| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünün (TPAO) 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .05.2022 |
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Öncelikle, üst komisyon toplantılarımız hayırlı olsun. Herkesin de geçmiş bayramı mübarek olsun.
Birçok arkadaşımız konuştu, mümkün olduğunca tekrara düşmek istemiyorum, onun için daha farklı, gündeme gelmeyen tarzda veya farklı bakış açılarını gündeme getireceğim.
Öncelikle, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının yurt içinde ve yurt dışında hidrokarbon kaynaklarının aranması, keşfedilmesi, üretilmesi ve ülke ekonomisine kazandırılması amacıyla risk faktörü oldukça yüksek olan petrol ve doğal gaz arama sektöründe üzerine düşen görevi yerine getirmeye çalışırken bir diğer taraftan da Şahdeniz Projesi yatırımlarına devam etmesine büyük önem veriyor ve yapılan çalışmaları bu kapsamda destekliyoruz. Bununla birlikte, sahada üretimi mümkün olduğunca artırmaya çalışmasında büyük fayda olduğunu biliyoruz çünkü bazı sahalarımız oldukça yaşlı. Mevcut TPAO'nun meydana gelen üretim eksiklerini gidermek için de bunun önemli olduğunu biliyoruz.
Merak ettiğim birkaç hususa değineceğim: TPAO'nun Şahdeniz Projesi'nde Total firmasına ait olan yüzde 10'luk hisseyi 1,4 milyar dolar bedelle satın alması, ayrıca, deniz sondajları için de 3 adet sondaj gemisi satın alması ve bu gemilerin yenileme faaliyetlerinin çok yüksek olması kuruluşun borç stok miktarının artmasına sebep olmuştur. Total'in hisseleri satın alınırken ödenen 1,4 milyar dolar hangi usul ve esaslarda belirlenmiş ve bu değerlendirme için aracı kuruluş veya danışman kullanılmış mıdır? Aracı kuruluş veya danışman şirkete bu hizmet için ne kadar ödeme yapılmıştır? Ayrıca, sunumunuzda da belirttiğiniz gibi, TPAO son dönemde 4'üncü bir gemi daha aldı. Gemi alıyoruz ama bu alınan gemilerin iş modeli de birbirinden farklı -sizlerin de bahsettiğiniz gibi- birbirinden farklı görevlileri olduğunu ifade ediyorsunuz ve alınan gemilerin kullanım kapasiteleri de çok yüksek olmalı ki bu gemiler verimli bir şekilde çalışabilsin, yoksa limanda bekletilen her bir gemi ayrıca bir maliyet demek ve bu gemiler TPAO'ya kaç paraya mal olmuştur, bu gemilerin alınmasında da yine aracılar kullanılmış mıdır, komisyon verilmiş midir, bu gemilerin yenilenmesi için ne kadar para harcanmıştır; bunlar cevabı merak edilen konular. Bir de bahsettiğiniz, Cebelitarık Boğazı'ndan geçti, şu anda geldiğinde bunlarla ilgili bir yenileme çalışması da olacak mevcut 4'üncü gemiyle ilgili, bununla ilgili de totalde bu ek teknolojik ekipmanlarla ilgili ne kadar bir harcama yapılacak, bunu da merak ediyoruz.
Ayrıca, gerek doğal gazda olsun gerek petrolde olsun rezerv miktarları önemli. Bu manada da özellikle şöyle bir benzetmeyle yola çıkarsak çok daha rahat anlaşılabilir olacağını düşünüyorum: Örneğin, Batman'da kapatılmış olan bir kuyunuz var mıdır? Neden kapatılmıştır? Sadece kamunun değil, özel şirketlerin de yeri geldiğinde kuyu kapattığını görüyoruz. Bunlarla ilgili çok açık söylemek gerekirse ekonomik olan hiçbir kuyuyu ne özel şirket ne kamu şirketi kapatmaz. Burada dünyadaki varil başına maliyet miktarları göz önünde tutulduğunda, oraya yapılan yatırım ile veya yapılacak olan yatırım ile maliyet arasında kıyas yapıldığında çok daha düşük bir verim söz konusu olduğunda dolayısıyla burayı işletmenin bir manası kalmayacağı için belki körlenen kuyular da söz konusu olabilir. Bunu da şunun için ifade ettim: Biraz önce Atila Vekilimiz de ifade etti, işte, Afyon'da gerçekten belki de bir petrol rezervi var ama rezervin dışarıya çıkarılması maliyeti, yatırımı kurtarmayacağı için belki de değerlendirilmemiş olabilir. Bu manada baktığımızda, çok açıkça doğal gazla ilgili yaptığınız çalışmalarda totaldeki harcamamız, yatırımımız ne olacak ve bu totaldeki harcamamız, yatırımımıza karşılık oradan rezerv anlamında yatırımın üstünde bir doğal gaz alabilecek miyiz? Ayrıca, bu doğal gaz, tüketim hattına arz edildiğinde tahminî de olsa doğal gaz fiyatlarında vatandaşlarımız için bir indirim söz konusu olacak mı; bu, vatandaşımıza bu anlamda yansıyacak mı? Bu da önemli.
Bir yandan, biliyorsunuz, enerjide arz eksikliğimizden kaynaklı yaşadığımız, özellikle sanayiciye doğal gazı eksik vermek zorunda kaldığımız bir dönem ve enerji sorunumuz oldu. Türkiye'nin bu sene ihtiyacı olan 60 milyar metreküp gazı tamamen karşılayacak ve bir anlamda da emniyet supabı olarak sağlayabilecek depolara ve ilave güzergâhlara gelecek bir gaz olmadığı için bu sıkıntıyı mecburen yaşıyoruz maalesef. Spot enerji alımı da bir işe yaramadı. Bu tamamen öngörüsüzlükle, hesapsızlıkla alakalı bir durum. Temel nedenlerden biri de bu anlamda baktığımızda, Rusya'yla TürkAkım hattında anlaşma yapmamamız, diğeri de TANAP'ın ortaya çıkmasıyla birlikte Şahdeniz gazını Avrupa'ya sattık yani Avrupa'nın derdini düşünürken Türkiye aklımıza bile gelmedi. Bu anlamda biz İtalya'ya kadar Azerbaycan üzerinden gelen 10 milyar metreküp civarında gazı verdik. Daha sonrasında aklımız başımıza geldi, belki de Azerbaycan'dan ilave talepte bulunarak bununla ilgili eksiği kapatmaya çalıştık ama yine sizlerin ortak olduğu Kazakistanlı bir şirketimiz vardı -yüzde 49'muydu tam olarak bilmiyorum ama- bir yönden Kazakistan devletine bunu devretmek zorunda kaldık, bunun sebeplerini bir şekilde öğrenmek istiyorum.
Ayrıca, TPAO Varlık Fonuna devredildi, biliyoruz. Bilindiği üzere de Varlık Fonu üzerinden Birleşik Arap Emirlikleri'yle 10 milyar dolarlık bir fon ayrıldı. Bunun içinde de enerjiyle ilgili kapsamların olduğunu, bu doğrultuda da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ile Birleşik Arap Emirlikleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sözleşmeler imzaladığını biliyoruz. Bu kapsamda yapılan anlaşmalar çerçevesinde TPAO'yla ilgili bir yatırım iş birliği planı bulunmakta mıdır, bunu da yazılı olarak cevaplarsanız sevinirim.
Son olarak, biraz önce Sayın Batman Milletvekilinin de Atila Bey'in de bahsettiği şu kapsam dışı personele ben farklı bir gözle bakarak ilave etmek istiyorum. Bildiğim kadarıyla kapsam dışı personel kısmında sizler de yani Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları da kapsam dışı personel niteliğini taşıyor. Bir yönünden bakıyoruz -eskiden- TPIC'le ilgili şu anda galiba 4 bine yakın personel çalışması var ve dışarıdan da bu TPIC'e personel alımı yapılıyor. Acaba bu yetişmiş personel, yaklaşık 100'e yakın personel de bu anlamda kapsam dışı personel olarak TPIC'te çalıştırılamaz mıydı? Bir yandan bakıyoruz, kapsam dışı personel kamu personeli sayılıyor, 1996'da bir mahkeme kararı söz konusu. Yani uç olsun diye söylüyorum; siz de kapsam dışı personel olduğunuza göre, kendinizi ne zaman işten atacaksınız, onu merak ediyorum.
Teşekkür ederim.