| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Denizli Milletvekili Nilgün Ök ve 45 Milletvekilinin; Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4389) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .04.2022 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Valla, Başkanım, iktidar koltuklarında hiçbir arkadaşımız yok, sağ olsun Uğur Aydemir burada ama yani gelmemiş arkadaşlarımız, az sayıda şu anda.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bazı arkadaşlarımız yok. Yeterli sayıda...
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Yeterli sayıda yok işte, keşke yeterli sayıda olsa.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Mesaj atarım.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Yani arkadaşlarımıza da hitap edeceğiz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Davet ediyoruz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yalnız, bu tarafta da aynı tablo var, onu söyleyeyim, buradan bakınca.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ama biz karşı tarafa sesleneceğiz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, doğru.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Yani hem Komisyona, Nilgün Hanım'a da tabii ki.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Herkes gelsin hakikaten, herkes katılsın, bunu arzu ediyoruz.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Yani biraz daha katılım olsa daha iyi olacak.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Doğru söylüyorsunuz, tamam.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Sayın Paylan da oturursa ben konuşmama başlayabilirim.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Pardon, özür dilerim.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Rica ederim Sayın Paylan.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreyi yeniden başlatayım, bir saniye.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Sevinirim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun lütfen.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, çok değerli bürokratlarımız, değerli basın emekçileri; öncelikle herkesi selamlıyorum.
Şu anda ramazan ayındayız, ramazan ayının hayırlı geçmesini diliyorum ve şimdiden Ramazan Bayramı'nızı da kutluyorum.
Sayın Paylan ve tüm Hristiyan vatandaşlarımızın da Paskalya Bayramı bu dönemde, pazar günü. Paskalya Bayramlarını da kutluyorum.
Çok teşekkür ederim tekrar.
Değerli arkadaşlar, yine bir torba usulünde kanunla karşı karşıyayız hem de cuma günü, Meclisin çalışmadığı bir gün, sabah 10 buçukta Komisyon toplanma çağrısı yapılarak davet edildi. Ben de düşündüm ki böyle olunca, içinde çok önemli şeyler var Sayın Başkanım. Şöyle bir bakayım yani öyle ya dedim milletin zamlardan beli bükülmüş, kırılmış, alım gücü tamamen düşmüş, asgari ücret açlık sınırının altında kalmış. Örneğin, asgari ücrete ara zam konuşulmuştu ama sonradan Çalışma Bakanı Vedat Bilgin'in bir açıklaması oldu "Olağanüstü şartlar ortaya çıkar, o zaman düşünülebilir." şeklinde. Bu ne demekse? Bunu hakikaten anlayamadık çünkü yüzde 65 enflasyon demek ki yani asgari ücretin yarısının iki, üç ayda erimiş olması olağanüstü bir şart değil demek ki, koşul değil. Yani aslında, dedim ki yine de bu konuşmalarınızdan, bir sürpriz yaptı herhâlde iktidar, bu teklifte böyle düzenlemeler getirdiler. Mesela vatandaşı rahatlatacak, önümüz bayram, bayram ikramiyesi vereceğiz emeklilere. Bu bayram ikramiyesiyle ilgili zam tekliflerimiz oldu, belki dedim teklifin içinde bu vardır. Örneğin, bizim yine tekliflerimiz parti olarak yaptığımız emekliye zam ikramiyesinin genişletilmesiyle ilgili, özel bankalar, vakıflar, odalardan emekli olan yaklaşık 300 bin kişi bu ikramiyelerden maalesef alamıyor, belki bu düzenlemeler getirilmiştir dedim ama baktım ki 20 maddede de vatandaş lehine hiçbir şey yok.
45 milletvekili arkadaşımız imza atmış, teşekkür ediyoruz size tabii ki ama bakıyorum bu teklifte, neden getirildi, ne var diye baktığımızda ne görüyoruz içinde? İşte bankacılıkla ilgili düzenlemeler, Varlık Fonu var içinde, Varlık Fonuyla ilgili düzenlemeler, TMSF var, kur korumalı mevduat hesabı, belediyelerin gelirlerine -ben "çökme" olarak tanımlayacağım- bir çökme durumu görünüyor yani var oğlu var.
Baktığımız zaman, vatandaşın sorunlarından bahsettiğimizde hep şunu söylüyorsunuz, ifade ediyorsunuz: "İşte dünyada enerji krizi var, savaşlar var, Rusya-Ukrayna savaşı, işte tüm dünyada enflasyon artıyor falan, enerji fiyatları arttı." Türkiye, baktığımızda çok krizler yaşadı bugüne kadar değerli arkadaşlar ama hiç böyle bir çöküş yaşanmadı. Enerji fiyatına bakalım mesela, 20 Aralıktan bugüne ham petrol fiyatı TL bazında yüzde 9,5 artmış, motorine gelen zam ne kadar biliyor musunuz bu sürede? Yüzde 75. Neresi bunun şey, küresel krizle, enerji kriziyle alakası nerede bunun? Yani nasıl açıklayacaksınız bu zammı? Ve bugün motorine tekrar gece yine bir zam bekleniyor, ertesi gün, öbür gün tekrar bu zamları bekliyoruz.
Şimdi, Sayın Abdüllatif Şener konuşmasında geçmiş krizlere atıf yaptı, çok güzel bir konuşma yaptı kendisi. Ben de kendisini dinlerken aklıma hemen Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2008'deki "Kriz teğet geçti." sözü aklıma geldi. Hakikaten baktığımız zaman, acaba kriz o zaman teğet mi geçmişti dediğimizde, Türkiye, OECD ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında ortalamanın üzerinde bir ekonomik daralma yaşamış o zaman. 2009 yılında, krizden çok kısa bir süre sonra Türkiye ekonomisi yüzde 4,8 oranında küçülmüş ama o zaman tencerelere kadar ulaşan bir kriz olmamış. Aslında iktidarın da Hükûmetin de önünde bir fırsat varmış. Neymiş bu fırsat? Sayın Abdüllatif Şener'in de söylediği gibi, krizi fırsata dönüştürmek. Ama maalesef o gün "Teğet geçti." kibrine kapılmak yerine krizi fırsata dönüştürmek adına adımlar atmadığınız için gele gele 2008'den bugüne yanlış politikalarla işte bugün o tencereler kaynamıyor, insanlar, vatandaşlar gidip pazardan sebzeyi, meyveyi tane tane almaya başladılar, borçlarını ödeyemiyorlar, faturalarını ödeyemiyorlar.
Şimdi söyleyecek çok şey var. Bu kanun teklifinin içinde -dediğimiz gibi- 13 madde TMSF'yle ilgili, 2 madde Varlık Fonuyla ilgili, işte 1 madde çok önemli, bu da kur korumalı mevduatla ilgili. Ama öyle bir madde var ki 17'nci ve 18'inci maddeler "Ulaştırma ve Altyapı Alanına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de değişiklik" deniliyor. Yani aslında belediyelerle ilgili bir düzenleme getiriyor değerli arkadaşlar.
Ben açıkçası bu maddelerin geç bir saate kalacağını da düşünerek biraz geneli üzerinde yaptığım konuşmada 2 madde üzerinde detaylı konuşmak istiyorum. Şimdi, nedir bu maddelerin içeriği? Geçmişte belediyelerin bazı altyapı yatırımlarını Ulaştırma Bakanlığı yapmış. O dönemde belediyelerin belki bunu yapmaya gücü yoktu. Sonra, yapılan işte bu altyapı yatırımları, metro, tramvay gibi projeler çalışmaya başladığında bu bedelleri belediyeler geri ödeyeceklerdi. Birçok ilde var ama özellikle İstanbul, İzmir, Antalya, Ankara, Konya'da var zannederim, başka illerde de var bu projeler. Geri ödemeleriyle ilgili de şöyle bir koşul o zaman getirilmiş: Tarihine baktığımızda 25/10/2010 tarihinde 1115 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yayımlanıyor. Bu karara göre "Hazine Müsteşarlığı ve belediyelerin birlikte belirleyecekleri periyotlarda hasılatın yüzde 15'i Hazine Müsteşarlığı hesaplarına aktarılır." deniyor. Yani "Projeler belediyeye devrolduktan sonra belediyelerin elde ettikleri hasılatların yüzde 15'i belli periyotlarla, belirlenen periyotlarla aktarılır." deniyor. Sonra ne tesadüf ki -baktığımızda- 1 Mayıs 2019 tarihinde bir Cumhurbaşkanı kararıyla bu hüküm değiştiriliyor. Şimdi, bu tarihe baktığımız zaman -yani yanlışsa lütfen düzeltin- tam da 31 Mart yerel seçimlerinin arkasında böyle bir kararın çıktığını görüyoruz.
Peki, şimdi, böyle bir tablo karşısında ne düşünmemizi beklersiniz? Birazdan belediyelerin karşılaştığı rakamları da paylaşacağım; İstanbul özelinde paylaşacağım ben sadece. Ama şöyle ne getiriliyor, hemen onu söyleyeyim: 2019'daki kararla "Merkezî yönetim bütçesinden karşılanan veya karşılanacak olan proje, bu altyapı, işte metro, tramvay projelerinin bedeli, projelerin belediyelere devrinden itibaren belediyelerin gelirlerinin yani İller Bankasından aldık payların yüzde 5'i oranında kesintiyle elde edilir." şeklinde değiştiriliyor. Tabii, iki ay sonra, Anayasa Mahkemesi 14 Temmuz 2021 tarihinde bir kararla Cumhurbaşkanı kararıyla alınmasını belirsizlik nedeniyle iptal etti.
Şimdi, bugün görüştüğümüz kanun teklifinde getirdiğiniz düzenlemeyle Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesini ortadan kaldırmak istiyorsunuz, bunu kanuni düzenlemeyle artık yasal hâle getirmek istiyorsunuz. Bu, belediyelere -açıkçası en başta da dedim- bakıldığı zaman çökme düzenlemesi gibi görünüyor. Peki, neden böyle söylüyorum, hemen bunu da ifade etmek istiyorum. Ben İstanbul Milletvekiliyim ve İstanbul Belediyesinden birkaç örnek vermek istiyorum. Örneğin, Bakanlığın yapımı, Bakanlığın yaptığı ve 2015'te işletmeye alınan Levent Hisarüstü Projesi'nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Bakanlığa yapılan geri ödemelere bir baktığımızda, 2019 yılı öncesi ve sonrası değerler arasında çok büyük bir fark olduğunu görüyoruz. Örneğin, 2015'te 470.598 TL, 2016'da 946.580 TL, 2017'de 1 milyon 44 bin 507, 2018'de 956.170 TL, 2019'a geldiğimizde -bakın, binli binli giderken- 326 milyon 375 beş bin 595 TL'ye yükseliyor bu ödeme değiştirilen düzenlemeyle.
Şimdi, önümüzdeki projelere baktığımızda, Bakanlık bünyesinde devam eden ve yapımı tamamlandıktan sonra belediyeye devrolacak projelere baktığımızda Sabiha Gökçen Havalimanı, Kaynarca Merkez Metro Hattı'nın proje maliyetini Bakırköy İDO-Bağcılar-Kirazlı Metro Hattı'nın proje maliyetini, Başakşehir-Kayaşehir Metro Hattı'nın proje maliyetlerini topladığımızda toplamda yaklaşık 11,3 milyar TL geri ödeme yapılması gerekiyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlayın.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Şimdi, Nilgün Hanım, bu, 2011'deki Bakanlar Kurulu kararıyla yapılan ödemelerin periyoduna baktığımızda yani eğer o uygulansaydı bu ödemeleri Büyükşehir Belediyesi -tabii, diğer belediyeler için de geçerli bu şeyler- otuz sekiz yılda geri ödemeyle tamamlayacaktı. 12/4/2022 tarihli, bu getirilen kanun teklifi geçtikten sonra bu toplam ödemeler sekiz yılda geri alınacak belediyeden. Bu ne demek, yine bakalım: Yani normalde, daha önceki karara göre yıllık 297 milyon gibi bir bedel belediyeden çıkacakken şimdi bu 1 milyar 412 milyon TL'ye çıkıyor. Bu ne demek: Aslında belediyelerin vatandaşlara verecek oldukları hizmetlerin gelirlerinin Ulaştırma Bakanlığı tarafından bir kanuni düzenlemeyle toplu bir şekilde geri alınması demektir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
Maddeye geçince daha detaylı konuşuruz.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Madde üzerinde tekrar, tabii ki bu konuyu konuşacağız ama şu anda bunu gündeme getirmek istedim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ederim.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Çünkü Nilgün Hanım'ın ve sayın bürokratlarımızın bu konuyu nasıl açıklayacaklarını, nasıl savunacaklarını çok merak ediyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Çünkü arada anormal uçurumlar var, uçurum bir fark var.
Ve yine vurguluyorum: 2019'da getirilen Cumhurbaşkanlığı kararı yerel seçim tarihinin sonrasına rastlıyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Emine Hanım, çok aştık süremizi, rica ediyorum.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ben her maddede söz almayacağım Başkanım.
Toparlıyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Öyle mi? Peki, buyurun, tamamlayın.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Diğer maddelerle ilgili, tabii, çok önemli, Varlık Fonu'ndan TMSF'den de bahsedeceğiz ama maddeler üzerine geçtiğimde diğerleriyle ilgili görüşlerimi belirtirim. Ama genel olarak baktığımızda, bu kanun teklifinin -tekrar söylüyorum- halkın, vatandaşın yararına bir şey içermediğini, fakirden alıp zenginin cebine aktarmak üzerine getirilmiş bir teklif olduğunu tekrar ifade ediyorum. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi de kur korumalı mevduat hesabıyla ilgili getirdiğiniz maddedir. Detaylarına maddelere geçtiğimizde gireceğim.
Teşekkür ediyorum anlayışınız için Başkanım.