz hukukçusunuz, ben size bunları niye söylüyorum? Biz burada getirilen öneriyi tartışalım, denetlemeyle ilgili sorunlar varsa, bildiğimiz birtakım kuşkular varsa kanun yolu açık, şikâyet yolu açık, şikâyetlerimizi yapalım bence.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bunu yaparken önleyebileceğimiz şeyleri de önleyelim Hocam.

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Yani ama mesela şeyi...

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Şimdi, Sayın Meslektaşım, tamam, anladım...

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Hocam, sorunuzun cevabı tam budur. Yani Mudanya Üniversitesinin altyapısını hazırlamak üzere önceden birtakım fakülteler kurulmuş, açılmış, öğrencileri alınmıştır; orada bir yönetim oluşturulmuştur...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır, öyle bir şey...

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Burada kuruluyor ya.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Şimdi, Sayın Başkan, bitiremeyeceğim mi? Hep başkaları konuşuyor. Ya, sağ olsun ama şimdi değerli meslektaşımın bu müdahalesi karşısında bana iletilen bilgi notundan sadece bir paragraf okuyacağım çünkü ben burada gerekçe göremiyorum. Burada 5 fakülte kuruluyor, neden 5 fakültenin kurulduğu, neden 3 değil de 5 olduğu, neden 10 olmadığı, neden başkalarının değil de bunların kurulduğu gerekçede yok; bunlar, gerekçede yazılır. Bakın, bana iletilen bilgi notundan sadece 2 cümle okuyacağım: "Bursa Eğitim ve Kültür Vakfının kurucusu Giyasettin Bingöl aynı zamanda 'Türkiye'de şeriat hukuku temelinde Kürt devleti kurma girişimlerini yaymak ve din devleti kurmak.' istediği gerekçesiyle kapatılan, daha sonra Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı adıyla yeniden faaliyete geçen Zehra Vakfının kurucuları arasında yer alıyordu. Bursa Eğitim ve Kültür Vakfının açtığı okullar arasında Namazgah Giyasettin Bingöl İlkokulu isimli bir okul da bulunuyor." Şimdi, ben bunu değerli meslektaşımın bu müdahalesi üzerine, bakın, bu tür bilgiler var. Şimdi, bu bilgiler...

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Şey...

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Bir saniye, ben bitireyim. Bu tür bilgiler var.

Ben bu tür bilgilere ne zaman itibar etmem? Ben burada gerekçe gördüğüm zaman itibar etmem.

ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum) - Hocam, bunlar özel üniversite...

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Hayır, lütfen, Hanımefendi, ben konuşuyorum, siz söz alırsınız konuşursunuz, 10 kere kesmeyin sözümü.

Özel üniversite... Biraz önce okudum ben Anayasa'yı, dinlemediniz galiba.

ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum) - Hocam...

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - E, tamam, madde 130 son, buna göre kuruluyor yoksa özel üniversite benim bahçeme fidan diker gibi kurulmaz ki.

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Bahçenize fidan dikmiyor Hocam. Mudanya'da adam kendi mülküne üniversite yapıyor. Bunda ne var ki yani?

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Efendim?

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Ta işi şeriata kadar...

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Ya, ben "Bir şey var." demedim.

BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Bir dakika... Hocam, tamamladınız mı? Şimdi, söz vereceğim YÖK Başkan Vekilimize.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, tamam, bitiriyorum.

Ben "Bir şey var." demedim, ben burada "Gerekçe yok." dedim. Gerekçe olmayınca o zaman ister istemez bu tür bilgiler kirli de olabilir doğru da olabilir; bunların önünü almak mümkün değil. Biz burada yasa çıkarıyoruz, üniversite kuruyoruz, bir üniversitenin adını değiştiriyoruz, üniversite kuruyoruz, Anayasa'nın amir hükümleri çerçevesinde bunu yapıyoruz. YÖK Başkan Vekili burada, eğer bu konudaki alınan kararlarda, yapılan önerilerde, işlemlerde eksiklik yapılmışsa o zaman o diyecektir ki: "Sayın Başkan, bu toplantıyı yarına kaydıralım, biz bu işlemleri inceleyim." Ama bugünkü gördüğüm tablo itibarıyla, bu yasanın gerekçesi bulunmamaktadır, yasa gerekçeyle çıkarılır, dolayısıyla şekil yönünden eksiktir. Bu yasanın oylanması gerekçe değildir, gerekçe değildir; buraya gerekçe yazmak lazım, her ikisi de gerekçe değildir. Şimdilik söyleyeceğim bu kadar.

Teşekkür ederim.