BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Yani, denize kenarı olan sadece Muğla ve Aydın değil herhâlde, Mersin'i de unutmayalım bu arada.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Tabii, Mersin'in de 328 kilometrelik bir sahil şeridi var.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Buyurun.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Teşekkür ediyorum.

Tabii, Sayın Bakanım, bir konuyu tekrar bir açıklığa getirmenizi ben öneriyorum. Şu anda mevcut prosedüre göre hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hem de büyükşehir belediyelerinin sahillerde denetim yetkisi var benim bildiğim kadarıyla. Mersin Büyükşehir Belediyesi denetim yapıyor gerek kirlilikle ilgili gerek atıkla ilgili ve ceza da yazıyor, aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da yapabiliyor.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKAN YARDIMCISI MEHMET EMİN BİRPINAR - Biz yetki verirsek yapabiliyor.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Mersin'de bu işliyor şu anda, bunda bir geri adım yok, bu prosedür aynı şekilde devam edecek.

Şimdi, şu anda -bu ajans ve şirketler- belediyelerin birçoğu sahilleri şirketler aracılığıyla idare ediyor. Şimdi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı şirketler aracılığıyla idare ettiği zaman Anayasa'ya aykırılık oluyor da belediyeler bunu şirketler aracılığıyla idare ederken acaba Anayasa'ya bir aykırılık olmuyor mu? Burada bir ikileme düşmüyor musunuz kendi içinizde? Yani şu anda mesela, benim bölgemde Denizkızı Turizm AŞ, Turizm AŞ, bir sürü şirket sahilleri işletiyor.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Kanunla düzenlenmiyor bu.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - E, şimdi bunlar işletirken normal. Şimdi, burada bir sürü turizmci arkadaşımız da var, otel sahibi arkadaşlarımız da var; ben merak ediyorum, onların otellerinin önünde halk plaja girebiliyor mu acaba? Yoksa oralara sandalyeler, şemsiyeler konulmuş, oralara giremiyorlar mı?

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Giremiyorlar, giremiyorlar.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Burada bir sürü otelci arkadaşımız var; orada, fakir fukaraya, garip gurebaya bu otellerin önünü açıyorlar mı? Ona da bir cevap vermelerini ben buradan...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ajans adı verilmiyor onlarda...

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - O otel sahipleri acaba otellerinin önünü gariban halka açıyor mu? Fakir fukara oradan denize girebiliyor mu? Buna bir cevap versinler.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Girsin! Kanunu uygulasın.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Hayır, girebiliyor mu acaba? Girebiliyor mu şu anda? Fiilî durumdan bahsediyorum. Birbirimize açık ve dürüst olalım arkadaşlar, birbirimize karşı açık olalım, net olalım.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Hükûmeti mi eleştiriyorsun bu konuda?

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Bir yerde fakir fukara edebiyatı yapıp öbür taraftan farklı bir uygulamayı kendimiz yapıyorsak bu samimi bir yaklaşım olmaz.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Bakanlığı mı eleştiriyorsun? Bakanlık orada.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Yani bir taraftan fakir fukara edebiyatı yapacağız, öbür taraftan kendimiz kapatacağız. Bu sağlıklı bir...

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Turizm Bakanlığını mı eleştiriyorsun burada?

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Bakanlık orada bakın, oraya bakarak konuşun.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Tabii, Bakanlık da yapsın... Aynı şeyi Bakanlık için de söylüyorum.

HULUSİ ŞENTÜRK (İstanbul) - Birbirimize saygılı olursak...

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Yani lütfen... Siz konuşurken biz dinledik, öyle değil mi? Siz konuşurken dinledik.

Yani dolayısıyla burada toptan işte "Şirkete veriliyor..." İlla şirkete verince belediyeler dürüst de Çevre Şehircilik Bakanlığı soru işareti." Böyle bir yaklaşım olmaz arkadaşlar. Eğer şirkete verilmesi yanlışsa o zaman belediyeler de şirkete vermesin. Bunu...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Vermesin zaten. Taşeronu kaldıracağız.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Ama şu anda fiilî durum bu, fiilî durum bu. Mersin'den Muğla'ya kadar fiilî durum bu. Aydın'a kadar fiilî durum bu. Hepsini şirketler işletiyor, şirketler kanalıyla da belediyelerin buradan bir kâr ettiğini de düşünmüyorum ben

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Taşeron sistemini kaldıracağız.

HULUSİ ŞENTÜRK (İstanbul) - Sabırlı ol, bir dinle, bir dinle, sabırlı ol.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - O da ayrı bir dert, o da incelemeye açık.

HULUSİ ŞENTÜRK (İstanbul) - Bak, arkadaşlar konuştu, sesimiz çıkmadı, karşılıklı saygı duyalım birbirimize yani.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Saygı duyuyorum.

HULUSİ ŞENTÜRK (İstanbul) - Böyle mi saygı duyuyorsun sen? Önce saygının ne olduğunu öğren o zaman.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Eleştiri getirdi... Ben saygının ne olduğunu gayet iyi biliyorum.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Arkadaşlar...

Tabii, burada...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Baki Bey, tamamlayalım.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Burada, Meclise her gelen her teklifi eleştirelim, denetimi artıralım, farklı bir şey yapalım amenna ama bugüne kadar Meclisi getirilen her kanun teklifine, gelen her teklife Cumhuriyet Halk Partisi "Anayasa aykırı..." Her teklifin Anayasa'ya aykırı olması mümkün değil. Bunu tartışalım ama uygulamada çıkabilecek sorunları tartışalım ama gelen her şeye "Anayasa'ya aykırı." dersek bu doğru bir yaklaşım olmuyor.

Dolayısıyla bununla ilgili de denetim konulacaksa denetim konulsun, farklı bir şey yapılsın, farklı bir öneri getirin ama gelen her teklife "Anayasa'ya aykırı, bunu Anayasa'dan çıkartalım, kanun metninden çıkartalım." yaklaşımı doğru bir yaklaşım değil.

Ben teşekkür ediyorum.