KOMİSYON KONUŞMASI

HABİP EKSİK (Iğdır) - Sayın Başkan, tekrardan teşekkürler.

Gerçekten kalabalık bir ortam. Dün de çok uzun uzadıya bu maddeleri tartıştık geneli üzerinde. Çok kısa bir şekilde, birkaç cümleyle tekrar söyleyeyim uzatmadan, sabrınızı da çok zorlamadan.

Bir: Ortak sağlık birimleri ve iş yeri sağlık birimlerinin sağlık hizmeti olduğunu unutmamak lazım; o açıdan onun da kapsam alanına alınması gerektiğini düşünüyorum.

İki: Ankara İdare Mahkemesi hem mesafe hem ulaşılabilirlik hem de iş yükünün artması açısından sıkıntı olacaktır, Bölge İdare Mahkemeleri olmasının daha doğru olacağı kanaatindeyiz; o açıdan, o şekilde önerdik.

Üç: Kurulun yapısının demokratik olması -daha önce de belirtmiştim- ve iktidarın, merkeziyetçi iktidarın elinden çıkarılması gerektiğini, malpraktis davalarda bu şekilde daha bilimsel, daha demokratik kararların çıkarılabileceğini düşünüyorum. O açıdan, Bakan, bakan yardımcısı, genel müdür ya da daire başkanı olabilecek, Bakanın belirlediği 1 kişi, meslek odası, Tabipler Birliğinin seçtiği 1 kişi, hasta hakları derneklerinin seçtiği 1 kişi... Yine, neticede bilimsel bir durum ve bilimsel durumu hekimlerin gerçekten çok iyi irdeleyip çok iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz. O açıdan ana branşlardan hocalarımızın, doktor arkadaşlarımızın bulunması gerektiğini; profesör, doçent, uzman, pratisyen hekim unvanlı 7 daldan hekimin, ilgili derneklerin ya da meslek odalarının seçimle belirlemesi gerektiğini düşünüyoruz.

Yine, partimiz kadın temsiliyetini önemsediği için, kadın temsiliyetinin de artı 1 fazla olacak şekilde 6 üyesinin kadın olması önerisi var.

O açıdan, başkanının da Sağlık Bakanının değil, demokratik bir şekilde 11 üyenin oturup oyla seçtiği bir kurulun olması gerektiğini düşünüyoruz. Böylelikle, merkeziyetçi sistemin bilim üzerinden, bilim insanları üzerinden, hekimler ve sağlık emekçileri üzerinden sopaya dönüşmeyecek bir tarzda bu kurulu kurabileceğimizi düşünüyorum.

Şunu da özellikle belirtmek istiyoruz: Malpraktis davalar iki yönlüdür, hem hekim hem de sonuçta o hizmeti alan ve mağdur olan yurttaş açısından iki yönlüdür. Bu kurulların demokratik olması lazım, özerk olması lazım ve aynı zamanda da bilimsel olması lazım. O açıdan da her iki tarafı da mağdur etmeyecek şekilde bir kurulun kurulması gerektiğini, böyle bir kurula ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Kurulun yapısının değiştirilmemesi ya da önergelerimizin dikkate alınmaması durumunda da zaten kanun teklifine "evet" demeyeceğimizi de Serpil Vekilim belirtmişti.

Teşekkür ediyorum, sabrınızı fazla da zorlamayayım.