YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkanım, teşekkür ederiz.

Öncelikle bu önergeyi vermemize vesile olan İsmail Bey'e teşekkür ediyorum çünkü başlangıçta özellikle şöyle bir cümle kurdu: "Yani, sizlerin de iyi önerisi olursa, tüketicilerin korunmasıyla ilgili bir öneriniz olursa -ki bizim de alelacele toplanmamızda gösterdiğimiz toleransa istinaden- böyle bir önergeniz varsa değerlendirelim." dediği için...

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Yani "Bu önergeyi kabul edecektir" diyorsunuz. (Gülüşmeler)

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Yani öyle düşündüğümüz için özellikle verdik.

Şimdi, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun'un 30'uncu maddesinin (1)'inci ve (5)'inci fıkrası; sadece çok basit bir düzenlemeyle bu kanun değiştirilebiliyor. Daha öncesinde, kanun ilk çıktığında 10 katına kadar olan ceza ve yedi gün içinde bildirme süresi sizlere de 2018 yılında gelen şikâyetler çerçevesinde zaten kısmen düzeltilmiş ve 10 kat 4 kata düşürülmüş; yedi gün de on beş güne çıkarılmış idi. Fakat yine de günümüz şartlarında, hem de ekonominin de bu zor olduğu şartlarda, özellikle ticari işletme olarak değerlendirebildiğimiz otobüsçü, kamyoncu esnafı sürekli bu yollardan geçtiğinde başına gelen ve sürekli köprülerdeki, otobanlardaki bu cezalardan kaynaklı, hatta araç değerinin rakamının üstüne çıkan cezalarla karşı karşıyalar. Benim de başıma iki sene önce buna benzer bir hadise geldi. Çünkü bizim deniz yolunda sürekli paralı bir geçiş olmadığı için bir defa Bursa'ya gittiğimde, Osmangazi Köprüsü'nden geçtiğimde, başında personel de olmadığı için, oradaki ışıklı tabelalardaki uyarı... Fakat iş yoğunluğumuzdan kaynaklı da ben o on beş günü geçtim, arkasından İzmir'de bir avukatı aradık, şayet bunu cezasıyla beraber ödemez iseniz bir de üstüne avukatlık ve vekâlet ücreti de biniyor ki bu defa 100 liralık bir ödemeden, 1.500-2.000 lira gibi bir rakamla karşı karşıya kalınıyor. Bugün gerçekten tüketiciyi koruyacaksak, tüketicinin de bu konuyla ilgili sürekli mağduriyeti de söz konusuysa basit bir önerge verdik burada. Sizlerle hep beraber ortak önergeye de çevirebiliriz, bunda da hiçbir sıkıntı yok -illaki bizim dediğimizi yapın anlamında söylemiyorum- hep beraber ortak önergeye de çevirebiliriz ama bu önerge gerçekten tüketicilerimiz için önemli.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - İsmail Bey "Bunu teklife alırım." derse belki biz de atarız.

Buyurun.

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Yani, İsmail Bey'in bu konudaki ilk başlangıçtaki yaklaşımından da birazcık cesaretlendik diyelim yani bu konuyu da böyle ifade edelim.

ŞAHİN TİN (Denizli) - 4'ü 2'ye indirdiniz.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Yasin Bey, bitirdiniz mi?

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - 4'ü 2'ye düşürüyoruz ki bugünkü enflasyon değerlerine göre baktığımızda bile makuliyeti var; diğer türlü gerçekten çok aşırı bir rakam ön plana çıkıyor. Bunun dışında, sadece bu konu değil yazılı teklif önergesi vermedik ama yine tüketiciden gelen bir sürü şikâyetten birini de sizlere öneri olarak ifade etmek istiyorum, özellikle şu taahhütlü abonelik sözleşmeleriyle ilgili. Bununla ilgili bu dijital ortamlarda, elektronik ortamlardaki GSM operatörlerinden olsun, internet sağlayıcılarından olsun, D-Smart Digiturk gibi yirmi dört aylık taahhütlü yerlerde olsun vatandaş belirli bir zorluk yaşadığında, bundan vazgeçmeye kalktığında cezai şartlar ve caydırma bedeliyle ilgili çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliyor. Her ne kadar 6502'nin 52'nci maddesi bununla ilgili hükümler içerse de karşımızdaki müşteri firmalarından bu konularda sürekli, hele hele 850'li telefonlardan veya 216'lı, 212'li telefonlardan da -sizleri de mutlaka arayanlar oluyordur- vatandaşı bir şekilde ikna etmek veya tabiri caizse, kandırmakla alakalı sürekli telefon tacizine de maruz kalıyoruz. Bunlarla ilgili yasal düzenlemelerin de Sayın Bakanlık yetkilileri buradayken bir sonraki yasa hazırlıklarında...

İSMAİL BİLEN (Manisa) - Yönetmelikle onu da düzelteceklerini söylüyorlar. Biz onu da çalışırken söylemişlerdi "Kanuna girmesine gerek yok, yönetmelikle halledeceğiz o mevzuyu." diyorlar.

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Ama hakikaten yani vatandaşlar bu konuda çok yani bilmiyorum da size de... Günde en azından 2-3 defa, bir de otomatiğe bağlıyorlar, o gün içinde cevap vermezsen, meşgule de alsan arka arkaya seni bir şekilde taciz etmeye devam ediyorlar. Bunların da, müşterilerin hem korunması hem rahatsız edilmemesi adına önemli olduğunu ifade ediyorum.

Dolayısıyla geneli üzerinde bir daha konuşmamak adına bu konuyu da dile getirdim.

Teşekkür ederim.