| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | PTT Bilgi Teknolojileri AŞ'nin, 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 17 .05.2022 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Kurumun değerli yöneticileri, ben de öncelikle hepinize "Hoş geldiniz." diyorum.
Şimdi, neresinden tutacağımı yani ömrümde... Ne bileyim, şöyle söyleyeyim: Kırk senedir insanlarla çalışıyorum -Esin Hanım'ın söylediği gibi- her çalışan insanla sözleşme imzalanıyor. Böyle bir iş akdinin, böyle bir sözleşmenin, ben yeryüzünde olduğunu düşünmüyorum. Yani, zaten İş Kanunu'nun yedi sülalesine ters de... Hani, orada bir de diyor ki: "Haklı sebeplerle dahi feshetse..." Şimdi, haklı sebep; işte, hırsızlık, ahlaksızlık, bunlardan bir gün kalsa yani buradaki vicdanı olan arkadaşlarımızın hiçbirinin bunun karşılığında... Hani "Yol bitti, deniz bitti, su bitti." desek, ne söylersek söyleyelim bunun ne ahlaki bir tarafı var ne İş Kanunu'yla ilgili bir tarafı var. Yani kul hakkı nasıl olur? Yani bir adam fırından ekmek çalar, buna biz işte "kul hakkı" diyoruz. Ne bileyim, nasıl olur bu? Bunun tarifi mümkün değil yani neticede adamın alacağı, çalıştığı süre içerisinde her yıl çalıştığı yıl başına brüt ücreti kadar bir tane maaş hak eder yani normal İş Kanunu'nda bu iş böyledir; anılsa da anılmasa da özel hükümler, özel şartlar olsa da olmasa da kanun bu. Aynı zamanda on beş günlük ihbar tazminatı vardır. Eğer iznini miznini kullanmamışsa, biz ha bire buradaki KİT'lere, aman, izinleri mizinleri kullandırın çünkü izinler tatil günlerine denk geldiği için onlar bambaşka bir şeylere tekabül ediyor...
Bunun anlaşılabilir bir tarafı yok. Onun için, gerçekten, KİT Komisyonu olarak yani bu savcılığa mı taşınır, nereye taşınır bilmiyorum Başkanım, ama tahmin ediyorum buradaki arkadaşlarımızın tamamının kanaati bu yöndedir; böyle bir anlaşma, böyle bir iş akdi, böyle bir sözleşme tahayyül bile edemiyoruz. Adına "servet" de desek bu, hırsızlık, yolsuzluk, adına ne söylerseniz söyleyin işte giydirilmişin 36 katı, bunun anlaşılabilir bir tarafı yok.
İşte bunun olduğu tarih -yani buradaki arkadaşları da iyi kötü biliyoruz, hani, gayretlerini de görüyoruz- sizden önce bile olsa bunları takip etmek lazım, bunları sonuçlandırmak lazım ki eğer bir haksızlık insanın yanına kâr kalıyorsa buna diyebilecek bir şey yok. Şimdi, 2019 yılından bu tarafa gerçekten... Ha, buna bir şey yapılabilir mi? Bence yapılamaz. Muhakkak bunların "Minareyi çalan kılıfını hazırlar." misali hukuki görüşleri tamdır, şudur budur ama en azından bunu hazırlayanın, bu sözleşmeleri imzalayanın muhakkak bununla ilgili bir hesap vermesi lazım. Bilemiyorum şu an ne aşamada? Bunlar geciktiği zaman da geciken adalet adalet olmuyor, herkesin yanına kâr kaldığı zaman da bu hiçbir anlam ifade etmiyor.
Diğer taraftan, diğer şeyle ilgili de işte 200 milyon neyse onunla ilgili de taranması maranması meselesi...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 222 artı KDV.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Genel Müdür burada, ona da söylemiştim; bunları artık kendimizin oluşturması lazım. Tam tersine, siz bununla ilgili bir banka bile oluşturabilirsiniz çünkü Türkiye'de dijital verilerin taranmasından bahsediyorsunuz siz, bir de saklanma faslı var yani bugün bütün şirketlerin belli bir ortamda, belli bir standartta bu bilgilerinin saklanması lazım. Belki bu size bir yol olur yani belki bu alandan dalabilirsiniz, girebilirsiniz veya böyle bir çalışmanız var mı? Mesela bugün kamu kurum ve kuruluşlarının bütün bu geçmiş dönemlere ait bilgilerinin belli bir standartta, belli bir şeyde... Bu özel şirketler var. Mesela Türkiye'nin güvenliği açısından bile, belki özel şirketlere bu manada güvenmeyebiliriz, bir devlet kurumunun bu konuda daha sağlıklı bir alan oluşturabileceğini düşünüyoruz. Mesela bu size bir iş alanı olabilir, hem özel sektörün hem devlet kurum ve kuruluşlarının... Belli bir standartta sıkıştırıyorsunuz onları; hani, siz teknolojik olarak daha iyi bilirsiniz. Bu manada bunu devletin yapmasının, kendi bilgilerini devletin saklamasının ben çok daha faydalı olacağına inanıyorum. Neticede bu bilgilerin yabancıların eline geçtiği takdirde nelere mal olduğunu belki bugün yaşıyor, görmüyor olabiliriz ama gelecekte bunlarla ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşayabileceğimizi düşünüyorum. Kaldı ki artık şifreler kırılıyor, banka hesaplarına giriliyor, bir de Türkiye'nin bu mahrem bilgilerine sahip olduklarını düşünürseniz tümüyle yerli yazılımlarla, yerli muhafazalarla bu işin devlet tarafından muhafaza edilmesinde de ben fayda olduğunu düşünüyorum. Ümit ediyorum, bununla ilgili hiç olmazsa yazılı olarak "Şu şu mesafeler katedildi." deyin de biz de burada bir işe yaradığımızı düşünelim.
Teşekkür ediyorum, sağ olun.