AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Teşekkür ediyorum öncelikle.

Bence bu komisyonun kurulması şu anlamda son derece artı sağlayacaktır: Kentteki kadının pek çok imkâna ulaşması çok daha kolayken kırsaldaki kadının sorunlarını bu anlamda değerlendirmek anlamında özel bir çalışma olacak. Ama sayın arkadaşımızın söylediği, belki komisyonun çalışma kapsamını daha daraltmak anlamındaki önerisi bence komisyon kurulduktan sonraki alt çalışma koşullarını oluştururken daha netleşebilecek bir durum olarak yani kendi çalışma alanını ve konularını daha net ortaya çıkarabilir.

Ayrıca, kırsal kalkınmayla ilgili gerçekten son derece önemli bir kurum var, bunu göz ardı edemeyiz. Ben, bölgesel anlamdaki teşviklerde çok ciddi artı getirdiğini bildiğim, kırsal kalkınmayla ilgili destekleme kurumunun belki sadece Trabzon'daki çalışmalarının çok ciddi, güzel ve faydalı olduğunu, özellikle fonlardan en iyi yararlandıran kurum olduğunu biliyorum. Bu anlamda, kadınlar boyutunda olayı değerlendirmek için bu Komisyonun iyi bir veri oluşturabilme, özellikle belki Kırsal kalkınmayı Destekleme Kurumunun alt birimleri olarak kadınlara yönelik farklı kurumların oluşabilmesine katkı verebilme ya da o tür projelerin desteklenmesi anlamında bizim bir girişim yapabileceğimiz noktasında önemli bir adım oluşturacaktır.

Bu çalışmaların basına açık olması belki - elbette ki basından gizlimiz yok ama- bir müddet sonra... Az önce de bu Komisyon kurulurken özellikle hep şu söylendi: Bu Komisyonun siyasi kimlikten öte, kadını daha güçlendirmek, toplumun zayıf kesimlerini daha da güçlü hâle getirmek amaçlı bir ön misyonu var. Bir müddet sonra, basına açık yapılan çalışmalarda ister istemez siyasi kaygılar, siyasi mesaj verme kaygısı biraz daha öne çıkıyor. Meclis çalışmalarında da bunu görüyoruz. Ben bunu üzülerek izliyorum açıkçası. Yani televizyon canlı yayın yaptığı zamandaki şovlar ve sonrasındaki konuşmalardaki seyir her zaman farklı oluyor. Başlangıçta iyi niyetli başladık, güzel çalışıyoruz ama basına açık olan bölümde bir müddet sonra bu kısmen topluma mesaj verme kaygısına dönüşerek belki uzlaşma kültürümüzün zayıf hâle gelmesine neden olabilir. O yüzden, bizim amacımız burada birilerine mesaj vermek değil, topluma gerçekten katkı verecek bir çalışmanın zeminini hazırlamak. Bizim amacımız burada kadına gerçekten "o yaptı-bu yapmadı", "sen yaptın-ben yapmadım" çekişmesinin ötesinde bir artı biz de sağlayabileceksek bu Komisyonda onu yapmayı başarabilmektir. Umuyorum ki -buradaki herkesin de niyetinin bu olduğuna eminim- inşallah bu çalışma buna sebebiyet verecektir, buna fayda sağlayacaktır.

Biz de aldığımız vekâletin, bu Komisyonun kuruluş amacının ruhuna uygun şekilde doğru bir hizmet yapma noktasında katkı vereceğiz. Bunu özellikle ifade etmek istedim Başkanım.

Teşekkür ediyorum.