KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, açıkçası gerçekten çok kapsamlı bir kanun ve tartışmala başka bir yere de gitti. Daha detaylı, hani, ekonomi politikalarının doğal olarak tartışılması gerektiği ihtiyacı ortaya çıkıyor ama neticede, hani, ülkeyi yöneten de bir yirmi yıllık iktidar var. Ve bugün tabii, dünyanın da yaşadığı -evet, oraya atıf yapılıyor sürekli- bir kriz ortamı ama ülkemizde de ciddi bir belirsizlik ve öngörüsüzlük ortamı var. Verilere baktığımız zaman da ciddi bir sorun alanı var. İşte, işsizlik, enflasyon, üretim verilerimizde, işte, tarım özellikle stratejik sektörümüzün gelmiş olduğu nokta, millî gelirin hızlı bir düşüş içerisine girmesi, gelir adaletsizliği, enflasyon, işsizlik ve TL'nin hızlı değer kaybıyla ilgili bir kısır döngü içerisindeyiz. Bu kanunu da biz dikkatlice takip etmeye çalışıyoruz. İşte, bizim ihtisas alanlarımızı ilgilendiren maddeler var ve Meclisin de yoğun bir çalışma temposu var, birçok teknik bilgiyi gerektiren alan var. Bugünkü usul tartışmaları da Komisyonun 3'üncü çalışma günü olmasına rağmen yine aynı noktaya geldi çünkü birçok farklı alanı ilgilendiriyor, farklı komisyonları ilgilendiren bir çalışma ve Sayın Bakan da tabii ki büyük bir dikkatle bütün hepsine hâkim olacak şekilde bilgi vermeye çalışıyor ama bence temel sorun burada gerçekten detaylı ve her ihtisas komisyonunda farklı şekilde çalışılması gereken bir konu. İşte, ben dün farklı komisyonlarda ve Genel Kurulda çalışmam nedeniyle üniversitelerle ilgili maddede konuşmak istemiştim ama buna fırsat olmadı tabii. Sayın Utku Çakırözer Bey de burada, bizi ilgilendiren maddelerde büyük bir performansla burayı takip etmeye çalışıyoruz. Hem bu kanun teklifini savunanlar açısından hem de bu teklife katkı vermek açısından bu sağlıklı bir ortam değil.

Bu 22'nci maddeyle ilgili benim sadece dikkatimi çeken... Sayın Bakan, etki analizinde şöyle bir durum var, diyor ki: Sermaye piyasalarına ilişkin düzenlemeler çerçevesinde zamanla gayrimenkul dışındaki varlıklara yatırım yapan, münhasıran altyapı yatırım ve hizmetlerinden oluşan portföyü işletecek ortaklıklar ve yapılarda bu kazanç istinasından yararlanmayı talep etmişler. Yani burada özel bir hani, yatırım grubu mu var ya da özel bir grup için mi işte, altyapı ve daha çok bu tür hizmetlerden faydalanmak isteyen bir grubun mu bir talebi, bir ihtiyacı doğdu? Yani sadece etki analizinde gördüğüm için. Bir de "Yargıya taşınan ihtilaflar var." diyor yine burada. İşte, "Belli portföy işletmeciliği olmayan gayrimenkul yatırım ortaklarının istisna kapsamında olup olmadıkları hususunda yargıya taşınan bazı ihtilaflar var." diyor, etki analizinden benim dikkatimi çeken noktalar. Bunlar nedir? Ve neden böyle bir talep? Sayın Şener'in de söylediği gibi "Neden şimdi böyle bir talebe ihtiyaç doğdu?" Ve etki analizinde gider etkisi bulunmamaktadır, hesaplanamamaktadır. Ya şimdi, bir kurumlar vergisinden, bu kanunda da yine bir yükseltmeye gidiyoruz. İşte, bu da bir belirsizlik süreci aslında, Sayın Cinisli'nin de söylediği gibi uluslararası yatırımcılar açısından, ülkemize yatırım yapan yatırımcılar açısından da kurumlar vergisinde sürekli Cumhurbaşkanına bir yetki vererek sürekli bir değişiklik var. Bu benim takip ettiğim kaçıncı yetki verilmesi oldu? Şimdi, burada hesaplanamamakta ve gider etkisi yok. Şimdi, bir istisnaya gidiyoruz kurumlar vergisinde ve gider etkisinin olmadığı söyleniyor. Bu nasıl hesaplandı? Hani bir istisna var bir vergide ama bir gider etkisi olmuyor, bu bir çelişki değil mi?

Teşekkür ederim.

Teşekkürler Başkan.