KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu getirilen 11'nci maddedeki düzenlemeyle ilgili -aslında detayları çok konuşuldu ancak- ben şunu ifade etmek istiyorum: Bu düzenlemeye prensipte aslında Sayın Cemal Bey'in söylediği gibi karşıyız. Şimdi, değerli arkadaşlar, uzun yıllardır biz ne söylüyoruz? Sadece ben söylemiyorum yani Cumhuriyet Halk Partisinin kurulları söylüyor, muhalefet söylüyor, herkes söylüyor: Para ve maliye politikalarınız yanlış, bunları değiştirin. Özellikle vatandaşın, halkın alım gücünü artıracak, üretimi artıracak, destekleyecek politikalar geliştirin, bunun gereklerini yapın. Ama bir türlü yapılmadığını görüyoruz hatta bunların yapılmasının yerine daha da kötüsü ülke planlamadan da iyice uzaklaştı. Devlet Planlama Teşkilatımız vardı eskinden, en azından bir plan yapılırdı orada, belki yüzde 100 sonuçlanamasa da planlar yapılırdı. Devlet Planlama Teşkilatını kaldırdınız ondan sonra beş yıllık, on yıllık kalkınma planlarının, programlarının sonuçlarını tutturamaz oldunuz daha doğrusu yaptığınız planların sonuçları yalan oldu, onu söyleyeyim.

Şimdi geldiğimiz noktada da baktığımızda, aslında geleceği öngörülemeyen bir sistemi, kur korumalı mevduat sistemini konuşuyoruz bu maddenin düzenlenmesinde. Niye "geleceği öngörülemeyen" diyoruz? Konuşmalar başladığından beri, tartışma başladığından beri birtakım sorular soruluyor, ben de aynı soruları soracaktım, tekrar etmeyeceğim ama işte, giren kişi, gerçek kişi, tüzel kişi sayısı; toplanan mevduat; onun dışında, sisteme giren mevduat; onun dışında, dövizden kaynaklı, kur farkından kaynaklı ödenen miktar filan hepsine baktığımızda, eksik olarak bilgiler veriliyor ve geleceğinin öngörülemediğini kendiniz de ifade ettiniz aslında. Evet, bu bir tercihtir, iktidar bir tercih yapmıştır, böyle bir sisteme geçmeyi tercih etmiştir ve sonuçlarına da katlanacaktır ama bu sonuçların da işte bir maliyeti var. Şimdi, o maliyetin kimin üzerine düştüğüne, kimin üzerine yıkıldığına da bakmak gerekiyor, kur korumalı mevduat hesabı maliyetinin. Çünkü, sonuç olarak, buradaki zararı Hazine ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası üstleniyorsa bir cepten alıp -çünkü Hazine de Merkez Bankası da bu devletin kurumları- öbür cebe veren bir sistemi konuşuyoruz burada.

Şimdi, bazı konuşmacı arkadaşlarımız işte bu düzenlemenin istikrar getirdiğini yoksa dövizin patlayacağını, fırlayacağını söyledi. Orhan Bey, böyle söylediniz, işte "Bu sistem istikrar getirdi yoksa döviz patlayacaktı, fırlayacaktı."

ORHAN YEGİN (Ankara) - Döviz fiyatlarında bir sakinlik olacak.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Tabii.

Kuru kim fırlattı? Kur neden fırladı? Bir buna bakmak lazım önce. Kurun fırlaması sonucu, yine sizin seçimleriniz ve tercihleriniz nedeniyle değil mi?

SALİH CORA (Trabzon) - Bir araştır ya, bir araştır bakalım.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Kurun fırlamasının sebebi "Faiz sebep, enflasyon sonuç" politikanızda ısrar etmeniz değil mi?

SALİH CORA (Trabzon) - Hiç alakası yok ya.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - E, şimdi, kuru fırlatın, ondan sonra, "Kuru baskılamak için bu sistemi getirdik, çok harika oldu, iyi oldu." Şimdi, vatandaş soruyor, ben de soruyorum, vatandaş adına soruyorum: Kur korumalı mevduat sistemine girmeyen vatandaşın suçu ne, onların suçu ne? Bu sistemde ne dedik? Bir cepten alıp öbürüne verme sistemi bu. Eğer dediğiniz gibi dövizde bir artış olursa bu miktar çok daha fazla artacak, şu ana kadarki rakamları bekliyoruz. O zaman, sisteme girmeyen vatandaş da benim hakkımı koruyor musunuz siz, ben bu sistemde değilim, benim param kimlerin cebine gidiyor diye soruyor. O nedenle, burada detaylarını konuşuyoruz, yok işte üç ay daha uzamış, altı ay daha uzamış. Aslında, bu sistemden bir an önce vazgeçmeniz gerekiyor. Bunlar sistemin içinde boğularak alınmış kararlardır, bence boğulmaya da devam ediyorsunuz, bu sistem sizinle birlikte bu ülkeyi de boğacak gibi görünüyor. O nedenle, ben size sistemden vazgeçmenizi öneriyorum, vazgeçmeye ikna olmanızı diliyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir önerge var, oylayacağız zaten bu konuda.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Biliyorum. İnşallah.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, teşekkür ediyorum.

Sağ olun.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkürler.