KOMİSYON KONUŞMASI

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Sayın Başkanım teşekkür ederim.

Şimdi, alt komisyonlarla ilgili baştan şunu söyleyeyim: Bizim alt komisyonlar sadece bizi bilgilendirecek mi yoksa biz onlara herhangi bir katkıda bulunabilecek miyiz?

Anladığım kadarıyla biraz önce zamandan yakındınız, iki yıllık sürenin çok uzun bir zaman olduğunu söylediniz bu 5 no.lu Diyarbakır Cezaevi konusunda. Burada mı o komisyon üyeleri bilmiyorum, şöyle bir şey yapılabilse, oradan başlayarak söylüyorum, eğer müdahale hakkımız varsa, görüş bildirebilirsek Mamak, Metriste zaman kaybedeceğimize Diyarbakır Cezaevine odaklansak. Çünkü, onlar da başlı başına bir travma. Mamak ve Metrise girersek çıkamayabiliriz, gördüğümüz şeyler bizi oraya bağlar diye düşünüyorum. Ha, mukayese imkânına falan gerek var mı onu da bilmiyorum, tek başına kendisi yeterli bir şey diye düşünüyorum. Birincisi bu.

İkincisi: Burada biz kendi inisiyatifimizle, isteğimizle belli bir sayısal dağılım gerçekleştirmiyoruz. Bu sayısal dağılımın nasıl gerçekleştiği konusunda hepimiz bilgi sahibiyiz. Bunu tekrar birbirimize hatırlatıp da böyle bir güç dayatması gibi nezaketsiz bir atmosferin oluşması doğru değil. Hepimizin bildiği bir şeyi hatırlatarak bu centilmenlik sözleşmesini bitirmek bana yanlış gibi geliyor. Bildiğimizi unutalım ama aklımızın bir köşesinde kalsın bizi buraya hangi irade nasıl dağıtmış, nasıl tasnif etmiş. İkide bir kimse hatırlatmak zorunda da kalmasın. "Bakın, işte biz geldik şu kadar sayısal çoğunlukla." falan bu hoş bir şey değil, benim açımdan hoş bir şey değil. Ben, iktidar partisinin mensubu olarak çok güçlü bir halk teveccühüyle buraya gelmiş bir vekilim. Bunu bir güce dönüştürüp de ikide bir hatırlatmak beni rahatsız ediyor, bu durumda kalmak istemiyorum. Arkadaşlar da bunun bilincinde olarak... "Ya, işte buraya geldik, sayısal olacaksa biz gidelim." falan değil. Muhalefetin fonksiyonu Genel Kurulda neyse, bütün icraatlarda neyse burada da odur, bunu hepimiz biliyoruz. Burada insan hakları ihlali şeklinde böyle bir töhmet altında kalmak da beni de, arkadaşlarımı da rencide eder. Hepimiz neyin ne olduğunu biliyoruz ama burada kamuoyuna yönelik böyle popülist bir tavır alacaksak bunun kimseye faydası olmaz. Aramızda bu konuda bir centilmenlik anlaşması yapabilirsek. Bir fiilî gerçeklik var, yasal bir gerçeklik var, zorunluluk var; bir de insani duygular üzerinden bu gerçekliği zorlayan böyle bir popülizm var gibi geliyor bana. Bunu hiç hatırlatmayalım, bir daha konuşmayalım ama mevcut durum bu. Aklımızın bir köşesinde dursun, ikide bir biz de sanki güçle iş yapıyormuş gibi töhmet altında kalmayalım. Bundan şahsen ben rencide oluyorum, rahatsız oluyorum fakat vakıa bu, bunu da kabul etmemiz lazım. Yani, benim boyum 1.90'sa sizin 1.60'sa bunu değiştiremem; bunu ben takdir etmedim, burada ben kendi irademle bir çoğunlukta bulunmuyorum. Bu da ikide bir gündeme gelecek gibi görünüyor.

Ayrıca, Mahmut Bey'in yaptığı gibi, genel hukuk kuralları çerçevesinde, özel hükümler varken, ikide bir hatırlatmada bulunurken bir insan hakları şövalyesi tavrıyla da bir rahatsızlık ortamı oluşmasına müsaade etmeyelim diye düşünüyorum. Burada özel hükümler var, bu işin bir çerçevesi var, siz benden daha iyi biliyorsunuz, Mahmut Bey benden daha daha iyi biliyor, Fikri Bey daha iyi biliyor, Şenal Hanım daha iyi biliyor. Fakat, ben de biraz hukuk okudum, özel hükümler varken genel hükümler çerçevesinde yeni hüküm ihdas etmenin, o çaba içine girmenin popülizmden başka bir faydası olmayacak. Buraya popülizmi sokmazsak burada sanıyorum çok randımanlı, verimli bir çalışma ortamı oluştururuz. Bunun, bize de, ülkemize de, halkımıza da büyük katkısı olur diye düşünüyorum yani hızlanalım. Komisyonlardansa... Sol geleneği biliyorum ben. Bu komisyonlara havale, görüşmeler, etütler, incelemeler falan işin icra safhasına gelinceye kadar çok zaman kaybına, enerji sarfiyatına neden oluyor. Enerjiyi ve zamanı tasarruflu kullanırsak çok verimli bir komisyon oluşturabiliriz, gerek alt komisyon gerek İnsan Hakları Komisyonu olarak, bunu öneriyorum.

Bunun dışında bir şey varsa, yanlış düşünüyorsam arkadaşlar şimdi söylesinler ya da ebediyen sussunlar.

Teşekkür ediyorum.