GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Hocam, şimdi bu kadrolar sanıyorum büyük oranda dolu zaten, değil mi yani fiilî olarak geçmişteki kadrolar büyük oranda dolu ve bazı revizyonlar yaptınız diye düşünüyorum, artışlar veya eksilişler söz konusu oldu.

Şunu merak ediyorum: Bu kadroları belirlerken üniversitelerin sizden talepleri var. Siz de belirli oranda bu talepleri karşılayabiliyorsunuz. Öyle değil mi yani belli talepler söz konusu oluyor, siz de bu taleplere diyorsunuz ki "Şöyle olur, böyle olur." Ne kadarını karşıladınız? Üniversiteler, burada ekte belirtilen listedeki üniversiteler sizden ne kadar kadro talep ettiler? Siz bunların ne kadarını karşıladınız? Bu karşılamada objektif kriterleriniz nedir? Yani benim merak ettiğim şey şu: Hani bazı üniversitelere şöyle ayrımcılık iddiaları duyuyoruz. O üniversiteye daha fazla kadroları atarken rahat davranılmış, şu üniversiteye ayrımcılık yapılmış gibi duyumlar aldık. Bu anlamda kriterleriniz nedir yani objektif kriterlerle mi yürüyorsunuz? Talepleri nasıl karşılıyorsunuz veya o üniversitenin hedefleri doğrultusunda bazı araştırma görevlisine, hocaya, doçente, profesöre ihtiyaç olabilir. Bunları ne kadar gözetiyorsunuz? Hedeflerle... Yani çünkü her üniversitenin hedefleri vardır. O hedeflerle sizin kadro atamalarınız konusundaki kriterleriniz nedir?

Diğer bir mesele: Yani biliyorsunuz biz YÖK'e temelden karşıyız ve bu ülkede yönetimin bir parçası olduğumuzda YÖK'ü kaldıracağız yani siz de hocalık yapmaya döneceksiniz o noktada.

Şimdi, Hocam, şöyle: Bu YÖK'ün -hani AK PARTİ'nin de iddiasıydı, "YÖK'ü kaldıracağız." diye iktidara geldiler ama onlar da YÖK sistemine sarıldılar, maalesef gücü eline geçiren YÖK'e sarılıyor ne hikmetse- üniversitenin özerkliği konusunda yani mevcut düzlem içinde bu talepleri nasıl karşıladığına dair veya bu müzakerelerin nasıl yürütüldüğüne dair en azından burada kayıtlara not düşmenizi istiyorum yani hangi kriterlere göre yaptınız, nasıl müzakere ettiniz, talepleri ne kadar karşıladınız? Bu anlamda, üniversitelerin özerkliğini, üniversite konseylerinin kararlarını ve taleplerini ne kadar esas alabildiniz; bunu merak ediyorum.

İkincisi, biliyorsunuz, Boğaziçi Üniversitesinde eylem devam ediyor, oradaki kayyum rektörle ilgili protestolar devam ediyor Sayın Hocam ve siz bunu yalnızca izliyorsunuz YÖK olarak. Bir itiraz var üniversitenin iradesine yani orada bir irade ortaya konmuş, seçim yapılmış, ezici çoğunlukla bir rektör seçilmiş. Siz önce kayyum rektör atadınız, kayyum rektör görevden alındı, bu sefer başka bir kayyum rektör atadınız oraya ve sizin meslektaşlarınız -eminim ki pek çoğunu da tanıyorsunuzdur- yüzlerce gündür hâlâ eylem yapıyorlar Boğaziçi Üniversitesinin meydanında, "Biz kayyum rektör istemiyoruz." diyorlar. Neden bu sese kulak vermiyorsunuz? Biliyoruz, üzerinizde siyasetin vesayeti var ama en azından buna dair de sizden bir şeyler duymak isteriz.

Üniversite özgür olmazsa, özerk olmazsa orada bilim üretilebilir mi? Bu bilim üretilmezse ülkede bir gelişme olabilir mi, teknolojik, bilimsel gelişmeler olabilir mi? Buna dair neden bir irade hâlâ ortaya konulamıyor? Neden Boğaziçi Üniversitesinde yani oradaki iradenin sonucu olarak en azından saygı gösterecek bir düzleme geçemiyoruz? Bununla ilgili de görüşlerinizi merak ediyorum ve gerçekten bu kadrolarla ilgili de üniversite özerkliği konusunda ciddi adımlar atmamız gerektiğini düşünüyorum ama bunun da ancak... AK PARTİ'ye artık tekrar söyleyecek bir şey yok, üç vakte kadar bu ülkede iktidar değişecek. Umarım ki yeni gelecek iktidar bu ülkede YÖK'ü kaldırır ve özerk üniversiteyi sağlarız, üniversitelerde bilim üretilir, teknoloji üretilir, o teknolojiyle gençlerimiz istihdam sağlarlar ve ülkemizin gelişmesinde YÖK'ün yarattığı freni ortadan kaldırabiliriz.