BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Tüfenkci "Muhalefeti dikkate alarak bunu yaptık." dedi ama şimdi, Sayın Tüfenkci, bankalarda anormal kârlar söz konusu. Geçen sene ilk iki ayda bankaların kârı 9 milyarken bu sefer 39 milyara çıktı, yüzde 300 küsur. Bunun müsebbibi, biraz önce Sayın Bakanım da anlattı, Merkez Bankası politika faizinin yüzde 14'lere indirilip Merkez Bankasının... Biliyorsunuz, Hazinenin Merkez Bankasından alması gerekiyor parayı, Merkez Bankasının Hazineyi yüzde 14'le fonlaması, ondan sonra da onun bankalara, yani önce bankalara, oradan Hazineye satılması. Yani Hazineye 25'ten satılıyor ama Merkez Bankası bankalara 14'ten satıyor. Arada çok büyük farklar var. Yani bunun sebebi, yürütme erkinin yaptığı, Merkez Bankasının yaptığı ekonomi politikasının yanlışlığı. Bu sebepten bunlar oluşuyor. Ondan sonra da bunun tutup da bütün sektöre şamil kılınması çok doğru değil. Daha önce bu kurumlar vergisi oranının düşürülmesi... On Birinci Kalkınma Planı'nda da bu yönde adımlar atılacağı söylenmişti. Buna yönelik tedbirlerin geliyor olması, Türkiye'nin daha önceki açıklamalarının tersine büyük şirketlere yönelik, sermayeye yönelik, dışarıdan gelecek doğrudan sermayeye yönelik olarak ikide bir kurumlar vergisi oranını değiştiriyor olması, vergi kanunlarını değiştiriyor olması güvensizlik yaratıyor. Şu anda, Türkler dışarıdaki ülkelere Türkiye'den daha fazla yatırım yapıyor. Bunlar iktidara yakın olan kişiler. Bütün bunlar, bu yapılan işler bir yanlışlığın devamı. Bir sıkıntıyı devam ettiriyorsunuz. Tutup da şimdi bankaların ve finansman şirketlerinin farklı bir şekilde vergilendirilmesi bir istikrarsızlık, bir güvensizlik getirecek, bunun devam etmesi durumunda da çok daha büyük sıkıntılar söz konusu olacaktır.

Konut fiyatlarında... Yani değerli arkadaşlar, tutuyorsunuz... 150 metrekarenin altındaki konutlarda vergi artırıldı, 150 metrekarenin üzerindekiler düşürüldü. Bu ne biçim iştir? Yani vatandaş daha fazla sıkıntıya sokuluyor. Düşünebiliyor musunuz; Türkiye'de konutların herhâlde yüzde 90'ı 150 metrekarenin altındadır, tutuyoruz onun vergisini yükseltiyoruz, 150 metrekarenin üstündeki lüks konutların vergisini de düşürüyoruz. Bunun da böyle bir mantığı yok. Böyle mantıksız bir şekilde, vergiyle ilgili ne yapıldığını bilmediğimiz bir şekilde işler yapıyoruz Sayın Başkanım.

Tabii, bunları ben söylüyorum ama burada siyasi erkten, yürütme erkinden kimse yok. Kime söylüyoruz, kime durumu anlatacağız, onu da bilmiyorum. Böyle bir yasa yapma usulü de olmaz. Ne Sayın Tüfenkci'ye söyleyebilirim bunları ne bürokratlara ne de iktidara mensup milletvekillerine. Böyle bir yasa yapma usulü olmaz hakikaten. Tamamen saçmaladığımın da farkındayım bu durumda ama konuşmak, kayıtlara geçirmek de mecburiyetindeyiz.

Teşekkür ederim.