TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ben de konuşayım, sonra söz verin, topyekûn cevaplasın.

HAYATİ YAZICI (Rize) - Sayın Başkan...

BAŞKAN YUSUF BEYAZIT - Hayati Bey'e de söz vereceğim.

MURAT EMİR (Ankara) - Devam edeceğiz, onu da söyleyin.

BAŞKAN YUSUF BEYAZIT - Yani devam edelim.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, ben Sayın Yavuz'u gördüğümde her türlü itiraz hakkını kullanma hakkı olan bir milletvekiliyim. İstanbul seçimlerinde Sayın Ekrem İmamoğlu'nun otobüsünde, seçim başlamadan, aralık ayında başlayıp 31 Marta kadar günde iki saat uyuyarak, bileğinin hakkıyla, alnının teriyle seçim almış bir milletvekiliyim. Sayın Yavuz'u gördüğüm zaman alnımın terine kan sıkılmış hissediyorum kendimi. Bu gayet normal çünkü tertemiz...

ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Çünkü bütün yolsuzlukları biz ortaya çıkardık, onun için böyle söylüyorsunuz.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Nerede yani, nerede yolsuzluk?

ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Şimdi örnekleri vereyim de görün.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Çünkü tertemiz...

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Bir tane mahkûmiyet yok ya, bir tane mahkûmiyet. Yapmayın ya!

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - 41 bin oy...

ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Birazdan örnekleri vereyim de görün.

MUSTAFA KÖSE (Antalya) - Olsaydı "AKP'nin hâkimleri verdi." derdiniz.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Devam edeyim mi, beyefendi konuşsun mu?

Sayın Yavuz, çünkü tertemiz, her türlü provokasyona rağmen, arkamıza taktığınız yandaş basının Ekrem İmamoğlu'nun sinirlerine oynadığı bir sürecin içerisinden halkımızla tek tek buluşa, buluşa, buluşa sizin mağrur siyasetinize cevap verdik. O seçimde, hiç kimse unutmasın, Sayın İmamoğlu'nun karşısındaki aday aslında Sayın Cumhurbaşkanıydı, İstanbul'da mitingleri yapan Sayın Cumhurbaşkanıydı. Hayatının dersini aldı Adalet ve Kalkınma Partisi. Sayın Cumhurbaşkanı o güne kadar görmediği ilgisizlikle karşılandı çünkü kurgulu bir seçim yapmaya kalktınız; karşınızda yüreğimizle, tertemiz bir seçim yaptık.

Şimdi, siz diyorsunuz ki: "20 küsur binden 13 bine inmişse hiçbir şey olmamış mıdır?" Ben de size diyorum ki emek veren, ter döken, sizin gibi sırça köşkten bakan değil, orada günde iki saat uyuyarak o seçimi bileğinin hakkıyla almış bir milletvekili olarak: Ya, yüzünüz kızarmıyor mu? Seçim gecesi bu ülkede Başbakanlık yapmış bir şahsa "Seçimi kazandım." diye yalancı bir açıklama yaptırdınız. İstanbul'un bütün billboardlarına, bütün üst geçitlerine "İstanbul halkına teşekkür ediyoruz." diye afişler astınız o gece. Neye dayanarak astınız? Bu yediğiniz farka dayanarak mı astınız? Bilmiyor muydunuz bu seçimin böyle olduğunu? Yüzünüz kızarmıyor mu? Anadolu Ajansına yayın durdurdunuz. O gece o Genel Müdüre söylenmesi gerekenleri biz söyledik. On bir saat boyunca yayın kestiniz. Yüzünüz kızarmıyor mu? Önce kendi önde olduğunuz sandıkları Anadolu Ajansına yüklettirdiniz ama aslında çok daha erken gelmiş, full Cumhuriyet Halk Partisine oy çıkmış olan sandıkları beklettiniz. Yüzünüz kızarmıyor mu? Seçim kurulu başkanlarını suçladınız, hâkimleri suçladınız, bir tek kişiyle ilgili tek bir dava açılmasını sağlayamadınız. Karaladığınız insanlardan özür dilemeyi düşünmüyor musunuz? Yüzünüz kızarmıyor mu? İstanbul sokaklarında, özellikle Büyükçekmece'de o dönem İstanbul Büyükşehir Belediyesine baktırmış olduğunuz kişiyi Hasan Akgün'ün karşısına geçirip, trilyonlarca para harcayıp seçim kaybettikten sonra Büyükçekmece halkını evinde rahatsız etmeye, kolluk kuvvetleriyle baskın yapmaya, sokaklarda taciz etmeye... Burada Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri var, 100 milletvekili sokakta gezerek sizin iktidar baskınızın karşısında durduk. Yüzünüz kızarmıyor mu? Bu halk size bir ders verdi, adaletsizliğinize karşı 800 bin oy farkıyla ders verdi. İstanbul gerçeği budur, bunu içinize sindirin.

ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN YUSUF BEYAZIT - Sayın Aydoğan...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sorumlulardan birisiniz, siz burada bize caka satamazsınız İstanbul'la ilgili.

ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Siz burada İstanbul'u konuşamazsınız, benim İstanbul'la ilgili konuşacağım daha çok şey var.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Siz İstanbul seçiminin katlinden sorumlu olanlardan birisiniz; diğeri de Yüksek Seçim Kuruludur, görülmemiş bir kararın altına imza atan Yüksek Seçim Kuruludur.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Yeter artık ama ya! Zorluyorsunuz ya!

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - İstanbul hakkında konuşmaya hakkınız yok, susun lütfen.

ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Siz susun be!

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sen sus! Hakkımla oyladın! Sen kimsin! Emeğimle oynadı bu adam!

BAŞKAN YUSUF BEYAZIT - Değerli arkadaşlar, Sayın Hayati Yazıcı Bey'e söz veriyorum.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ne emeğiyle oynuyor ya! Sadece siz mi emek veriyorsunuz!

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sen İstanbul'u konuşamazsın!