KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli Komisyon üyeleri; şimdi, iki yılın altında ceza alan şahıslar için veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili -demin Fikret Vekilimin de söylediği gibi- şahıs adliyeye gidip ifadesini verip ondan sonraki süreçte tekrar dışarıda oluyor. Bununla ilgili -dün de aynı şekilde bahsetmiştim- bu iki-beş yıl arasındaki cezada ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında şahıs boşta kaldığı için bunun bir yolla tecziye edilmesi yani cezalandırılması gerekiyor. Bu Amerika'da uygulanan şey -gerçi bizim hukukumuzda da var- "toplum yararına hizmet" adı altında, atıyorum bir ay -vesaire- iki saat okul temizliği, cami temizliği -ne ise- bu tip bir şey yapması, bir. İkincisi de daha önce bunu zannedersem Antep'teki bir hekim arkadaşımız öldürüldükten sonra Sinan Adıyaman'a da söylemiştim, o zaman telefonla da konuşmuştuk; kişilerin sağlığa erişimini engelleme girişiminde bulunan bir şahsın da sağlığa erişiminde birtakım engeller ve zorluklar getirmek gerekiyor. O da şu -Fikret Bey de bahsetti gerçi- SGK'si olsa dahi, acil hâller haricinde, Türk Tabipleri Birliği fiyatı üzerinden hastanelerde sağlık hizmeti alsın. Yani anayasal bir haktır, sağlığa erişimini biz engellemiyoruz ama SGK kapsamına girmeden, SGK primini ödemiş olsa dahi burada SGK vasıtasıyla hizmet alması yerine Türk Tabipleri Birliği tarifesi üzerinden alması ikinci bir alternatif olarak düşünülebilir. Üçüncüsü de bizim sistemlerde şahsın daha önce sağlık kuruluşunda... HBYS sistemlerimiz entegre olmadığı için -yani bölük pörçük bir Hastane Bilgi Yönetim Sistemi'miz (HBYS) var- bölük pörçük olduğu için -entegre değil sistem yani- her bir sağlık hizmet sunucusu, hastane veya sağlık ocakları aynı sayfaya veya kişilerin bilgilerine ulaşamıyor; ulaşamadığı için, bir entegrasyon olmadığı için de burada sıkıntı var. Şahıs gerçekten sağlık kuruluşunda daha önce böyle bir müdahalede bulunmuş mu, bulunmamış mı?

Bir de hep sağlık kuruluşu içinde değerlendiriyoruz. Şahıs eğer "Dışarıda görüşürüz." derse ki tehditte bulunuyor, demin bahsedildiği gibi... Ben size şöyle söyleyeyim, biz hekim olarak dört saat beş saat hastanede mahsur kaldık. Acil serviste bir hekim arkadaşımız -ki Kamu Hastaneleri Birliği İl CEO'suydu- o arkadaşla beraber biz gece birde hastaneye gittik; acilde arbede, her tarafta bir sürü hasta yakını var. Hekim arkadaş sadece şunu söylemişti: "Lütfen, 1 kişi kalsın." Ve dayak yedi, gözlüğü kırıldı. Koronere sığındık, annesi koronere yattı. Şimdi, hastanenin etrafını 50 kişi kuşatmış, biz gece üçte morgdan çıktık. Şimdi, dışarıda da bu tacizler devam edebilir, gerçi hukukun konusu ama hekime veya sağlıkçıya karşı dışarıda işlenen suçlar da eğer olayla ilintiliyse iş yerinde yapılmış gibi bir muamele görürse... Sayın Başkanım, onu da not alırsak yani ilintiliyse -ki o iltisakı bulurlar büyük ihtimalle- onun da sağlık iş yerinde "workplace" dedikleri kapsamda değerlendirilmesini talep ederiz.

Ben teşekkür ediyorum.