KOMİSYON KONUŞMASI

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Teklifimizin 32'nci maddesinde bir ihtilaf yok, bütün gruplar, bütün arkadaşlar, üzerinde yerleşim yeri bulunduğu gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkartılan, tapuda hazine adına tescil edilen taşınmazların hak sahiplerine satışına hemen hemen herkes olumlu yaklaşıyor.

Ancak, Salih Cora Bey aslında bir toplumsal yara olan, özellikle de Karadeniz Bölgesi'nde çözülmesi gereken önemli bir noktaya temas etti, ben de bu konuyla ilgili düşüncelerimi ifade ederek kayıtlara geçirmek istiyorum. Olay şu: Mesela burada sadece İstanbul, İzmir, Kocaeli, Manisa illerinde binalar yapılmış, bunların satışı deniliyor ama esas, bilhassa Doğu Karadeniz Bölgesi'nde onlarca yıldan beri atadan, babadan tapulu arazilerde tarım yapan, çay bahçeleri, fındık bahçeleri, mısır tarlaları olan insanların arazileri, daha doğrusu tapuları orman diye tescil edilmiş ve iptal edilmiş. Bu insanlar hâlen mahkemelikler ama mahkemeleri hep kaybediyorlar çünkü deniliyor ki: "Efendim, burası orman." Niye orman? Fi tarihinde hava fotoğraflarından ya da gelen bazı uzmanlar kuş bakışı bakışıyla burayı orman olarak tescil etmiş ve bu insanların tapularını iptal etmişler. Şimdi, buralar geçmiş yıllardan beri fındık bahçesi, çay bahçesi, mısır tarlası olarak sürekli kullanıldığı hâlde hem zilyetleri var hem de geçmişte tapuları olduğu hâlde, bu insanlar orada da tarım yapmaya devam ettikleri hâlde hiçbir tarımsal desteklemeden yararlanamıyorlar. Mesela ÇAYKUR'da bu insanlara çay cüzdanı verilmiyor, çay destekleri verilmiyor. Bu insanlar fındık üretiyor bu alanda fi tarihinden beri, geçmişten, bidayetten beri ürettikleri hâlde, babalarından kaldığı hâlde tapuları iptal edildiği için bu insanlar fındık desteklerinden yararlanamıyorlar, hiçbir tarımsal destekten yararlanamıyorlar ve sürekli Orman teşkilatıyla niza hâlindeler, mahkemeleri de kaybediyorlar çünkü bu araziler orman olarak tescil edilmiş, sonradan yapılmış bu. Dolayısıyla bunun düzeltilmesi lazım. Ha, 2/B kapsamında olur, belki bir takdirle beraber bir fiyatla bu insanlara satılır, yeniden tescil edilir ya da bu şekildeki bir düzenlemeyle... Nitekim bu 32'nci madde İstanbul, İzmir, Kocaeli, Manisa illerinde yapılan binalarla ilgili bir düzenleme getiriyoruz. Tamam, bunu yapalım, buna şeyimiz yok ancak ben özellikle buradaki bürokrat arkadaşların, bakan yardımcılarımızın hatta sayın milletvekilimizin de dikkatine sunmak istiyorum. Bilhassa Doğu Karadeniz Bölgemizde ciddi bir problem var. Salih Bey bu yarayı açtı, ben de onu desteklediğimi ve bu konunun çalışılarak Meclisimizde bir kanunla bir çözüm üretilmesi gerektiğini ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.