ESİN KARA (Konya) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bizim mavi vatan sularımız açısından, artı, oradaki Türk vatandaşları ve dünyaya karşı Doğu Akdeniz'de savunmamız açısından çok stratejik bir öneme sahip. O yüzden Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında ortak bir KİT olan Kıbrıs Türk Denizcilik Şirketinin 2019 raporunda Sayıştay tarafından şu söyleniliyor: "Özelleştirilecekse ya da tasfiye edilecekse durum kötüye gidiyor." 2020'de alınan önlemlerde sermaye artırımına gidiliyor, yerinde bir karardır. Hani, şu özelleştirmenin yapılmasında yüzde 49 Kıbrıs hissesinin mi, yüzde 51 Türkiye hissesinin mi, yoksa hepsinin birlikte mi özelleştirilmesi düşünülüyor? Ki bu, benim görüşümce sakıncalı bir durumdur yani kurum, şirket güçlendirilmeli, özelleştirme asla düşünülmemelidir çünkü bu, Türk mavi sularının geleceği açısından ya da yapılmış olan ticari anlamdaki hem seyahat hem Türkiye'yle bağlantı açısından çok önem arz etmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bütçesi buna elvermiyorsa sermaye artırımı yoluyla apel çağrısında bulunuruz ve Türkiye belki yüzde 51'den yüzde 70'e çıkar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti daha düşük oranda kalabilir. Biz bunu sağlayabilecek güçte bir ülkeyiz yani bu şirketin tasfiyesinden ya da özelleştirilmesinden önce Türkiye yüzde 90 ortak olur -ağabeyliğini yine orada da yapar- devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ve de şunu söylemek istiyorum: Yüzde 51'i Türkiye'deki KİT'lere ait. Sayıştay denetimini yapıyor mu şirketin? Hani, bize bir denetim raporu gelmiyor; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk Denizcilik Limited Şirketinde yüzde 51'i bizim KİT'lerimiz olduğunu göre bize de bir rapor gelmediği için o yüzden Sayıştay denetimine tabi mi, onu merak ediyorum. Hani, şahsi görüşümdür; şirketin özelleştirilmesinden ziyade sermayesi güçlendirilmeli, hatta ilişkiler daha da yoğunlaştırılarak artırılmalıdır çünkü Kıbrıs, Türkiye'nin vazgeçilmez parçasıdır diyorum.

Teşekkür ediyorum.