KOMİSYON KONUŞMASI

HAYATİ YAZICI (Rize) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; bu tartışmalardan sonra, önem verdiğim yerlerde de kullandığım bir anlatımı paylaşmak istiyorum. Ya, Allah'ın insanlara bahşettiği en mükemmel enstrüman ses telleridir; beynimizle hükmederiz ve ses tellerini kullanmak suretiyle muhataplarımızla diyaloğa gireriz.

O kadar güzel devam ederken burada birbirimizi rencide edici şekle dönüşmesi cidden üzüntü verici. İsim vermeyeceğim ama konuşan arkadaşlarımızdan bazıları çok istiskal edici, işte "şaibeli adam rejimi" "Ali Cengiz oyunları" gibi, bir vekile değil, bir insana dahi yakışmasını düşünemediğim sözcükler kullanıldı; bunlar üzüntü verici.

Ve elbette ki Türkiye, bu coğrafyanın önemli bir ülkesi, çok mükemmel bir vatanımız var hepimizin ortak olduğu. Parlamento da bizim demokrasimizin merkezi; burada çalışıyoruz, dolayısıyla burada ürettiğimiz ürünleri millete sunarken hepimiz katkı veriyoruz, vereceğiz. Ha, beğeniriz beğenmeyiz ama nihayet, beğenmediğimiz şeyleri de ifade ederken kullanacağımız sözcükler Türkçede mevcut. Keşke bunu becerebilsek, başarabilsek. Ben bunu söylerken aynı zamanda kendime de hitap ediyorum yani burada herhangi bir kimseyi hedef almış değilim.

Bunu ifade ettikten sonra birkaç noktada açıklama yapmak istiyorum: Baraj konusunda söylenen söylendi. Yani bu 5 olsa "Niye 3 değil?" "Niye 7 değil?" "Niye sıfır değil?" denecekti; bu 7 diye belirlendi, teklifimiz böyle; takdir Komisyonumuzun ve yüce Meclisin.

En çok üzerinde tartışılan, konuşulan maddelerden bir tanesi de 5'inci madde. Hatta, 2 üzerinde konuşuldu, önce ondan söz edeyim. "Oy kullanma şekli niye..." Gene bir arkadaşımız -ismini vermiyorum ki söz hakkı doğmasın- 2018'deki düzenlemeyi esas alarak şöyle bir cümle kullandı: "Bu düzenleme, oy arttırmadan vekil arttırma projesidir." 2018'de yapılan düzenlemede, bu ittifak düzenlemesinde milletvekili bölüşümünün ittifak içerisinde D'Hondt sistemiyle uygulanmasını bu şekilde anlatmış. Doğru; bu cümle, çok doğru bir cümle ama tabii ki o uygulamayla hayata geçirilen, pratiğe dönüştürülen de yasaldı. Neye? Yasaya dayanmış. İşte, biz şimdi onu düzeltiyoruz; bu oylama şeklini, milletvekili dağılım şeklini düzeltiyoruz. İlave ettiğimiz gerekçelere detayda girmeyeceğim.

Bir diğer konu, kurulların oluşumu. Bir arkadaşımız soru sordu: "Burada niye '1'inci sınıf' yok da '1'inci sınıfa ayrılmış' diyorsunuz?" Çünkü 1'inci sınıf daha ileride yani Yargıtay üyeliğine namzet konumda olanlar.

Burada, içimizde hukukçu çok, hâkimlik mesleğiyle ilgilenenler var. Bu hâkimlik, savcılık mesleğinde çalışan arkadaşlarımızın meslekte yükselmelerine ilişkin yükselme nitelemeleri vardır, kademeleri. "Yükselmeye layık", "tercihli yükselmeye layık", "mümtazen yükselmeye layık" diye kademelendirme yapılır. "Mümtazen yükselmeye layık" demek emsalleri arasında temayüz etmiş kişi demektir, bunun bugünkü dille ifadesi de ehliyet ve liyakattir, ehliyet ve liyakat bakımından daha öne çıkmış kişi demektir ve bu kurulların oluşumunda da bu arkadaşlara öncelik veriliyor. Dolayısıyla, burada ehliyeti ve liyakati de gözetmiş oluyoruz; bunu bu vesileyle sizinle paylaşmak istedim.

Bir diğer konu, grup oluşturulması. "Niye bundan sarfınazar ediyorsunuz?" dediniz, hatta 2002 seçimlerinde AK PARTİ'nin de grup varlığıyla seçime girdiğinin de altını çizdiniz. Tamam, mevzuat öyleydi, girdik. Biz kimseye sürpriz yapmıyoruz; bir kanuni düzenleme yapıyoruz, bunun da hüküm icra etmesi bir yıl sonraya dönüktür. Şayet Meclisten geçer, yasalaşırsa herkes, her siyasi parti, her siyasi yapı bu yeni düzenlemeye göre, kendisini ona göre ayarlayacak. O günkü koşullarda böyle bir şey olsaydı biz de kendimizi ona göre hazırlayacaktık, o hazırlığı yapacaktık; yetişirse girecektik, yetişmezse giremezdik.

Şu gerekçeyi de tekrarlayayım: Grup, Meclis çalışmasına ilişkin önemli bir yapı. Siyasi örgütlenme itibarıyla baktığımız zaman da bu siyasi örgütlenmenin içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi grubu var, belediye meclisleri var, il genel meclisi grupları var, teşkilatlar var ama en büyüğü, amiral gemisi partidir; parti, amiral gemisi. Dolayısıyla, her partinin o amiral gemisinin Mecliste grubu varsa bir de Meclis grubu var. Esas olan, o amiral gemisinin halk nezdinde örgütlü olmasıdır; bu bakımdan o ölçüt öne çıkartılmış, düzenlemenin gerekçesinde yatan hususlardan biri de bu.

Son olarak, Yunus Emre Hocayı tebrik ediyorum. İnşallah, bu vesileyle değil... Daha önce de okumuşsunuz bizim programımızı, efendim, 58'inci Cumhuriyet Hükûmetinin Eylem Planı'nı okumuşsunuz ama onların tabii, hayata yansımaları konusunda bilgi eksiğiniz var. Bir gün teşrif eder gelirseniz hem yemek ısmarlarım, orada detaylı konuşuruz, sana çok uzun bir liste veririm demokratikleşme ve Türkiye'ye gerçekten hak ve özgürlükler bağlamında sağladığımız kazanımlar konusunda. Ama onu da birlikte yaptık.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.