ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Evet, Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Esasında üzerinde hiç tartışmamamız gereken bir maddeyi tartışıyoruz ve bunu tartışırken de -hani muhalefet burada endişelerini, kaygılarını dile getirirken- sanki bu tür absürt bir reklamı savunuyormuş gibi ya da katalog suçlarda ifade edilen bazı şeyleri savunuyormuş pozisyonuna düşüyoruz. Esasında derdimiz şu: Yani burada iktidarın pratiğinden, yaklaşımlarından ve uygulamalarından kaynaklı bir sorun yaşıyoruz. İşte, RTÜK ne yapıyor? RTÜK, diyelim siz iktidara bir laf ettiniz anında cezayı basıyor o televizyon kanalına, işte, o internet sitesini kapatıyor, o sözü söyleyen kişiye hapis cezası veriyor ya da işte, bilmem başka türlü para cezaları yağdırıyor.

İSMAİL BİLEN (Manisa) - RTÜK hapis cezası veremez efendim.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Yani dava açılıyor ve devamında işlem geliyor diyeyim; düzeltiyorum.

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - O zaman cezalık suç işlemiş demek ki.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Evet yani işte, o, cezalık suç mu mesele orada tam da.

Şimdi, dolayısıyla RTÜK para cezası yağdırıyor ve kapatma cezası veriyor televizyonlara, kanallara ama aynı şekilde muhalefete, muhalefetin siyasetçilerine her gün hakaret eden, her gün tehdit eden, her gün saldıran, ağza alınmayacak lafları söyleyen, toplumu tehdit eden zaman zaman da, iktidar yanlısı biriyse bunu söyleyen bunlar görmezlikten geliniyor. Örneğin, bugüne kadar iktidar yanlısı televizyon kanallarına ve gazetelere verilmiş hiçbir ceza bulamıyorsunuz ama muhalefet tarafında bir sürü cezayla karşılaşıyorsun. Buradan kaynaklı olarak şöyle bir endişe taşıyoruz, buradan kaynaklı olarak: Böyle bir pratiğimiz olmasa, yani ülkemizde böyle bir pratik olmasa biz bu yasayı, bu maddeyi hiç tartışmayız. Yani bu suçların neyini savunacağız biz? Tümden kapatılsın bu tür işleri yapanlar ama kaygımız şudur: Acaba iktidar, muhalif yanlısı yani muhalif olan ve bu işlerle iştigal eden kişilerin sitelerine bu bahanelerle birtakım cezai yaptırımlar uygular mı? Bütün endişe buradan kaynaklı üstadım. Dolayısıyla...

İSMAİL BİLEN (Manisa) - Ali Bey, bakın, hiç bunları konuşmamıza gerek kalmayacak.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Bitireyim mi?

İSMAİL BİLEN (Manisa) - Bu bir ticari reklamla alakalı bir şey.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - İşte, tam da onu söylüyoruz. Yani neyle ilgili olduğu önemli değil. Bir bakıyorsunuz ticari bir kurumu kapatmış; niye? Onunla rekabet eden iktidar yanlısı başka bir kurum var; aynen bu. Bakın, bunları yaşadığımız için buradan böyle biz... Hani, ağzımız yandığında yoğurdu üfleyerek yiyoruz hikâyesi var ya. Şimdi, bununla pratikte karşılaştığımız için bunları söylüyoruz arkadaşlar yoksa sizin bahsetmiş olduğunuz suçları, oradaki reklamları filan burada savunan hiçbir muhalefet milletvekili yok, asla olmaz, kabul de etmeyiz zaten ancak pratiğiniz bununla dolu. Demek ki iktidarın bir kere bu uygulamasını değiştirmesi gerekiyor, yanlı tutumunu değiştirmesi gerekiyor ki topluma da muhalefete de insanlara da güven versin. Yoksa biz neyini savunacağız ki bunun ya!