| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4258) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .03.2022 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Şöyle ki bizim değerlendirmelerimizden sonra sizlerin değerlendirmelerinde... Şimdi, ben zaten onu söyledim, vakıf ve devlet üniversitelerine bakışımızı, ne diyoruz, onu tartışmıyoruz biz burada ve onunla ilgili de bir şey ortaya koymadık biz.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Hep onu tartıştık ya!
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Sadece mevcut vakıf üniversitelerini ve vakıf üniversitelerinde yaşanan sorunları dile getirdik. Doğal olarak bu Komisyonda eğer bir vakıf üniversitesi kuruluşu var ise doğal olarak da bunları, bu sorunları biz gündeme getirmek durumundayız. Yeni bir vakıf üniversitesi kuruluyor.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Konuşulmuş sorunların tekrarı yani.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Birkaç konuyu söyleyeceğim sadece, izin verirseniz birkaç dakika. Doğal olarak bunlardan bir tanesi benim temel olarak sorduğum; bu vakıf üniversitelerinin belli sermaye gruplarıyla, belli lobilerle, belli bir şekilde, hızlıca üniversite açabilmeleri. Bu, temel bir sorun, biz bunu yaşadık çünkü. Hangi lobiler, neler? Bir tanesi, işte bu, şu an ismini değiştirdiğimiz üniversitede yaşanıyor. Bunun detaylarını ben eminim ki YÖK çok iyi bir şekilde biliyor, biliyor orada neler yaşandığını, ben de sizin bilgi sahibi olmanızı söyledim. İsmi değiştirilen üniversite için diyorum.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Sayın Özdemir, bunları biraz önce konuştuk ama ya, aynı konuları tekrar ediyoruz.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bir şey daha söyleyeceğim, şöyle söyleyeceğim: Şimdi, burada bir isim değişiyorsa bu ismi değiştiren üniversitede ne oldu? Şimdi, ben bunu sormak durumunda değil miyim Değerli Hocam?
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Biz cevap veremeyiz ki buna, bu yargının meselesi, ruhsatı belediye vermişse onun meselesi.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır, burada verilmesi gerekmiyor mu? Bu Mütevelli Heyet Başkanı...
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Yetkili olmadığımız bir alanda nasıl vereceğiz?
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Değerli Hocam, bu Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı neden bu üniversiteyle davalık ve bu üniversitede ne tür bir sermaye sorunu yaşanıyor?.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Sayın Özdemir, bakın, bunları on dakika konuştunuz, anlattınız. "Yeni bir şey söyleyeceğim." diyorsunuz, aynı şeyi tekrar ediyorsunuz.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Peki, şöyle bir durum var, şunu söylemek istiyorum ben.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Yani bu insanların da bir artık şeyi var, vaktine saygı gösterin.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Biliyorum evet, farkındayım, ben onu söyleyeceğim zaten.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Ama aynı şeyi söylüyorsunuz. Bakın, buradaki insanlar sizin konuştuğunuzu anlıyor.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Farkındayım. Hayır, sadece...
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Bakın, bütün vekillerimize söz veriyorum ama hep aynı şeyi tekrar ettiğiniz zaman insanların sabrı tükeniyor, lütfen ya! Biraz önce bunların hepsini konuştunuz, lütfen ya.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Değerli hocam, şöyle bir şey, bakın, aynı şeyi tekrar etmiyorum ben. Burada vakıf ve devlet üniversiteleri arasında bir fark ve bunlara karşı olduğumuz, özellikle de vakıf üniversitelerine; biz böyle bir tartışma içine girmedik. Ben ne söylediğimi tekrar etmek durumunda kaldım o nedenle. Çünkü böyle bir genelleyici konuşmalar oldu burada, ben de bunu açıklığa kavuşturmak durumundayım.
Şimdi, saat dördü çeyrek geçe veya dört buçuk gibi buraya bu kanunun geleceğini öğrendim. Değerli Nazım Hocam, doğal olarak Bursa'ya gidip bu okulları görme ve bu okulun sahibiyle ilgili detaylı bilgiye sahip olamadık, doğal olarak da burada soruyoruz biz. Lale Hocam Bursa Milletvekili olarak, değerli de bir akademisyen olarak birçok detaylı bilgiyi verdi. Biz, burada, gerekçede olmayan şeyleri sorduk size değerli hocam veya diğer hepimiz. Siz eğer bunları, bu kurumun geçmişini bu gerekçede anlatsaydınız, bu kurumun nerede, nasıl kurulacağını anlatsaydınız, neden burada sağlık bilimleri ya da meslek yüksekokulu kurulduğunu... Şimdi, siz, meslek yüksekokulu ve sağlık bilimleri kurarken biz milyonlarca sağlık bölümünden mezun öğrencilerin nasıl işsiz kaldığını sormak durumunda kalırız. Niye açıyoruz tekrar? Bir fizibilitesi yapıldı mı bunun, var mı buraya ihtiyaç? Meslek yüksekokullarının ne durumda olduğunu... Ben görev yaptım meslek yüksekokullarında ve Anadolu'dakilerin de vakıf üniversiteleri... Olumlu bir şey, meslek yüksekokulları da belki nitelikli bazı elemanlar yetişmesine katkıda bulunmuşlardır. Çünkü devletteki meslek yüksekokullarının sorununu gördük. Hani bu sorunları dile getirmek durumundayız, onu söylemek istiyorum ama şimdi karşı taraftan bize bu dört buçukta getirilmiş, hızlıca getirilmiş ve hani biz bunları anlatırken -deneyimlerimiz, akademisyenler, işte alandan gelenler, yöneticilik yapanlar, bunları dile getirirken- karşı taraftan gelen vücut dili ise "Ya, bu neden söylendi?" "Bitsin de..." İşte Hasan Vekilimiz İç Tüzük'e gitti. "Araştırma önergesi de zaten veriyorsunuz, konuşuyorsunuz."
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Konuşuyorsunuz demedim, ciddi paradoks yaşıyorsunuz.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Yani, şimdi, şöyle bir duruma geliyor.
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Zevkle dinledik hocam.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Şöyle yapalım: İç Tüzük değiştirilsin, burada biz hiç konuşmayalım ya da böyle bir toplantı olmasın.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Sayın Özdemir, on beş dakikadan aşağı konuşmadınız; hâlâ böyle diyorsunuz. Bakın, Komisyon üyeleri konuşmuyor, siz her toplantıya geliyorsunuz. Ben size mütemadiyen her toplantıda, her bastığınızda söz veriyorum. Hâlâ şu lafları duyunca benim sabrım taşıyor, anlatabiliyor muyum.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Lütfen kendinize saygı duyun, buradaki insanlara saygı duyun, böyle bir şey olmaz ya!
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ben size teşekkür ediyorum söz verdiğiniz için.