ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben Sayın Akar'ın söylediklerine şeffaflık açısından bakıyorum. Sayıştayın bize gönderdiği değerlendirme sonuçları fakat asıl denetlemeyi yapan ve kurumların içine girerek bütün yapıyı gören ve denetleyen kendileri. O değerlendirme raporları ancak bize geliyor, o değerlendirme raporları ışığında burada o kurumla ilgili biz karar alıyoruz. Bu noktada, Sayıştayın o raporları yansıtırken lehte ve aleyhte görüş de belirtmesinde yarar görüyorum. O da şudur: Yani eğer bir yolsuzluk ya da bir usulsüzlük söz konusu ise onu Komisyona şeffaf olarak, açıklıkla sunmasında yarar vardır diye düşünüyorum. Çünkü asıl olan denetlenmedir. Denetlenme de kamu yararına yapılır, halk adına yapılır. Eğer biz burada bunu açık olarak görürsek daha kolay olur. Yani biz iğneyle kuyu kazar gibi Sayıştayın olumlu gördüğü yerde, geçmiş dönemde bulunan o TKİ'deki ve Komisyon üyeleri tarafından aklanmayan duruma düşmemeliyiz diye düşünüyorum.

İkincisi de, belediyelerin denetlenmesi noktası tabii ki bu kuruma gelmiyor, yani Meclise gelmiyor ve sizin söylediğiniz gibi belediyelerin kendi meclislerine veriliyor. Ancak Sayıştayın hangi belediyelerin denetlendiği ve nasıl bir sonuç aldığı ve sonuçlar hakkında KİT Komisyonuna da bilgi vermesi gerektiğini düşünüyorum. En azından denetlenen belediyelerin sonuçlarına ilişkin bilgi verilmesinde yarar görüyorum. Çünkü onlar da sonuçta kamunun parasını harcayan ve yöneten... Ama yasa bunu engelliyor, yasa olarak bunda bir maddeye sığınarak bu yapılabilir. Ancak kamuoyunda bilindiği gibi muhalif belediyelerin daha çok denetlendiği, iktidar partisi belediyelerinin ise denetlenmediğine ilişkin bir bilgi var, o doğru mu, değil mi, o hangi noktada ne kadar gerçek, onu tam bilmekte de siyasi olarak dünyaya bakan insanlar olarak da siyaset yapan insanlar olarak da bilmemizde yarar var diye düşünüyorum.

Bir de Sayın Başkanımız çok açık ve net bir şey söyledi, ben de aynı görüşteyim, dedi ki: "İş birliği çok önemli, diyalog çok önemli, karşılıklı anlayış çok önemli." Ama onu da söylemek isterim ki ve gönül isterdi ki burada, Divanda oturan arkadaşların en azından biri ya da ikisi muhalif partilerden birinin olmasında, bu iş birliği ve diyaloğun yürümesinde iş birliğinin orada başlaması gerektiğini düşünenlerdenim çünkü paylaştıkça güzelleşir hayat. Eğer birlikte hareket edeceksek yani bütün kurum ve kuruluşların iktidar partisi tarafından, bütün yönetimlerin, bütün başkanlıkların, başkan vekilliklerin, kâtip üyeliğin, sözcülüğün, Başkanlık ve iktidar partisi tarafından paylaşıldığı ortamda nasıl bir iş birliği başlatacaksınız, onu da gerçekten bilmiyorum. Biz iyi niyetle bu KİT Komisyonunda çalışacağız yani biz halk adına halkımızın temsilcileri olarak, milletvekilleri olarak üzerimize düşen görevi yapacağız. Ve burada da asıl olan iş birliğinin kamunun ve halkın çıkarları doğrultusunda bir iş birliği olmasından yani ülkede var olduğu söylenilen yolsuzlukların üzerine birlikte gitme konusundan, iş birliği konusundan emin olmak isterim yani şahsen ben çünkü buradaki Komisyon görevini de çok önemsediğimi bildirmek istiyorum. Bütün arkadaşlarla, bundan sonraki çalışmalarda iş birliği ve diyaloğun esas tutulması noktasında ben de aynı görüşteyim.

Teşekkür ederim.