| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam ve 117 Milletvekilinin; Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4290) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 29 .03.2022 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Evet.
Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, ben de burada esasında özellikle (2)'nci fıkrada getirilen, "...çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi," diye devam ediyor. Esasında buradaki madde, şu andaki teklif edilen madde Ceza Yasası 61'inci maddesindeki hükme benzer bir nitelik taşıyor. Yani buradaki mesele şu aslında: Cezanın bireyselleştirilmesi ve belirlenmesi ilkesi burada da var. Yani mevcut olan bir düzenleme var ve bu düzenlemeyle Türk Ceza Yasası'nın 61'inci maddesini farklı şekilde düzenleyen bir hükümle biz karşı karşıyayız. Dolayısıyla iki madde arasındaki ahengi de bir şekilde düşünmek gerekiyor. Burada önemli olan hususlardan bir tanesi budur.
Bir de ikinci fıkrayla suçun ağırlaştırmış hâli dercediliyor bu kanuna. Yani işte çocuğa karşı ve ayrılma kararı verilen eşe karşı işlenmesi hâlinde bir ile üç yıl arasındaki bir cezayı öngörüyor. Fakat burada aslında dikkat edilmesi gereken husus şu: Ağırlaştırılmış hâlidir, cezanın ağırlaştırılmış hâli ve aynı zamanda korunma açısından üstün yararı olan bir şahıs daha var, aktör daha var, süje daha var, o da çocuk. Kadına ilişkin olan kısma Züleyha Vekil değindiği için onu da tekrar etmek suretiyle... Korunması üstün olan şahsın, kişinin haklarını korumaya ilişkin olan, özellikle uzlaşmaya götürecek olan bir süreçten bahsetmek mümkün ve ilerleyen zamanlarda vazgeçmeye ilişkin, şikâyetten vazgeçmeye ilişkin olan hususlarla da biz karşı karşıyayız. Dolayısıyla üstün yararı olan çocuğa ilişkin olan bu yoğunlaştırılmış ve aynı zamanda ağırlaştırılmış bir şekliyle bireyselleştirme suretiyle verilecek olan cezada kim bu kararı verecek? Biraz önceki -hocanın belirttiği- şeyi de sormuştum, o verdiği cevapta... Uzlaştırma ilkelerini işletecek olan bir kurumun hâlâ kurulmamış olması, hâlâ çocuğun yararını gözetecek bir müessesenin olmamış olması nedeniyle bu maddenin uygulanabilirlik ilkesinin olmayacağı kanaatini taşıyoruz.
Bir diğer husus da şu, özellikle onu da ben öğrenmek istiyorum: Yani burada suçun mağdurları kimlerdir, onu da bir şekilde netleştirmek gerekiyor. Bu nedenle bunun yeniden bir gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.