CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Değerli Başkanım, denetim, murakabe çok önemli bir konu; yapılan işlerin kanuna, hukuka, ana sözleşmelere -her ne derseniz deyin- uygunluğunun denetlenmesi, raporlanması önemli bir işlev, fonksiyon. Tabii, devletin kendine göre bir ödeme sistemi, bütçesi, disiplini -ne derseniz deyin- bir sürü kuralı var ancak Türkiye'nin de şartları var. Burada kategorize edilmiş, işte yok, "Bölgede olursa şu olacak." "İllerde olursa bu olacak." işte "Türkiye genelinde olursa bu olacak." Yani ücretler hemen hemen her yerde aynı. Normal bir denetim elemanının temsil ettiği makama ve kuruma ya da işe uygun olarak bir otelde kalması, ona uygun bir yerde yemek yemesi son derece normal bir iş ama biz ne yapıyoruz? Yıllardan beri denetimde çalışmış arkadaşlarımız var şu anda milletvekili olan, ben de denetlendim geçmişteki kurumlarda, denetçiler geliyordu, mutlaka bir kamu kurumunun sosyal tesislerinde, orada konaklayacak. Efendim, orada da gerçekten kendine, temsil ettiği makama uygun yemek yerse maaşının yarısını bırakıp geliyorlardı. Onun için, meşhur bir söz vardı hepiniz bilirsiniz, "Müfettişin parası pul, karısı dul." olur diye tırnak içinde bir ifade vardı.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Onu siyasetçiler için söylerlerdi.

CEMAL ÖZTÜRK (Denizli) - Kime götürürseniz götürün ama bu esas müfettişler için çıkarılmış. Çünkü turneye çıkardı, bir ay, iki ay denetim, hafta sonu fırsat bulursa Ankara'ya, merkeze gelirdi. Uzatmayayım, hakikaten -bilmiyorum bütçe imkânları nedir, hazinemizin görüşü nedir ama- bu denetim elemanlarına verilecekse harcırah, usulüne uygun, piyasa şartlarına uygun verilsin. Benim özel sektörde bile başıma bir hâl gelmişti, biz bir fabrikada bir ürün ürettiriyoruz, dışarıda fason, ben oraya müfettiş gönderiyorum ki kalite kontrol müdürü... Neyse, şirket satıldı, gelen patronlar tasarrufa gidiyorlar. Bir gün baktım, benim denetim müdürümün, kalite kontrol müdürümün altındaki arabayı almışlar. Dedim ki: "Bu ne?" Dediler ki: "Tasarruf ediyoruz." Dedim ki: "Bir dakika, bana sordunuz mu, ben bu şirketin Genel Müdürüyüm? Benim için en önemli adam budur." "Ama efendim, işte, altındaki arabanın modeli şu, düşüreyim." Dedim ki: "Yok." Çağırdım, "Ben Genel Müdürüm, benim altındaki arabamla her sabah gideceksin, o firmada ürünleri denetleyeceksin." dedim. Sonra da şunu dedim: "Arkadaşlar, bu kişi o kadar önemli ki denetimdeki bir eksikliği bize çok daha pahalıya mal olur." İki: Denetlettirdiğimiz kurum veya kişiyi eğer güçlü bir şekilde göndermezsek o kişi onun arabasının da, mazotunun da, yiyeceğinin de her şeyini karşılayabilir. Yani bunu niye anlattım? Ee, kamuda da öyledir. Siz denetçinizin gerekli iaşesini, ibatesini ya da harcırahını gerektiği gibi vermezseniz bir tarafı eksik olur o insanın, boynu bükük olur. Ee, nasıl denetlemeye gönderiyorsunuz onu? Yani bu fiyatlarla üçüncü sınıf, dördüncü sınıf bir otelde bile kalınmaz.

Şimdi, 88 lirayla üç öğün yemek yenmez, o zaman ne olacak? Gittiği yerde bir sosyal müessesede, bir kamu kurumunun şeyinde en ucuz tarifeden kalacak. Uzatmayayım, ben bu konuda katılıyorum bütün arkadaşlara.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bakan adına gidiyor.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Yani bakan adına, devlet adına gidiyor yani bu olacak iş değil, olacak iş değil. Bununla ilgili hepimizin başından geçmiş örnekler vardır, Hazine, Hükûmet bu konuda ne düşünür bilmem ama Sayın Bakanım, bunu bilemiyorum ne düşünüyorsunuz, bir düzeltecek miyiz, yoksa böyle geçecek mi, daha sonra mı düşünüyorsunuz?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bir dahaki sefere artık.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Cinisli'nin de bir söz talebi var, topluca cevap verirsiniz .

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ya, kaç kişi denetim elemanı, kaç kişi? Bir de, etki analizinde var mı, okumadım ben. Türkiye'de hazineye ne mal olur ya da bakanlıklara maliyeti nedir bunun? Ama denetleme, yönetimin, bakın, fonksiyonlarını sayıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Planlama, organizasyon, efendim, yürütme derken en son denetime geliriz. Denetim olmadan yönetim olmaz ya, bu akademik bir olaydır hem de doktrinde de vardır, denetim her şeyin başıdır çünkü geri dönüş için de önemli.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlarsanız...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Onun için, bu konuda biraz kesenin ağzını açalım Sayın Bakanım. Denetçilerimiz bakanlar adına denetliyor madem, onların da şerefi, temsil ettiği kurum, sizin şerefiniz, Hükûmetin, devletin şerefidir.

Teşekkür ediyorum.