KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Nilgün Hanım ve Sayın Başkan, ben size şunu sormak istiyorum: Şimdi bu iş yükünün artmasında darbe girişimini gerekçe gösterdiniz ama darbe girişiminin üzerinden neredeyse altı yıl geçti. Şimdi, altı yılda bir kurum, bir devlet yapısı eğer ki bununla ilgili gerekli adımları atamamışsa burada ciddi bir eksiklik var demektir; bu, neden kaynaklanıyor? Yani evet, çok sayıda şirket TMSF'ye geçti ama yapılması gereken şuydu: Bunların hangileri tasfiye edilecek, şimdiye kadar hangilerinde dava süreçlerinin sürmesi ve gerekiyorsa sahiplerine iade edilmesi konusunda adımların atılmış olması gerekiyordu? Niye bu adımlar atılamadı? Hukuki süreçlerde mi aksamalar var; neler?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Yargı...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam anlıyorum ama bunların hızlanması için ne yapabiliriz? Şimdi, burada mağduriyetler de var arkadaşlar. Ben çok iyi biliyorum baklavacıyı, şucuyu bucuyu; bilmem necinin mallarına, şirketlerine el koydunuz. Aileler de mağdur, şimdi o ailelerin de sonucunu bilmesi gerekiyor yani. Baba hapiste, evlatları, çocukları da şirketlerine, mallarına, mülklerine el konulmuş durumda; büyük bir mağduriyet yaşıyorlar. Bu hukuki süreçlerin hızlandırılması gerekiyor. Eğer ki yasal süreçte bir eksiklik varsa bizim Meclis olarak bu konuda sorumluluk almamız gerekiyor. Altı yıl az bir zaman değil yani, bunu demek istiyorum. TMSF, sonuç olarak bir emanetçi; yani öyle değil mi? Siz bir emanetçisisiniz ve bu emaneti en iyi şekilde değerlendirmek için kurulmuş bir Kurumsunuz. Şimdi, siz diyorsunuz ki: "Arkadaş, daha çok şirket gelecek, biz bunları yöneteceğiz." Etkin yönetim anlamında neler yapıyorsunuz? Ben çok iyi biliyorum, baklavacıya atadığınız kayyum hayatında baklava tezgâhı görmemiş kişiydi; ne bileyim ya, bunlar değişti mi mesela? Yani baklavacıyı batırdı. Tekstil yerine hiç tekstil işini görmemiş kişiler kayyum olarak atandılar. Bu konuda sektörel bir düzenleme yaptınız mı Sayın Başkan? Yani sektörel bir planlama mı yapacaksınız? Yani diyelim ki tekstil sektöründe bir birim mi açacaksınız, baklavacılar bir yerde mi olacak, bilmem neciler şurada mı? Bu anlamda, sektörel bir düzenleme yapıp daha etkin mi, daha verimli mi yönetmeyi planlıyorsunuz? Bir de benim de kaygım şu: Bir şirketten, birkaç şirketten çok sayıda huzur hakkı, maaş alınma gibi durumlar sona erdi mi? Böyle söylentiler hâlâ devam ediyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu konularda Başkanımız net bir cevap verirse seviniriz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kayda geçsin arkadaşlar, kayda geçsin.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bunlar hiç olmamıştı, hiç olmadı.

CAVİT ARI (Antalya) - İsterseniz isim söyleyeyim Orhan Bey, isterseniz isim söyleyeyim.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Söyle ağabey.

CAVİT ARI (Antalya) - Az sonra söylerim kim olduğunu.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, Garo Bey tamamlasın arkadaşlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam.

Sayın Başkan, yani bu anlamda amacımız şu olmalı: Bu şirketlerin bir an önce ne olacağının belli olması gerekiyor. Bu konuda ne yapıyorsunuz yani bu kadar yasa getirmişsiniz, 10-12 tane; diyorsunuz ki: "Arkadaş, mahkemeler yavaş gidiyor, bundan dolayı biz bu şirketlerin akıbetini bilemiyoruz." O zaman bize başka bir öneri getirin, deyin ki: "Mahkemeler şurada tıkanıyor, şundan dolayı bu mahkemenin hızlanması için bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var." Diyorum ya, binlerce mağdur var arkadaşlar yani ak koyun, kara koyun ortaya çıksın, bu şirketlerin ailelerine iade edilecekleri edilsin, diğerleri başka türlü ne yapılacaksa yapılsın. Bu açıdan, bu yasal düzenlemelerin hepsinden önce bence yapılması gereken, bu hukuki süreçlerin hızlandırılması için ne yapmamız gerektiğini düşünmemiz ve bu şirketlerin daha etkin yönetilmesi için de neler yaptınız duymak isterim Sayın Başkan.