ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Şimdi, siz, bir sağlık hizmet alıcısı olarak sağlık sigortası primi yatırıyorsunuz, sizinle anlaşmalı bir hastaneye gidiyorsunuz, size, gir, çık üç beş dakika arası bir zaman ayrılıyor, siz de zorunlu olarak zaten bu genel sağlık sigortası primini yatırmak zorundasınız. Siz bu kuruluşa prim yatırmaya devam eder misiniz?

On dakikalık kum saati uygulaması bence şu anda hekimler için çok iyi olur, aynı panik butonu gibi. "Özen yükümlülüğümü yerine getirme imkânım yoktu, süre yetersizdi, çalışmak zorundaydım. İdareye de bu sistemin süresinin kısalığı ve randevuların en az on dakika olarak düzenlenmesi yönündeki dilekçeyi de vermiş bulundum. Buna rağmen, ortaya kötü bir durum çıktı ve kurul tarafından verilmesi gereken kararda..." Sayın Hukuk Sorumlumuza da aslında onu sormak istiyorum. Ben bir dilekçe versem çalıştığım hastaneye ve desem ki: "'Şartlar sağlanmadı. Ben özen yükümlülüğümü beş dakikalık zaman zarfında yerine getiremem.' diye bir dilekçe verdim, bu dilekçeye rağmen idare de dayattı, dedi ki: 'Beş dakikada 1 randevu alacaksın ve randevusuz hastaları da alacaksın.'" -şu andaki sistem- burada hekimin kendisinin işlemiş olduğu ihmal demeyim taksir diyelim, vesaire, kötü sonuç hasıl oldu. Hekimin buradaki sorumluluğu nedir, idarenin sorumluluğu nedir? İdarenin böyle bir yaptırım gücü var mıdır? Bu tip davalar çok gelecek, ben size şöyle söyleyeyim: 5 binin üzerinde falan bir dava vardı açılmış olan. Bu davalarda, eski Yüksek Sağlık Şûrası'nın hemen hemen aynısı, burada, lüzumu muhakeme kararı verecek kurul yani şahsın yargıya intikal ettirilip ettirilmemesi konusunda karar verecek, ayrıca da sadece kamu zararı veya şahsın zararının ne kadarının şahsi veya kamu olarak ödeneceği konusunda karar verecek. Buradaki hafifletici unsur ya da atılan suçun tamamen idarenin sorumluluğunda olduğu bahsi ortaya çıkabilir mi?

Teşekkür ediyorum.