| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | (2/4290) esas numaralı Kanun Teklifi'nin tali komisyon olarak Komisyonda görüşülme usulü hakkında görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .03.2022 |
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Teşekkürler Sayın Başkanım.
Değerli arkadaşlar, değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bu kanun teklifi gelince aklıma Henry Kissinger'in bir anekdotu geldi. Henry Kissinger danışmanına diyor ki: "Sağlıkta şiddetle ilgili bir kanun teklifiyle ilgili rapor hazırlar mısın?" Danışmanı bir rapor hazırlıyor, aradan bir gün geçince Henry Kissinger üzerine bir post-it yapıştırıyor, diyor ki: "Hazırlayabileceğin en iyi rapor bu mu?" Aradan on beş gün geçiyor, danışmanı bir tane daha dosya hazırlıyor, Henry Kissinger yine iki gün sonra üzerine bir post-it yapıştırıyor, diyor ki: "Hazırlayabileceğin en iyi rapor bu mu?" Aradan on beş gün geçiyor, yeniden bir rapor hazırlıyor, Henry Kissinger yine bir post-it yapıştırıyor, danışman bu defa Henry Kissinger'in masasına vuruyor, diyor ki: "Sayın Bakanım, hazırlayabileceğim en iyi rapor bu." Henry Kissinger o zaman diyor ki: "İyi, o zaman okuyayım artık." Şimdi, biz bu kanun teklifini okumasak da olurdu Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, sebebini şöyle söyleyeyim: Burada yaralanmaya giden bir yol var darpla ilgili, ondan sonra öldürmeye giden bir yol var ama öbür tarafta bir beş dakika var; şu kum saati beş dakikaya ayarlı. Siz bu beş dakikada, hasta tam "Sağlığa ulaştım." diyor... Siz sağlığa erişimi engelleyen bir sistem kurmuşsunuz, birinci basamağı yok etmişsiniz, "Mecburi hizmet insanlık dışıdır." demişsiniz vesaire, o gelmiş... Bir de onu söyleyeceğim, uykuyla vesaireyle korkutmayın Sayın Bakanım, biz otuz altı saat nöbet tutmaya alışık olan burada....
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Estağfurullah, kimseyi korkutmuyoruz Değerli Vekilim.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Ama neden tehdit ettiniz ki? Öyle bir şey...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Estağfurullah, tehdit falan da etmedim, lütfen.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Komisyona tehdit olarak algılıyorum.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Size saygım çok yüksek, aman, tehdit mehdit hiçbir şey yok.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Otuz altı saati niye uyardınız Sayın Bakanım? Biz de...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ya, arkadaşlar, burada başka insanlar da var, bakın.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Yo, hepimiz konuşacağız Sayın Bakanım, önümüz açık...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Hakikaten...
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Açık uçlu, isteyen arkadaş konuşur, biz de sabaha kadar otuz saat...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Burada bir usul belirlemeye çalışıyoruz
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Usul belirlemekten ziyade konuşmayı kesmeye çalışıyorsunuz Başkanım, usul belirleme değil ki.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Yok, hayır hayır, asla öyle bir niyetim yok.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Usul, sınırsız, önü açık...
CEYDA ÇETİN ERENLER (Kütahya) - "Sınırsız konuşabilir." dedi. İstediğiniz kadar konuşabilirsiniz, Başkanımız söylüyor.
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Başkanla konuşuyorum.
CEYDA ÇETİN ERENLER (Kütahya) - "Sınır koyuyorsunuz." diyorsunuz da.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Bakanım, şimdi "insicam" diye bir kelime var ya, o insicamı bozuyorsunuz.
Şimdi, önümüzde gerçekten şöyle bir şey var Sayın Bakanım...
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ben bozmuyorum arkadaşınız bozuyor.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Başkanım, önce siz başlattınız.
Şimdi, Sayın Bakanım, burada sağlıkta erişime bir engel var aslında, bataklık var, biz sivrisinekle uğraşıyoruz. Keşke bu arkadaşlar, hazırlayan arkadaşlar geçen sene Amerika'daki kanun teklifinin sağlıkta şiddetle ilgili olan kısmını okusalardı. Mesela orada... Şimdi, bizim sağlık sisteminde en çok maruz kaldığımız -ben size açıkça söyleyeyim- darptan önce sözel saldırılar var. "Raporumu yaz." "Vergimle çalışıyorsun burada." "İlacımı yaz." vesaire, zoraki bir sürü şey. Artı, siz tam sağlığa eriştiğini zannediyorsunuz, hasta on beş yirmi gün sonrasına randevu bulabilmiş -şimdi randevusuz da kabul ediyorlar- bir de şu malum beş dakikamız var, bu kum saati beş dakikaya ayarlı. Hastanın girip çıkması, soyunması vesaire -siz de pediatristsiniz bilirsiniz- beş dakikada çok zordur, imkânsızdır aslında. "Nasıl besleyeceğim?" diye sorsa beş dakikada anlatamazsınız Sayın Bakanım. Hasta orada tatmin olmadığı zaman zaten olay bitiyor, birinci dakikada çıkınca olay bitiyor. Biz bataklığı kurutmadıktan sonra istediğiniz sağlıkta şiddet yasasını çıkarın, istediğiniz malpraktis yasasını çıkarın, maalesef çözüm olmayacaktır. Diyor ki Türk Borçlar Kanunu'nda: "Doktor, hastaya özen yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda." Yani tıpta o anda güncel ne varsa onları uygulamak zorunda. Sayın Bakanım, siz, beş dakikada bir hastaya özen yükümlülüğünüzü nasıl yerine getirebilirsiniz?
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ben getiremem.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - E, niye beş dakikaya izin veriyorsunuz ve Sağlık Komisyonu o zaman niye toplanmıyor? Resen siz toplayın, biz çağıralım, çözüm yolu arayalım Sayın Bakanım.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Beş dakikada ben yapamam, "beş dakika" diye bir şey de yok zaten.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Var Sayın Bakanım.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Nasıl yok Başkanım, randevu veriliyor.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Yok öyle bir şey, yok.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Bakanım, yapmayın ya.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Bakanım, on dakikada bakar mısın?
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Arkadaşlar konuşmada dile getirirler yani "beş dakika" diye bir şey yok.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Bakanım, "on dakika" var mı? Sayın Bakanım, "on dakikada" var mı?
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - "On dakika" var.
MURAT EMİR (Ankara) - Siz gideli çok şey oldu Bakanım.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - On dakikada siz bana çocuk beslenmesini anlatabilir misiniz?
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Anlatır.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - On dakika da yetmez, yirmi dakikaya çıkarmaya gayret etmek lazım, şimdilik on dakika...
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Çok teşekkür ederim Sayın Bakanım, usulen her şey belli oldu.
Teşekkür ediyorum.