SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Teklif sahibi arkadaşlarım ve değerli bürokratlar, değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yine, temel aynı sorunla başlıyoruz açıkçası. Biz sabahleyin Komisyona geldiğimizde işte, küçük bir salonda hızlıca görüşülmesinin sağlanması amaçlanmış. Bu konuda, tabii, biraz daha dikkatli olunması gerekiyor çünkü sadece KEFEK üyelerini ilgilendiren bir çalışma değil, uzun süredir beklenen ve gerçekten toplumun temel bir sorunu olan kadına yönelik şiddetle ilgili geç kalmış bir çalışmanın görüşülmesi yapılacak bugün. Hazırlanma aşaması -Komisyon üyesi arkadaşlarımız değindi- daha detaylı, daha kapsamlı, daha kapsayıcı bir çalışma olabilirdi. Belki Komisyona getiriliş aşaması bile bütün muhalefet partilerinin, bütün sivil toplum kuruluşlarının mutabakatıyla; belki de şerhsiz, Komisyonda sadece bir örnek görüşmeyle bütün topluma deklare edilebilecek bir çalışma olsaydı keşke ama olmadı bu.

Şimdi de benim rahatsızlığım, çok hızlı bir görüşme sağlanmaya çalışılıyor. Gerçekten geldiğimizde, sıkıştırılmış ve oturacak yerlerimiz yok ve küçük bir salonda aceleyle görüşelim gibi bir izlenime biz sahip olduk. Bizim amacımız nitelikli ve sağlıklı bir yasama çalışması. Elbette iktidar partisi milletvekillerimizin getirdiği kanun tekliflerini görüşüyoruz ama bunları nitelikli ve sağlıklı bir ortamda görüşmemiz gerektiğini söylüyoruz biz. Elbette, KEFEK bugüne kadar hiç esas komisyon olmamış; belki de tarihinde anlamlı bir çalışmada esas komisyon olacaktı ve gerçekten büyük bir başarıyla, büyük bir mutabakatla da bir çalışma yapılacaktı: Bu şansını, bu fırsatını yine kaçırdı. Elbette cezai yaptırımlar var, Adalet Komisyonu görüşecek ama olsun bu Komisyona özgü Meclis kamuoyuna belki de bir mesaj verebilirdi ve gerçekten böyle bir algı da yaratılabilirdi. Toplumda bu konuya çok büyük bir hassasiyet gösterildiğinin de belki bir izlenimi yaratılabilirdi. Ama yine sağlık çalışanları var içinde, yine böyle maalesef kabul etmediğimiz, bir işte "torba" dediğimiz bir kanuna dönük bir çalışma yapılmış. Evet, bu cezalar elbette artırılmalı ama bunlar ne kadar etkin olacak? Engelleyemediğimiz, önleyemediğimiz için biz şimdi kanun çıkarıyoruz. Çünkü bir uluslararası sözleşme vardı elimizde, bu uluslararası sözleşmenin amacı da... 2011 yılında imzaladık, sonra akabinde işte, ulusal bir kanun -6284- çıkardık ama bir şey başaramadık, geriye gittik bu konularda, önleyemedik çünkü biz, bu iktidar döneminde gerçekten bütün dünyaya örnek olan, Parlamentomuzun oy birliğiyle kabul ettiği uluslararası bir sözleşmenin gerekliliklerini gereği gibi yapamadık ve engelleyemedik bu süreci ve bugün, karşı karşıya kaldığımız nokta, bir kanun çıkarıyoruz ve kadına yönelik şiddetle ilgili ağırlaştırılmış cezalar getirmeye çalışıyoruz. Yani aslında, bilmiyorum, ülkemiz adına da nasıl bir duruma geldik onu da tartışmak gerekir. Yani kadına ceza var ama bu kadına karşı yapılırsa bunu daha ağırlaştırıyoruz; bunu da bizim belki tartışmamız gerekiyor. Ama ben şuna vurgu yapmak istiyorum: Bu kanun elbette iyi bir kanun, getirildi, çok geç oldu ama yine getirdik çünkü uygulamada sorunlar yaşadık, çözemedik. Hâkimlerin takdir yetkisinden, iyi hâl indiriminden, işte ısrarlı takip... Bu konularda iyi sonuçlar alamadık ama kadına yönelik şiddeti önlemeye dönük bütüncül politikalar da gerekiyor; kadın istihdamı, kadınların temsilîyeti, karar alma mekanizmalarındaki temsilîyeti... Tülay Başkan söyledi işte, Millî Eğitim Bakanlığı bugün ilçe millî eğitim müdürlüklerinde temsilîyetle ilgili bir çalışma yaptırmış değil mi?

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Evet.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ne kadar geç, çok geç gerçekten. E, iş yaşamında eşitlik -pozitif ayrımcılık demiyorum- istihdama katılımları, karar alma mekanizmalarında temsilîyetleri, kadın yoksulluğu... Ya, bunlar da bu şiddeti maalesef o kadar artıran gerçekten yan faktörler. Bunlara dönük de detaylı bir çalışmayı Meclisin yapması gerektiğini düşünüyorum ben. Umuyorum, hepimizin gerçekten çözülmesini istediği bu soruna bu kanun bir çözüm getirir. Ama yine tekrar ediyorum, nitelikli ve sağlıklı yasama faaliyetlerinden ödün vermemeliyiz, mutlaka bunu güçlendirmeliyiz ve bu Komisyon da bunun için bence örnek bir komisyon. Umuyorum, detayları için konuştuğumuzda da detaylı olarak tartışabiliriz.

Söz verdiğiniz için teşekkürler.