| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Rize Milletvekili Hayati Yazıcı, İstanbul Milletvekili Feti Yıldız ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül ile 91 Milletvekilinin; Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4284) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .03.2022 |
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, saygıdeğer Komisyon üyelerimiz, değerli kanun teklifi ilk imza sahiplerimiz ve kıymetli bürokratlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi gecenin bu saatinde saygıyla selamlıyorum. Sekiz buçuk saattir dinliyoruz. Evet, sekiz buçuk saattir konuşulan önemli bir kanun, hiç şüphesiz ki demokrasilerin belirdiği, standartların yükseltildiği yer seçim kanunları. Seçim kanunlarının iyi düzenlenmesi, o ülkedeki standardı yükselten, demokratik standardı yükselten bir olgu.
Bugün kanunun ilk maddesinde yüzde 10 barajı, Cumhurbaşkanı hükûmet sistemi sonrası yönetimdeki istikrar prensibinin sağlanmasından sonra, temsilde adaleti bağdaştırma gayretiyle yüzde 7'ye iniyor. Ha, arkadaşlarımız "Yüzde 5 olsun." "Yüzde 3 olsun." "Yüzde 1 olsun." diyebilir. Hiç şüphesiz ki bunların hepsi konuşulabilir, hepsi söylenebilir.
"Niye şimdiye kadar yapmadınız?" Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle ilgili Anayasa 30 Nisan 2018'de yürürlüğe girdi, seçimle ilgili hükümler, 102'nci madde dâhil. Dolayısıyla o günden bugüne hiç seçim yapmadık, seçimi gerektirir bir husus yok; ilk seçim 18 Haziran 2023'te, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun 8'inci maddesi gereğince. Öyle olunca da bu, tam yapılması gereken bir zaman, doğru bir zaman, Anayasa gereğince de bir yıl önce yapılması gerekiyor.
Ruştu Tiryaki Bey zannediyorum söylemişti: "Efendim, bu yaptığınız kanun önce olursa ne olur?" Usul kuralları, malum, derhâl yürürlüğe girer; maddi hukuk kuralları, yürürlüğe girdikten sonra uygulanır. Bu, bir usul kuralı. Sayın Hayati Yazıcı Bakanımızın da Anayasa Mahkemesi kararında söylediği gibi, usul kuralları derhâl yürürlüğe girer ve yürürlüğe girdiği için de seçim kurulları yeni kanuna göre oluşur.
Grup kurma çok müzakere edildi, tartışıldı, konuşuldu. Yani ben arkadaşlarımı asla kırmak veya onlara bir söz söylemek de istemem, hiç şüphesiz şahsiyetlerine de böyle bir şey... Bundan sonra eğer bir ihtiyaç olursa Sayın Bülent Tezcan'ın kavramını kullanmayı daha uygun göreceğimi söylerim. Yoksa, bir başka söz söylemek hiç şüphesiz ki... Birbirimizi kırmamak, birbirimizin hak ve hukukuna, kişilik haklarına saygı göstermek hepimizin öncelikli görevi. Biz siyasetçiler birbirimize değer vermeliyiz ki millet de bize daha çok saygı duysun, güven duysun.
"Partilerin niçin ittifaktaki oyları şimdi sayılıyor? Siz başkasının oyuyla fazla milletvekili çıkaracaksınız." diye bilhassa arkadaşlarımız söylediler. Mevcut sistemde önce ittifaklara dağıtılıyor milletvekilleri, sonra ittifak içinde kendisine. Ne yapıyoruz? Biz diyoruz ki: İttifak yüzde 7'yi geçmişse barajda, her milletvekili kendi aldığı oy kadar milletvekili çıkarsın, biz kimseden bir şey istemiyoruz, kimsenin oyuna tabi değil. Kimseden "Senin oyunu bana ver de ben milletvekili çıkarayım." değil. "Bu parti ne kadar oy almışsa, genelde D'Hondt sistemine göre, bu ülkede zannediyorum 1960'lı yıllardan beri uygulanan sisteme göre uygulanacak." diyoruz, dediğimiz bu; bunun dışında bir haksızlık, bir adaletsizlik "Bir başkasının oyuyla daha fazla milletvekili alayım." değil.
"Efendim, bu bana yarar." Vallahi, benim gördüğüm, 1987 yılında rahmetli Erbakan Hocanın seçim gezilerinde başlamıştık, o günden bugüne kadar kime yarayacağını sadece Allah bilir, başka kimse bilmez; bir millet, bir de Allah biliyor. Seçim kanununu doğru kurguladığınız müddetçe, milletin iradesi oraya açık bir şekilde yansıyor.
"Partilerin seçime katılma yeterliliğine niçin engel oluyorsunuz?" diye ileri sürüldü. Siyasi Partiler Kanunu'nun 3'üncü maddesi açık bir şekilde "Siyasi partiler; Cumhurbaşkanı, milletvekili ve -yerel- mahalli idareler seçimleri yoluyla ve tüzük amacı doğrultusunda hedefi gerçekleştirmek üzere kurulmuş tüzel kişilik." diyor. Yani kanun, bir seçime girmeyi, siyasi partinin mutlak amacı koyuyor.
Bir siyasi parti, Siyasi Partiler Kanunu'nun 14'üncü maddesindeki "iki yıldan az, üç yıldan fazla" kongrelerini yapmaz... Genel merkez organları, âdeta, yapılmayan kongrelerle yetkisiz hâle gelen, bu kadar ihmal etmiş, ta kuruluşta sırf bu yetkiyi almış diye bir siyasi partinin sürekli seçime gireceğini kabul etmek, bir eksiklik diye düşünüyorum. Nasıl ki memuriyet hukukunda, memuriyete girerken aranan şartlar memuriyette bulunduğunuz müddetçe de aranıyor ise ve bu şartları kaybettiğinizde memuriyetten ihracınız gündeme geliyorsa, bu hususta da üç+üç altı yıl içinde kongresini yapmamış bir partiyle ilgili Yüksek Seçim Kurulunun bunu yeniden dikkate alması siyasete engel değildir diye düşünüyorum, Siyasi Partiler Kanunu'nun amaçlarına aykırı değildir diye düşünüyorum.
Seçim kurulları ve seçim hâkimliği... Yine, bir milletvekili arkadaşımız "İlçelerde adalet komisyonları yok, bunları nasıl yapacaksınız, problem olur." dedi. 5235 sayılı İlk Derece Mahkemeleri Kanunu'nun 23'üncü maddesinde adalet komisyonları belirlenmiştir. Bugün Türkiye'de 145 tane adalet komisyonu var, 81 ilimizin tamamında var, ayrıca 64 ilçede var. Adalet komisyonu, adliyesi olmayan veyahut da adliyesi olup da ağır ceza başsavcılığı olmayan yerler mülhakat adliyesi olarak ağır ceza merkezindeki komisyonlara tabidir; o komisyonlar yetkilidir, onlar buralarda kura çeker ve onların mülhakat ve yetki alanları da dolayısıyla bellidir.
"Kıdemli hâkim ilkesine niçin itiraz geliyor?" En çok eleştirilen konulardan birisi bu. 1991 yılında Ankara Adliyesinde fakültenin son sınıfından itibaren başladık, bütün seçimlerde az çok bulunduk. Büyüklerimiz de bizden daha kıdemli ağabeylerimiz de vekillerimiz de aynı şeyleri söylediler; gerçekten, Ankara Adliyesinde ben bunu çok net gördüm, bilhassa il seçim kurulu başkanı ve üyesi olan hâkim bey ve hâkim hanımlar -hemen hemen emekliliğine son altı ay, üç ay, beş ay, bir yıl kalmış- belki bir kısmının yetkisi de kaldırılmış, genel yetki hâline konulmuş mahkemelerdeki hâkimler uzun süredir seçim hukukuyla ilgilenmiyor. Bir gün, iki gün, üç günde karar verilmesi gereken çok hızlı, çok teknik bilgileri gerektiren hususlar ve bunlar ciddi sorunları doğuruyor. Bazen seçim müdürlerinin âdeta hâkimlerin yerine geçtiği bir durumla da karşı karşıya kalınıyor. Bunun önüne geçecek. Büyükşehirlerde yani birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıf olmuş hâkimlerin olmadığı yerlerde eski sistem, kıdem sistemi zaten devam ediyor. Buralarda birinci sınıf olmuş yani bugün itibarıyla on yıl, yüksek lisans ve doktora yaparsa dokuz ve sekiz yıl, artı üç yıl, bu on bir-on iki yıl ve daha kıdemli hâkimlerin bir torbada kura çekilmesiyle seçim kurulu oluşturulacak.
ALPAY ANTMEN (Mersin) - Birinci sınıf değil, birinci sınıfa ayrılmış.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - İkisi birden. Malum, şöyle düşünün: Sekiz yılı koyduğunuza göre, zaten on iki yıllık hâkimi... Mecbursunuz "Çoğun içinde az vardır." kuralı gereğince; bu, genel hukuk kuralı... Ha, burada bir tereddüt olursa, belki bu da dercedilebilir.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Avukatlıktan gelenlerin durumları ne Ali Özkaya Bey?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bakınız, bu seçim hukuku... Kıdem, hakimlikte geçen süresi esas alınır. Hâkimler Savcılar Kanunu...
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Yanlış biliyorsunuz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Efendim, sayılır. Bakın, memuriyette sayılan kısım ayrı bir şeydir, hâkimlikte sayılan kısım ayrı bir durumdur. Memuriyet hukuku kıdemi ile hâkimlik hukuku kıdemi...
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Yanlış biliyorsunuz, ben düzelteyim.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - HSYK Genel Sekreterimiz de buradaydı herhâlde az önce.
ALPAY ANTMEN (Mersin) - Avukatlıktan gelenleri...
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Arkadaşlar, avukatlıktan geçmek yani...
ALPAY ANTMEN (Mersin) - Avukatlıktan geçenin 1/3'ü alınacak.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - 1/3'ü alınacak. Bu, suç mudur? Yani yirmi yıl avukatlık yapmış bir kişinin sadece 1/3'ünün alınması neyi eksiltir veya bir şeyi...
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Değildir ama dediğiniz gibi de değildir.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bakın, bunlar kıdemli hâkimler, hepsi kıdemli hâkimler. Ankara'da en az 200 civarında birinci sınıfa ayrılmış hâkim vardır; bu en az, fazlası bir tarafa. 200 hâkimin içinden birisini kurayla çektiğinizde bu hâkimin kim olacağını hangimiz bilebiliriz? Ve bunu söyleyen arkadaşlarımız, güçlendirilmiş parlamenter sistemde Hâkimler Savcılar Kurulunu, efendim, Sayıştayı, diğerlerini, hepsini kurayla öneren arkadaşlarımız.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Yargıtayda niye kura çekmiyorsunuz, Anayasa Mahkemesinde niye çekmiyorsunuz; niye sadece Yüksek Seçim Kurulunda çekiyorsunuz?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Yani bunlar ayrı hususlar. Bunlar yapılabilir, hepsi kıdemli hâkimler ve belirli bir tecrübe oluşmuş hâkimler. Bunun sonu yok, bu sözün sonu yok. O zaman siz niye milletvekili adaylarınızı kurayla torbadan çekmiyorsunuz? Bütün HDP'ye müracaat edenleri çekin o zaman o mantıkla. Yani bir başladınız mı bir başladınız mı bunun sonu olmaz.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Kurayı getiren sizsiniz, biz değiliz ki.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Kura işini öneren sizsiniz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Yani, bu sebeple, orada problem yok.
"Efendim, muhtarlıklarda bir yıllık süre zararlı..." Ben babası da uzun süre muhtarlık yapan -dedesi, ailesi, hepsi- birisiyim. Çankaya İlçe Başkanlığı yaptım uzun süre. Mesela Çankaya Türkiye'nin en büyük... Seçmen sayısı olarak da hep 1 numaradır, 700 bin civarında seçmeni vardır. En az 20-30 bin seçmen Orta Anadolu'ya ve Karadeniz'e muhtarlık için gider. Yerel, mahalli idarelerdeki en çok kavga ve problemler muhtarlıklarda oluyor. Çok doğru ve mutlaka yapmamız gereken bir madde. Bu bir yıllık süre bu konulardaki tartışmaları önleyecek. Bu yıl biz Afyonkarahisar'ın en az 30-40 beldesinde ve köyünde, bu yüzden bir sürü kavga ve olayla karşılaştık; bu, bunları önleyen, bunları doğru bir şekilde çözen bir madde. Ha, eksiği olabilir, maddelerinde teknik hatalar olabilir; bunların hepsi müzakere edilir, düzeltilir ama ben şunu görüyorum arkadaşlarda: "Ya, biz seçimleri kazandık; siz gittiniz, siz perişan oldunuz..." Arkadaşlar, 2003'te Sayın Hayati Yazıcı Bakanım beni İlçe Başkanı olarak atadı o zaman; ben o günden bugüne partideyim, her seçimde aynı şeyleri duyuyoruz ama hep biz kazanıyoruz, millet hep bize veriyor bunu.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bu seçim farklı, bu seçim farklı.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bunlardan dolayı, bakın...
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Siz sandıktan kaçıyorsunuz şu anda, sandıktan kaçıyorsunuz!
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Ali Bey, yerel seçimleri unutmayın.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Rahat ol. Sandık... Yazıyor... Anayasa yazmış; 18 Haziran 2023...
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - İstanbul'u, Ankara'yı nasıl kaybettiğinizi unutmayın.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Rahat olun, hiçbir problem yok. Biz İstanbul'da da Ankara'da da Mecliste çok açık ara öndeyiz. Yani, milletimiz bir tercih yapmıştır.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Çok sular aktı.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ben inanarak söylüyorum, bakın, bunu inanarak söylüyorum: Bu milletin feraseti kadar dünyada feraset sahibi 2'nci bir millet yok; terazisi keskin, terazisi hassas bir millet yok.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Doğru söylüyorsunuz, doğru.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Doğru.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bu millet belediye başkanlığını bir partiye, Meclisi bir partiye veriyorsa bir bildiği vardır.
Etimesgut'ta sandıktaydım bir zaman. Belediye meclisi Fazilet Partisi, büyükşehir Fazilet Partisi, birisi DSP, birisi MHP; aynı zarfta 4 ayrı partiye oy veren seçmeni gördüm.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - 4'ünü kabul ettiniz mi?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Evet, kabul ettik.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - İstanbul'da 1'ini çıkardınız.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - O sizin işiniz Süleyman Bey; o, sizin işiniz. Yok, yok öyle şey; o sizin işiniz. Hepsini de kabul ettik. Millete güvenin.
Az önce söylediniz ki...
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Ali İhsan Yavuz Bey burada "Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şey oldu." demişti.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Aynı zarf değil mi? 4 oydan 1'ini geçersiz saydınız.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Onun için, hâkimlerimize güvenelim. Milletimize de güveniyoruz, kendi yaptıklarımıza da güveniyoruz. O sebeple, maddelerde teknik olarak düzeltilmesi gerekenler varsa onları konuşalım.
İnşallah iyi bir madde olur, iyi bir kanun olur ve milletimizin demokrasi standartlarını yükselten bir kanun olur diyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum.