KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli hazırun, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bu yasanın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Şimdi, açıklandığı üzere ve burada yazılı olduğu üzere Anayasa Mahkemesinin bir iptal kararı sonucu yapılan düzenleme. İki sorun var, ben birinci soruna sadece değineceğim, Sayın YÖK Başkan Vekili de değindi, geç kalınmış olması ama bu benim değineceğim sorun değil; neden bu kadar geç düzenleme yapılıyor, geriye yürütme riski neden yaratılıyor. Ama onun dışında şöyle bir sorun var: Evet, bu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenmemesi gereken bir alan düzenleniyor, yasayla düzenlenmesi gereken bir alan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleniyor ve Anayasa Mahkemesi yetki yönünden iptal ediyor. Hâliyle yasayla düzenlenmesi gerekir, doğru fakat Anayasa Mahkemesi kararının gereği yerine getirilmiyor. Şöyle ki burada bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesine yeniden meydan açılıyor.

Şimdi, ben biraz önce Millî Eğitim Komisyonundaydım. Sporla ilgili örgütlenme düzenlenmesi ve orada daha ileriye gitmişler, ilk kez gördüm, "Kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle." deniyor. Oysa Anayasa belli, Anayasa'da normlar hiyerarşisi şöyle: Yönetmelik, CBK, yasa, Anayasa, bu çok açık. Yasa ile CBK yarışmıyor, bir konu CBK'yle düzenleniyorsa orada 3 ayrı Anayasa hükmü var: 104/on yedi, 106/son ve 123/fıkra iki. Bu alanlarda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılabilir ama yasa çıktığı zaman yasa Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin yerini alır. Ama bu, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği alanda Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleme yapılamaz, yasayla düzenleme yapılabilir ancak gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi bunu iptal etmiş bulunuyor. Fakat burada şöyle bir yol izleniyor yasayla, ikinci fıkrada: "Bu kadroların kullanılmasına dair hususlarda da kadro ve pozisyonlara ilişkin mevzuat hükümleri uygulanır." deniyor. Şimdi, mevzuat kavramı anayasal bir kavram değil, hukuki bir kavram değil. Anayasa'da hangi normatif değere sahip olan düzenleme yapılacağı belli: Yönetmelik, CBK, yasa şeklinde veya uluslararası sözleşme şeklinde sayılıyor. Böyle bir şey yok, böyle bir kavram yok yürürlükteki hukukumuzda ve acaba nedir diye baktığımız zaman gerekçede şöyle deniyor: "Maddeyle, söz konusu iptal kararının gerekçeleri ve zaman içerisinde ortaya çıkan ihtiyaçlar dikkate alınarak, Yükseköğretim Kanunu ... amaçlanmaktadır." deniyor. Bu şekilde ihdas edilen kadrolar, 2 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne eklenecek, anılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre kullanılacaktır. Şimdi, böyle olunca siz ne yapıyorsunuz? Yasa yoluyla bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi düzenlemesi yapmış oluyorsunuz. E, o zaman Anayasa'nın öngörmüş olduğu 104/on yedideki alan boşa çıkmış oluyor yani bu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yasal düzenleme, ikisi ayrı alanlara denk geliyor. Nitekim, Anayasa Mahkemesi gerek bu kararında gerekse daha önce vermiş olduğu kararlarda YÖK'le ilgili olarak 130'uncu maddeyi işaret ederek buna göre öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, mali işleri ve özlük haklarının kanunla düzenlenmesi gerekmektedir. Dava konusu kuralda üniversitelerin öğretim elemanları kadrosu düzenlenmekte olup Anayasa Mahkemesi bir kararında kadro unvanı, personelin niteliğini ifade etmenin yanında o personelin yerine getireceği görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleriyle diğer özlük haklarını da ifade etmektedir. Kadro derecesiyle personelin özellikle aylık ve ödenekleri ve diğer özlük hakları bakımından sıkı bir bağ bulunmaktadır. Bunu önceki kararına yollama yaparak belirtiyor. "Dava konusu kuralda da öğretim üyesi kadroları düzenlendiğinden kuralın kadro düzenlemesiyle birlikte öğretim elemanlarının görev ve yetkileriyle özellikle özlük haklarını etkilediği...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - 2 cümlem var.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Lütfen tamamlar mısınız, buyurun.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

...bu çerçevede Anayasa'nın 130'uncu maddesi bağlamında münhasıran kanunla düzenlenmesi gereken konuda düzenleme yaptığı açıktır. Anayasa'nın 130'uncu maddesinde üniversitelerin kanunla kurulacağı vurgulanmış olup dava konusu kuraldaki üniversite öğretim elemanlarının kadrolarının düzenlenmesine ilişkin husus Anayasa'da CBK'lerle düzenleneceği özel olarak öngörülen konulara ilişkin de değildir. Bu itibarla kuralda Anayasa'nın 130'uncu maddesi bağlamında 104'üncü maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı şekilde düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır."

Şimdi, böyle bir iptal kararından sonra gerekçe yoluyla yeniden CBK'ye alan açmak Anayasa'ya karşı hile demiyorum ama açıkça aykırılık oluşturmaktadır. Benim söyleyeceğim bu kadar.

Teşekkür ederim.