ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Böyle birkaç değerlendirme de arada kaynamasın. Milletvekillerimiz sorularını soruyorlar, sonra ayrılıyorlar veya arada kaynıyor.

Şimdi, burada önemli bir kısıt da şu: Kadının mevcut hâliyle beraber, bu şiddetin veya saldırının veya bu manadaki o yaralamaya yönelik fiilin kimden geldiğine bakılmaksızın -bu, çocuktan da gelebilir, 18 yaş altı bir çocuktan da kadına yönelik gelebilir- indirim sebebi sayılmayacak. Mesele şurada: Mevcut şu andaki hâl ve durum içerisinde kadının mevcut savunma konumu ve özelliği erkeklere göre çok daha zayıf yapıda, bakış açısı bu. Şimdi, bu zayıf hâliyle beraber, gerek yaralama gerekse de öldürülme hâlinde bunun nitelikli hâline getiriliyor. Şimdi, eğer bu, kadın tarafından da işlenmişse, çocuk tarafından da işlenmişse veya çok daha savunmasız -ne bileyim- yani yaşlı, kötürüm, işte, sadece silahla da değil, birçok hâli girebilir bu manada. Dolayısıyla, buradaki özel durum, kadının kendi savunma konumuyla beraber korunmaya muhtaç bir hâlinin değerlendirilmesidir. Bunu alıp salt manada bir kadının işleyeceği suçlarla da ilgili bir azaltma veya suçlarla ilgili gerçeklere göre daha az ceza alabileceği bir boyuta getirirseniz, işte, esas olarak burada, Anayasa'nın 10'uncu maddesi kapsamı içerisinde gerek suç yapısını bozma gerekse de suç/ceza dengesini oluşturma açısından ciddi bir ayrışmaya sebep verebiliriz. Bu yönünü tartıştık yani değerlendirildi de şu anda da tartışmalar devam ediyor, milletvekillerimizin bazıları da söz aldı, hatta şu da oldu: Ya, bir kadın kadını öldürmekle ağırlaştırılmış müebbet ceza alacak ki biliyoruz -yani belki çok azdır ama İstanbul'dan yakinen bildiğim, yakın takip ettiğim böyle bazı ceza dosyaları oldu- "patroniçe" diye ifade edilen, "baroniçe" diye ifade edilen suç şebekesi lideri kadınlar var. İşte, onların işkenceyle, yakarak, asit dökerek, farklı modellerle öldürdükleri bir sürü insan ortaya çıktı, yargılamalarda ortaya çıktı. Şimdi, efendime söyleyeyim, o kadının bir erkeği öldürdüğünde alacağı ceza ile bir kadını öldürdüğünde alacağı ceza bu bakış açımıza göre aynı olsun diyoruz. Yani suç şebekesi lideri bir kadın bir erkeği öldürdüğünde kasten adam öldürmeden alacağı müebbet ceza ama kadın olduğunda nitelikli hâlinden dolayı ağırlaştırılmış müebbet ceza. Siz diyorsunuz ki bu yönüyle de eşit olsun ama öldüğünde...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Abdullah Bey, burada öncelik cinsiyet mi, kadına karşı şiddet mi? Önce onu bir tespit etmek lazım, erkek şiddeti mi? Bu kanun teklifinin amacı nedir ağabey ya?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bu kanun teklifinin amacı, kadına yönelecek şiddetin kadından veya erkekten...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Olur mu hiç? Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı düzenlemeler yapamayız ki.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bakın, biz ayrımcı bir model olarak sadece erkek şiddetinden bahsetmiyoruz. Kadınlar özel konumları gereği, toplum yapımız içerisindeki özel konumlarından dolayı kendi savunmalarını bir erkeğe göre çok daha düşük seviyede sağlayabiliyorlar, imkânları buna izin vermiyor.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ha, işte, böyle yola çıkarsanız bunu yapamazsınız, bu olmaz.

HASAN SUBAŞI (Antalya) - Suçun tarifinin olmaması sorununu yaratıyor.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Dolayısıyla, kadınların daha özel bir korunmaya ihtiyaçları var bu manada. Dolayısıyla, bu şiddet kadından da gelse, çocuktan da gelse, bir yaşlıdan da gelse veya engelli bir kişiden de gelse fark etmez; biz ağırlaştırılmış hâliyle nitelikli hâliyle beraber cezalandırılması noktasında...