| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam ve 117 Milletvekilinin; Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4290) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 29 .03.2022 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Başkanım.
Oldukça geç oldu gerçekten yani sağlıksız.
AYHAN EREL (Aksaray) - Çok geç oldu, yarın sabah grup toplantımız da var.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Evet.
Ya, sağlıksız bir ortam oldu gerçekten.
Yok, ben, Ayhan Vekil'in hassasiyeti... Çünkü bunu her zaman yaşıyoruz, nitelikli yasa yapma sürecinden de uzaklaşıyoruz maalesef.
SABRİ ÖZTÜRK (Giresun) - Özür diliyoruz da özgün değerlendirmeler varsa hakikaten istifade edelim ama aynı konulara tekrar tekrar... Rica ediyoruz...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Doğru, haklısınız gerçekten. Ben de şimdi buradan empati yapıyorum ve herkesin vücut dilinden de anlayabiliyorum ama bu kadar sağlıksız koşullarda çalışmak zorunda da değiliz Sayın Vekilim. Gerçekten makul saatlerde toplanabiliriz.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Şöyle: Tabii, yani mümkün mertebe sözü kesmemeye çalışıyoruz ama...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Biliyorum.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Aynı konuları, mesela, İstanbul Sözleşmesi'ni aynı cümlelerle bütün arkadaşlar aynı şekilde tekrar ediyor yani bunu artık dinledik.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ama yine de anlatamıyoruz.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Anlatamıyorsunuz, evet.
Sibel Hanım, "İki üç dakika." dediniz, buyurun.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Tabii tabii.
Hassasiyetinizi de biliyorum ama yani gerçekten nitelikli bir çalışma yapmıyoruz, bu çok açık ve aşikâr. Geçen, işte, Anayasa görüşmelerinde de aynısı oldu; 2 tane önemli konu ve 2 tane gerçekten çözüm üretemediğimiz işte sağlıkta şiddet konusu da çığırından çıkan bir noktaya geldi, kadına yönelik şiddetle de ilgili çünkü burada yasa yapıcı olarak gerçekten bu konuları detaylı ele alamıyoruz. İşte bugün bu saatte Barolar Birliğini sadece dinleyebiliyoruz ve farklı önerileri var gerçekten. Bizim bu çalışmayı, bu mutabakatı ki hepimizin üzerinde hemfikir olduğu 2 tane temel sorun, yani burada tartışacak bir nokta yok, hepimizin bunu durdurmak noktasında bir gayreti var, kanun teklifi getirenlerin de bu salonda olan ya da bu ülkede yaşayan herkesin gerçekten bu sorunu çözme çabası var ama bunun ciddi bir şekilde ve ciddi bir süreçle hazırlanış aşaması, uygulama sorunları bugün çok gündeme geldi, nitelikli ve liyakatli yargı temsilcilerinin karar verme ehliyetleri çünkü mevcut yasalar var ama bu yasaların uygulamaya geçmesinde sorunlar var ve o kadar çok "case" oldu ki herkes toplumda hukukçu oldu ve bu davaları okudu, iddianameleri okudu, bu kararlar çok tartışıldı ve bugünkü o "case"ler de anlatıldı ve hepsi birbirinden farklı ama bunun detaylı çalışması yapılmadan ve uygulamanın gerekli bizden beklediği yasal düzenlemeyi, ne yapmamız gerektiğini tam detaylı çalışmıyoruz. Gerçekten gecenin burada birinde, ikisinde Barolar Birliğini dinlemek bu kanunun ne kadar eksik yapıldığını ortaya koyuyor. Muhalefetin önerilerini önceden ele almak ve gerçekten sağlıklı bir komisyon çalışmasıyla sağlıklı bir şekilde bu süreci tamamlamak.
İstanbul Sözleşmesi atfı mutlaka olacak çünkü kanunu ben ilk aldım Sayın Başkan, ilk gerekçesi diyor ki: "Uluslararası yükümlülüklerimize göre". Şimdi, böyle dediği zaman bizim kadına yönelik şiddetle ilgili en önemli ve Avrupa Konseyinin kurucu üye ülkesi olarak gerçekten önemli bir eşik ve aşama kaydetmiştik. Ben de Avrupa Birliği Uyum Komisyonu üyesiyim ve bugün Komisyondan başka arkadaşımız yok ama en çok muhatap olduğumuz soru bu oldu bize "Neden bu sözleşmeden çekilme kararı aldınız, gerekçesi neydi, çekinceniz neydi" Burada sağlıklı süreci işletemedik. Elbette, değerli arkadaşlarımız, konuştuğum milletvekillerimiz, bu sözleşme salt bir engelleme noktasında olmayabilir ama detayları, içerdikleri önemli bir sözleşmeydi. Çünkü önleyici tedbirler getiriyordu, engelleyici tedbirler getiriyordu, ulusal mevzuatımızla uyumlaştırmıştık. Bir geri adım gibi oldu. Çünkü burada yasa yapmaktan ziyade onun toplumdaki algısı çok önemli. Şimdi, biz eğer bugün hepimiz birlikte dışarıya, topluma gerçekten önleyici ve cezaları artırıcı, caydırıcı bir yasa yaptığımızı hissettirebilirsek bu önemli bir başarı olur her kesim için yani bütün taraflar için. Bunu başarmakta biraz eksik kalıyoruz.
Bir de son söyleyeceğim -sabrınıza sığınarak- bütüncül bakmak da lazım, "salt fiziksel şiddet" diye kadınların karar alma mekanizmalarındaki yeri, temsiliyetteki yeri, eğitim politikalarımız, gerçekten işte oradaki kolluk kuvvetlerinin davranışından tutun bütün bunların hepsini bütüncül ele almak gerekiyor. Her biri ayrı ayaklarda gerçekten iyi politikalar üretmemiz gerekiyor ve bütün toplumun, bütün herkesin bunu içselleştirmesi gerekiyor. Bu ceza artırma altı aya benim konuştuğum madde "Dört aydan altı ay hapse çıkarılmaktadır." diyor. Bu neyi etkileyecek ki, kimi caydıracak? O nedenle bunu vurgulamak istedim.
Sabrınız için de teşekkür ediyorum.