ŞAHİN TİN (Denizli) - Teşekkür ederim Başkanım.

Değerli Komisyon üyesi arkadaşlarımız, yine kanun teklifini veren çok değerli İsmail Bilen Başkanım, Bakan Yardımcılarımız, bürokratlar; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tüketicinin korunması hakkındaki kanun teklifinden önce de birçok maddelerle tüketicinin hakları korunmaya çalışıldı ama bu en son yapılan düzenlemeyle -günün şartlarına uygun internettir, sosyal medyadır, diğer alım şekilleriyle- ve tabii ki aynı zamanda, yine inşaat ve buradaki sektördeki düzenlemelerle, devre mülk düzenlemeleriyle ne yapıyoruz? Burada tüketicinin haklarını korumaya çalışıyoruz.

Şimdi, burada tabii ki hepsi bir anda tamamlandı, dört dörtlük oldu anlamında bakmamak lazım, belki de eksikleri olabilir, bunları da tamamlamak bizim görevimiz, hepimizin görevi diye düşünüyorum. Bu anlamda çünkü tüketiciler mağdur oluyor gerçekten birçok alanda, özellikle e-ticaret yoluyla alışverişlerde bunu hep beraber görüyoruz çünkü a malını alırken adam b malını, c malını gönderiyor ve o da mağdur oluyor ve uzun süre bunun çözümlenmesiyle ilgili de sıkıntılar yaşanıyor. Bu ve benzeri birçok alanda inşallah bu yaptırımlarla, cezai müeyyidelerle bu da piyasamızı düzenlemiş olacak. Tabii, burada bunu yaparken hem tüketicinin hem de üreticinin haklarına iyi bakmak lazım; burada kötü niyetli tüketicilerden iyi niyetli üreticileri korumak gerektiğini düşünüyorum bu anlamda. Teklifi hazırlayan ve emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ederim.

Bir de şuna değinmek istiyorum. Şimdi, burada, arkadaşlarda şöyle bir algı var: Sanki kanun teklifleri bakanlıklardan veya kurumlardan direkt buraya geliyor gibi. Aslında öyle değil yani ben de birçok kanun çalışmasında bulundum, komisyonlar var, gidiyoruz, orada kanun çalışmasında bir ay öncesinden, iki ay öncesinden bakanlıklardan arkadaşlar geliyor, bizim milletvekilleri ve tabii ki burada diğer vekillerle beraber çalışma yapılıyor bir kere ve diğer kurumlardan da muhakkak ve muhakkak görüş alıyoruz, orada emin olun. Görüş almadan zaten yapamazsınız çünkü o zaman piyasanın nabzını alamazsınız, piyasanın ne istediğini bilemezsiniz ki o zaman nasıl kanun yapacaksınız. Eğer bunu yapmazsak o zaman biz haksız duruma düşmüş oluruz.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Tüketici derneklerinden, federasyonlardan görüş aldınız mı?

ŞAHİN TİN (Denizli) - Var burada; bakın, tüketiciyi koruma dernekleri var burada. Ali Bey, var şuradaki maddelerde, hepsi var, bakın. Tüketiciyi Koruma Derneği, Türkiye Sigorta Birliği, Tüketici Hakları Derneği Devremülk ile Devre Tatil Yatırımcıları ve Pazarlamacıları Derneği, termal mağdurları bunlarla ilgili hepsinden görüş alındı. Ben şunu anlatmak istedim: Yanlış bir algı varsa veya bilmediğiniz bir konu; bunu açıklamak, bunu bilgilendirmek anlamında bu konuya değinmek istedim yani öyle bir gece önce geldi anlamında bir algı kesinlikle yok arkadaşlar. Benim de mesela bir kanun teklifim vardı, ihracatı geliştirmeyle ilgili biliyorsunuz, bunun üzerinde tam üç ay çalışma yapıldı yani üç ay boyunca çalışma yapıldı, bakanlıklarla yapıldı; piyasadan, İhracatçılar Birliğinden görüş alındı, odalardan, sanayi odasından görüş alındı. O yüzden, buna ben kendim şahidim, öyle boşa harcanan bir şey yok.

Diğer bir konu da, değerli arkadaşlar...

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Bize niye söylemediniz Komisyon üyeleri olarak? Önceden biz de çalışırdık yani.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Şimdi size gelişi konusunda bir şey demiyorum, ona Başkanımız cevap verdi zaten değerli arkadaşlar.

Şimdi, bir de şunu söylemek istiyorum: Şimdi, biliyorsunuz, iki yılı aşkındır süren pandemi kaynaklı, dünya hem ekonomik hem sosyal hem sağlık alanında bir kriz ve sıkıntı içerisinde ve biz de bunun içerisinde mücadele ediyoruz. Şimdi, bunun yanı sıra Avrupa'yı ve dünyayı belki saracak olan bir Rusya-Ukrayna savaşı var. İnşallah bu savaş bir an önce biter, masum insanlar ölmez ve bir an önce de barış sağlanır dileklerimizi iletmek istiyorum. Ama bu savaşın getirmiş olduğu ekonomik bir kriz dünyayı sarmış durumda, özellikle enerji; petrol fiyatları, doğal gaz fiyatları...

Şimdi, burada arkadaşımız diyor ki: "Niye uzun süreli fiyat garantili sözleşme yapmıyorsunuz?" Avrupa Birliği otuz yıllık, yirmi yıllık sözleşme yaptı. Ama ne yaptı Rusya? Dedi ki: "Yüzde bin arttırdım şeyini." Şimdi, elinde, her şey elinde. Yani ama alım garantisi ayrı bir şey, fiyat garantisi ayrı bir şey. Onun için bunu dile getirmek istedim. Petrol fiyatları...

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Savaş on iki gündür var.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ama bu gerçek yalnız.

Şimdi, bakın, şunu söyleyeyim mesela, Cumhurbaşkanımız da açıkladı: Sosyal medyada bir ayçiçeği yağı krizi ortaya atıldı, herkes yüklendi, ondan sonra da bir kriz doğdu diye bunu herkes kullanmak istedi. Hem muhalefet olarak kullanıldı hem de halkımızdaki bu, karaborsacılar, stokçular bunu kullandı. Ben bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Yani siz aslında liberal ekonomideki... Serbest piyasa ekonomisini biz ne yapıyoruz? Çomak sokuyoruz yani zorluyoruz orada. Dönen dişlinin arasına burada ne yapıyorsunuz? Bir çekiç koyuyorsunuz. Dolayısıyla...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Kim koruyor o stokçuları?

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ama her şeye de devlet müdahale ediyor. Bakın, aslında serbest piyasada bu şekilde, her şeyde devletin müdahale etmesi gibi bir şey olmaması lazım; piyasanın kendi kendini düzenlemesi gerekiyor. Ama biz bunu artık aştık. Yani çünkü en son geldiğimiz noktada, dünyanın geldiği bu noktada, özellikle Türkiye'de ne yazık ki biz bunu algılayamıyoruz ve bunu zorluyoruz değerli arkadaşlar.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Liseli bir öğrenci bir "tweet" atıyor, onu takip ediyorsun; stokçuları da takip et.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Tahsin Bey, hatibin sözünü kesmeyelim lütfen.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ediyoruz, ediyoruz, hepsini ediyoruz da şimdi bakın, ben size şöyle söyleyeceğim Tahsin Bey: Ben bu dönemde her alanda ekonomik anlamda, sosyal anlamda, siyasi anlamda muhalefet ve iktidar olarak birlikte hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani bugün savaşın ne zaman, nereye gideceği belli değil, ateşin nereye gideceği belli değil, rüzgârın ateşi nereye götüreceği belli değil bir kere. Bu anlamda baktığımızda bu birlikteliğin sağlanması lazım. İç dinamizmin, iç sosyal anlayışın, barışın, huzurun bence şey yapılması gerekiyor bu anlamda.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Katılıyorum ama sizin birliktelik anlayışınız şöyle -kusura bakma da- "Biz yapalım, siz de bizimkini destekleyin." yani "Birlikte gidip, masaya koyup birlikte yapalım." değil yani.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Niye ya? Beraber yiyoruz yemekleri ya.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Yani "Biz kararı verelim, siz bizi destekleyin." O zaman birlik...

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ben görüşümü söyleyeyim de Ali Bey.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Öyle birlik olmaz.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Tamam, siz de söylersiniz.

Ben de diyorum ki efendim...

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Boş ver, yasayı konuşalım Şahin Bey.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Ayhan Hocama katılıyorum, yasayı konuşalım.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ben diyorum ki bu anlamda, bu çıkan yasayla da inşallah hem piyasada düzenlemeler sağlanacak, haksız rekabetler önlenmiş olacak. Aslında, aynı zamanda tüketicinin hakkı korunurken haksız yere ucuz üretim yapıp da piyasaya sürenlerin de bir anlamda önü kesilmiş olacak yani üreticinin de hakkını savunmuş olacağız diyorum. Emeği geçen bütün arkadaşlara çok teşekkür ederim. Ülkemize hayırlı olsun diyorum. Sağ olun.