EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Ben de şöyle bir soru sorayım size, niçin yapıyoruz bunu? Yani şunu kastediyorum: Türkiye Varlık Fonunun veya anonim şirketinin -her neyse- etkili olduğu bu kurumlara, yüzde 50'sinden fazla, bu kurumlara bazı muafiyetler ve istisnalar veriyoruz, niye yapıyoruz onu?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Önceden sabit.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Hayır, bence şu yani bunların maliyetini düşürmek için yapıyorsunuz, öyle değil mi? Yani kurumlar vergisine tabi olmayacaksa...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır, kurumlar vergisi devam ediyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kurumlar vergisine tabi ya!

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sadece Sayıştay ve KİT.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Vergi istisnası yok.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bir dakika arkadaşlar.

Arkadaşlar, bakın şöyle diyor: "Türkiye Varlık Fonu tarafından hâkim hissedar olarak kurulacak şirketler ve alt fonlar gelir ve kurumlar vergisinden muaftır." Ben söylemiyorum, burada...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Kurulacak şirketler yani...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - TELEKOM değil mesela, TÜRK TELEKOM bu kapsama girmiyor mesela.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Arkadaşlar, peki, niçin yapıyoruz o zaman bunu? Bu muafiyetleri niye veriyoruz?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Türkiye Varlık Fonu zaten muaf, ayrıca...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Nilgün Hanım, not edelim, topluca cevaplayalım.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Peki, ben devam edeyim o zaman.

Şunun için veriyorsunuz: Bu kurumlar görece olarak o sektörde... Bunu amaçlıyorsunuz ya da amaçlamıyorsunuz, beni ilgilendirmiyor o tarafı ama bir sigorta şirketi düşünün ve sigorta sektörünün lideri olan Türkiye Sigorta şirketine bir sürü muafiyet veriyorsunuz. Sektördeki diğer özel sektör sigorta şirketlerinin aleyhine bir şey yapıyorsunuz aslında. Niye kafanızı sallıyorsunuz? Öyle değil mi? Cevabını verirsiniz, ben sorumu sorayım. Esas itibarıyla, devlete ait olanın daha güçlü olmasını sağlayacak muafiyetler ve istisnalar olarak ben bunları görüyorum. O zaman da soruyu şöyle soruyorum: Neden? Neden bu şirketleri daha güçlü hâle getirelim? Çünkü sonuç olarak sizin Hükûmetiniz serbest piyasadan yana, rekabetten yana; e, öyleyse o zaman niye biz bunları devasa tekeller hâline getiriyoruz? Bu sorunun cevabını verin lütfen, ben anlamak istiyorum.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hangi şirket mesela?

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - İşte, bir tanesini verdim, sigorta mesela...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Türkiye Sigortada muafiyet yok ki.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - O değil ya; Petrokimya mesela, Petrokimyayı kuruyorsun, kurduğumuz şirketler muaf.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır ama Erol Hocam Türkiye Sigortayı kastediyor, zaten Türkiye Sigorta üstün durumda değil ki.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Hayır, bütün sektörlerde lider durumda.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Size söz vereceğim cevap vermeniz için, lütfen not edelim.

Hocam, devam edin, sorularınızı sorun.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Tamam, okuduğum şu: Tarım sigortalarında yüzde 57 pazar payı var, zarar sigortasında yüzde 37 pazar payı var, kazada yüzde 24 pazar payı var. Esasında, 3 tane büyük sigorta şirketinin birleşmesiyle ortaya çıkan Türkiye Sigorta şirketi sektörün lideri oldu, bütün bu alt sektörlerin de lideri oldu. Tamam, bunu yapabilirsiniz, bunu anlayabiliyorum ama buradan şu soruyu sormak zorunda hissediyorum kendimi: Bu istisnaları niye veriyoruz biz bunlara? Bu büyük şirketlerin, lider durumda olan şirketlerin daha da lider olmasını sağlayacak istisnalar bunlar. Özel sektördeki sigorta şirketi bu indirimleri veya bu istisnaları haiz mi? Değil. Açıklarsınız, tamam, peki, belki ben anlamamış veya soruyu doğru sormamış olabilirim ama kanaatim odur ki bu, esasında sizin iktidarınızın ekonomide her şeyi merkezîleştirmeye ilişkin tutkusunun bir yansıması olduğunu düşünüyorum. Her şeyi yukarıdan kontrol etmenin daha doğru olduğunu düşünen bir zihniyet dünyasına evrildiniz. Nasıl oldu bilmiyorum, 2011'den sonra bu böyle oldu. Biliyorsunuz, hep konuşuyoruz; bütün düzenleyici otoriteleri yok saydınız, hepsinin özerkliklerini yok ettiniz ve ondan sonra da -saray muhabbetinden ben de hoşlanmıyorum ama- küçük bir azınlığı 85 milyon insanın hayatını ilgilendiren konularda karar veren bir hâle getirdiniz, zaten Türkiye ekonomisinin krizde olmasının ana sebebi de budur.

Teşekkür ederim.