MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne gerek var, her yıl vergi affı çıkarıyorsunuz. Her yıl vergi affı çıkarınca ne gerek var?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, Naci Bey'e söz verdim.

Buyurun.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Konumuz vergi, devletin iki temel gereğinden birinden bahsediyoruz; biri vergi, biri ordu. Yalnız, bugün vergi tahsilatında çok gerilerdeyiz, yüzde 80,6'ya düşmüş durumda tahsilat oranımız. Bu öneri de güzel bir öneri, kulağa hoş gelen bir öneri ama gülümseten bir öneri çünkü bana kalırsa en önemlisi, ülkemizi idare edenlerin ve ileri gelen zenginlerin, göz önündeki zenginlerin öncelikle örnek olması lazım bu vergi meselesinde ve Uğur Bey'e katılıyorum, okullarda okutulması gerekiyor, hatta bana kalsa vergi bilinci ilkokul 1'inci sınıftan itibaren başlatılması lazım ve finansal okuryazarlığın da müfredata eklenmesi şart; aynı fikirdeyim, teşekkür ederim.

Ben çocukluğumu hatırlıyorum, çocukluğumda kamu spotları yine vardı ve bu kamu spotlarına mesela Sakıp Sabancı çıkardı -Allah rahmet eylesin- vergi vermenin ne kadar kutsal olduğunu anlatırdı ve özendirirdi. Vergi rekortmenleri listeleri açıklanırdı, bu rekortmenler listesinde olanlar gurur duyardı vergi rekortmeni oldukları için fakat bugün bakıyoruz, malum bazı zengin firmaların sahipleri hiçbir listede yok, dünya sıralamasındaki listelerde varlar, en çok ihale alan iş adamları veya müteahhitler listesinde varlar ki helalühoş olsun, çok güzel ama vergi verenler listesinde yoklar. Bunun gibi başka örnekler de sayabilirim. Bu listelerde esamelerinin okunmaması onlar için bir ayıptır, ülkeyi yönetenler için de bir ayıptır.

Ayrıca, tahsil edilen vergilerin de helal ettirilmesi lazım, nerelere harcandığından vergi verenlerin emin olması lazım. Şatafatı, israfı geçtim, şu son uygulanan KKM'leri yani dövize endeksli, ucu açık faizli hesapları milletin vergileriyle ödüyorsunuz arkadaşlar. Bu inanılmaz faizleri -yüzde 108 olarak biz hesap ettik- hazine devletin parası yani milletin parasıyla ödedi. Bu da son derece hakkaniyetsiz bir tutumdur.

Ayrıca, evet, RTÜK'e iş düşüyor, bunlar yapılsın, yapılmasın demiyorum. RTÜK'ten muhakkak ki bir yetkili vardır. RTÜK'e başka bir iş daha düşüyor, söz gelmişken ve söz RTÜK'ten açılmışken; kadına ve çocuğa şiddeti önlemede RTÜK'e en büyük görev düşüyor ve bugünkü şiddetin bu kadar yükselmesinin de baş sorumlusu RTÜK'tür. Televizyonlardaki yayınlar inanılmaz feci bir durumda. Bir içkiyi veya sigarayı bulutlamanızı ben anlayışla karşılıyorum fakat belde çift tabancayla gezen kabadayılar, kadın tokatlayan adamlar, devamlı cinayetler, gündüzleri yayınlanan garip garip programlar sizin hiç kontrolünüzde değil mi, hiç bakmaz mısınız, bunların hiç cezai müeyyidesi yok mudur? Bugünkü Türkiye'deki şiddetin baş sorumlusu RTÜK'tür, buna karşı da önlem alınması şarttır.

Teşekkür ederim, saygılar sunarım.