GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Nilgün Hanım, sonuç olarak, bu, Bank Asyayla ilgili bir düzenleme sanıyorum, başka batan banka yok, el konulan banka yok bildiğim kadarıyla. Ne kadarlık bir bakiye oluştu, bunu açıklayabilir misiniz, bilmiyorum, ticari sır mıdır?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Şu an için hâlâ devam ediyor yani tasfiye bakiyesinin oluşup oluşmayacağını bilmiyoruz ama oluşabilir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, biliyorum, oluşabilir de ne kadarlık bir rakamdan bahsediyoruz, bunu söyleyebilir misiniz, bilmiyorum yani ticari sır mıdır?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tasfiye bakiyesini ticari sır değilse söyleyebiliyor muyuz?

Buyurun.

TMSF BAŞKANI FATİN RÜŞTÜ KARAKAŞ - Yok, şu anda hâlen devam ediyor tasfiye, tasfiye devam ettiği için bilgi vermek...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, diyelim ki 100 milyon lira tasfiye bakiyesi doğdu, 200 milyon lira doğdu, siz bunu hisselere göre paylaştıracaksınız.

Şimdi, Sayın Başkan, burada şöyle bir durum var: Fon "Ya, tamam, diyelim ki 200 milyon lira kaldı ama ben bunu dağıtırken millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum ve gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği tespit edilen..." diyor. Üyeliği anlıyorum ama o da subjektif olarak belirleniyor, üyelik konusunda çok kötü kararlar verebiliyor mahkemeler; ayrı, bunu geçtik. "...veya iltisakı" diyor; bu, vahim bir durum. Bundan daha vahimi "İrtibatı olanlara para ödemeyeceğiz." diyor.

Bakın, arkadaşlar, AK PARTİ'li arkadaşları uyarıyorum.

TMSF BAŞKANI FATİN RÜŞTÜ KARAKAŞ - Cevap verebilir miyim?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir dakika, bitireyim de cevap verin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir tamamlansın.

TMSF BAŞKANI FATİN RÜŞTÜ KARAKAŞ - Hemen şey yapayım çünkü yanlış oldu...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

TMSF BAŞKANI FATİN RÜŞTÜ KARAKAŞ - Biz buradaki maddenin devamında şunu söylüyoruz: Mahkeme kararı neticelenince diyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, biliyorum.

TMSF BAŞKANI FATİN RÜŞTÜ KARAKAŞ - Mahkeme kararı olmadan bir şey yapmıyoruz yani iltisakla bırakmıyoruz, mahkeme kararı gitmedi.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Aslında, Garo Bey sizin düzenlemenizle ilgili değil de daha genel bir eleştiri yapıyor; bu, bununla ilgili değil, sizin maddeyle ilgili değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben genel anlamda siyasi bir eleştiri yapıyorum.

Bakın, bu konuda verilen mahkeme kararlarını da biliyoruz yani bir kişi Bank Asyada hesap açmış diye, Bank Asyada fatura yatırmış diye, Bank Asyanın önünden geçmiş diye iltisaklı, irtibatlı sayılabiliyor şu anda Türkiye'nin hukuk düzleminde arkadaşlar.

Ya, AK PARTİ değil miydi arkadaş, cemaatten referansları alarak bütün her şeyi yürüten, oradan, önünden, kapısından geçmeyenin devlette görev bulamadığı ortamı yaratan? Şimdi diyorsunuz ki -tamam, cemaat kötü, terör örgütü, şu bu- "Geçmişe dönük biz onlara referans verdik, yol verdik, devlet içinde konumlanmalarını sağladık, bankalarını kurdurduk, herkesi o bankalarda hesap açmaya yönlendirdik." Sonra "E, vatandaşlar orada hesap açmış, bunlar irtibatlı, iltisaklı, bunlara para vermeyeceğiz." Hak mıdır bu, adalet midir? Yani herkesin, bugün, bu mübarek ayda -hepimiz için, Hristiyanlar, Museviler, Müslümanlar için- düşünmesi lazım. Ya, burada kul hakkı var; çocukların, yetimlerin hakları var. Bu vatandaşlarımız mı buna sebebiyet verdi, iktidar mı buna sebebiyet verdi? Şu irtibat, iltisak konusundaki mahkeme kararlarını okudunuz mu hiç ya Sayın Başkan? Bankada hesap açmış "İrtibatlısın, hadi, sen para alamazsın." Olur mu bu yani? Olmaz.

Bakın, ben AK PARTİ'li arkadaşları uyarıyorum: Bu yasayı böyle geçiriyorsunuz ya, üç vakte kadar iktidar değişecek, ondan sonra, bu irtibat, iltisak meseleleri sizin aleyhinize öyle bir kullanılacak ki maalesef -maalesef diyorum bakın- bu mahkeme düzeni böyle devam etsin... Bunu kabul etmeyin arkadaşlar, kabul etmeyin. Adaletsizlik var burada, haksızlık var.

Ya da Sayın Başkan, benim önerim, Meclis olarak gerçekten şu irtibat, iltisak meselelerini subjektif boyuttan objektif konuma getirecek ve gerçekten bir üyelik tanımını da sınırlayacak ve bu işin... Hani, demişlerdi ya... Ne diyordunuz, tepesi ihanet, ortası ibadet miydi?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ortası ticaret, altı ibadet.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ortası ticaret, aşağısı ibadet. Ya, siz aşağısını, tabanı cezalandırıyorsunuz, tepedekiler zaten gittiler kardeşim, başka âlemlerde yaşıyorlar. Ya, bu "ibadet" dediğiniz, on binlerce insanı mağdur etmekte nasıl bir adalet görüyorsunuz Sayın Başkan. Bu açıdan benim önerim, bu konuda gerçekten hem TMSF'nin bir çalışması, bir adaleti bulmamız, bu malların iade edilmesi düzleminde bir adalete doğru yürümemiz gerekiyor artık altı yıl geçmiş üzerinden.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Burada tartıştığımız konu tabii TMSF'yle ilgili değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değil, değil.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - TMSF mahkeme kararlarını esas almak durumunda.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Doğru.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Daha geniş bir değerlendirme yapıyorsunuz ama yine TMSF'ye bir söz vereyim, ne diyecek.

Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, iltisak ve irtibat meselesini bizim yeniden tartışmamız lazım siyasi bir kurum olarak.

TMSF BAŞKANI FATİN RÜŞTÜ KARAKAŞ - Burada, bu maddede biz banka ortaklarını, hani diğer dava açılanlarla ilgili değil, bu banka ortaklarıyla ilgili açılan davaların sonuçlanmasını irdeliyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam ama onlar... Ya, ben biliyorum onları ya. Hepsini Bank Asya hissedarı yaptılar, cemaat o bilmem ne toplantılarında "Bank Asyaya şu kadar hissedar ol, bu kadar ortak ol." diye ortak yapmadı mı bu insanları?