| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4469) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 30 .05.2022 |
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, tüm maddelerin geneli üzerinde konuşma yapmadan önce, ben Müsilaj Komisyonunda destek veren ve Komisyon çalışmaları nihayete erdiği hâlde, burada yine müsilajla ilgili kanun tekliflerini, gerek Çevre Komisyonuna gerek bu Komisyona gelip bizzat takip eden, geçmişte katkı vermiş, şu anda da katkılarını devam ettiren aramızdaki Müsilaj Komisyonu üyesi arkadaşlarımıza hassaten teşekkür ediyorum; sağ olsunlar, var olsunlar.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Ama Müsilaj Komisyonunda "Anayasa'ya aykırılık." diye bir şey tartışılmamıştır herhâlde.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Hayır, tartışılmadı. Üstelik de Çevre Komisyonunda...
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Yani Müsilaj Komisyonu artı bir şey taşımış oldu buraya. Hayırlısı bakalım.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Başkanım, biz Çevre Komisyonunda bunu görüştük; Anayasa'ya aykırılık falan konuşulmadı, maddelerden bir tanesi de buydu.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Ha, Çevre Komisyonuna da teşekkür ediyoruz bu arada. Perşembe günü toplandı, cuma günü raporunu bize sundu ve orada 10 madde detaylı da görüşüldü. Bunu da ayrıca bilginize sunuyoruz.
Mustafa Bey zaten Müsilaj Komisyonu Başkanı olarak da...
Buyurun.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, Komisyonumuzda bugün görüşeceğimiz kanun teklifimiz 31 maddeden oluşmakta. Bunların 6 maddesi Yapı Denetimi Hakkında Kanun'da, 5 madde Çevre Kanunu'nda, 3 madde İmar Kanunu'nda, 3 madde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüyle ilgili kanunda, 2 madde Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun'da -onu konuşacağız- 2 madde Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'da olmak üzere değişikliğimizi hazırladık ve şu anda huzurunuzdayız. Hazırladığımız kanun teklifimizde bulunan Çevre Kanunu'nda yapmayı düşündüğümüz değişiklikler ve yeni madde ihdasları var.
2021 yılı Haziran ayında, biliyorsunuz ki Haziran ayı başında bir müsilaj olayıyla karşı karşıya kaldık. Hemen Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızca hızlıca hareket edilmiş ve Marmara Denizi'nde gözle görülen ve üzerinde oluşan müsilajın toplanması konusunda gerçekten takdire şayan başarılı bir çalışma yapılmıştı.
Marmara Denizi'ndeki kirliliğin giderilmesi amacıyla yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda Marmara Denizi havzasında yer alan valilikler, yerel yönetimler, ilgili kurum ve kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin de katılımıyla Marmara Denizi Koruma Eylem Planı hazırlanmıştı; 22 maddelik koruma eylem planı. Yine, Marmara Denizi Eylem Planı çerçevesinde öngörülen işlerin belirtilen sürede tamamlanabilmesi için de gereken çalışmaların büyük bir bütünlük içerisinde yürütülmesi amacıyla da Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu oluşturulmuştur. Yine, Koordinasyon Kurulu, Bakanlık ve diğer kamu kurumları yetkilileri, enstitüler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve yerel yöneticilerden de oluşmaktadır.
Değerli arkadaşlar, ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisinde bütün grupların ortak kararıyla ve teklifleriyle Marmara Denizi'nde görülen müsilajın araştırılmasıyla ilgili araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon Başkanlığını yaptığım başta Marmara Denizi olmak üzere, denizlerimizdeki müsilaj sorununun sebeplerinin araştırılması, alınması gereken önlemlerinin belirlenmesi için Komisyonumuzda, Komisyon üyelerimizle beraber uzun süreli bir çalışma gerçekleştirdik. Arkadaşlarımızın olağanüstü fedakârlıkları, davet ettiğimiz bilim insanlarının olağanüstü gayretleri ve sunumlarıyla bu çalışmalarımızı bir rapor hâline getirdik. Şimdi, orada beraber çalıştığımız, gayret gösteren ve bu çevre sorununa karşı birlikte fikir ürettiğimiz tüm Komisyon üyelerimize katkılarından dolayı tekrar teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, yine Komisyon çalışma sürecinde karşımıza çıkan Marmara Denizi'nin acil olarak kurtarılabilmesi için alınması gereken tedbirler olduğu ortaya çıktı. Şimdi, Marmara Denizi'nde müsilajın oluşmasına neden olan 3 önemli etken olduğunu gördük. Bunlardan birincisi: Küresel ısınma münasebetiyle denizin gereğinden fazla ısınması, Marmara Denizi'nin gereğinden fazla ısınması, beklentilerin daha yukarısında ısınması. İkincisi: Marmara Denizi'nin kendi yapısı gereği yarı kapalı veya yarı açık bir deniz olması yani -kocaman Marmara'yı düşünün- 2 tane küçük boğazdan besleniyor olması. Üçüncüsü: Yine, müsilajın en temel nedenlerinden bir tanesi de -tabirimi mazur görün- insan odaklı kirliliğin Marmara Denizi'ni tahrip etmesi.
Şimdi, bizim Komisyon üyesi arkadaşlarımızın ve tüm bilim insanlarının önerileri özellikle müsilajla mücadele edebileceğimiz alan, insandan kaynaklı kirliliğinin önüne geçilebilmesiydi. Yoksa ne küresel ısınmaya ne de Marmara Denizi'nin jeolojik yapısına müdahale etmemiz mümkün değil. Bunun için de insandan kaynaklı kirliliğin önüne geçebilmek için de aslında temel hedef, olması gereken ideal hedef, Marmara Denizi'nin her ne suretle olursa olsun alıcı ortamdan kurtarılmasıydı. Şimdi, kısa ve orta vadede bu hedefe ulaşmanın mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz yani başta bilim insanları olmak üzere, hepimiz biliyoruz. Neden? Çünkü günde yaklaşık 7 milyon metreküp su basılıyor, atık su basılıyor. Yani arıtma falan onu da konuşuyoruz, ne kadar arıtıldığı ve ne kadarının ileri biyolojik olduğunu da konuşabiliriz. Bir de bu 7 milyon metreküpün 5 milyon 800 bin metreküpünün İstanbul kaynaklı kirleticilerin derin deşarjla yer altı sularının konveyör olarak kullanılmasıyla falan basılmasını görüyoruz. Biz, bu yaptığımız çalışmalarda, alanda yaptığımız çalışmalarda, Komisyon üyesi arkadaşlarımızla beraber... Marmara Denizi havzasında 7 tane ilimiz var; 2'si il, 5'i büyükşehir olmak üzere. Onların yöneticileriyle, yerel yöneticilerle yaptığımız görüşmelerde onların da aslında bu ileri biyolojik arıtma tesislerini yapmak istediklerini ama buna imkânlarının olmadığını bizzat kendileri itiraf ettiler.
Şimdi, Müsilaj Komisyonunun şöyle bir özelliği var: Burada arkadaşlarımız var, biz, bir taraftan problemleri tespit ederken, problemlerin çözümüne yönelik arayışlar içerisinde olurken bir taraftan da gerçekten Komisyonun süresi bittikten hemen sonra da bu problemlerin çözümüne yönelik hukuk çalışmalarının altyapısını da çalıştık. Bu çalışmayı, haddizatında bu toplantıyı o çalışmanın da bir ürünü olarak düşünüyoruz.
Netice itibarıyla, bir de şunu da rahatlıkla söyleyebilirim: Biz, şimdi, yerelde yaptığımız çalışmalarda tabii ki yerel yöneticilerin öncelikli hedeflerinden biri olmadığını gördük yani atık su arıtma tesislerinin yapılmasının öncelikli hedeflerinden olmadığını gördük. Haddizatında nasıl belediyeler çöplerini topluyorlarsa yani çöplerinin toplanmadığı bir İstanbul'u düşünün veya herhangi bir ili düşünün, bu kabul edilebilir bir durum değil madem, o zaman atıklarını ileri biyolojik arıtma tesislerinden geçirmeden denize boşaltmanın da asgari o kadar büyük bir vahim durum olduğunu biliyoruz biz. O açıdan da bunun görev olarak sadece yerel yönetimlerde olmakla birlikte, buna dışarıdan destek, müdahale değil, dışarıdan desteklenmesi gereken bir durum olduğunu da düşünüyoruz.
Kanunların tek tek şeylerine geçmeyeceğiz ama siz değerli arkadaşlarımızı rahatlatmak adına -özellikle Ali Bey'in, Ali Şeker Bey'in bu müsilajla ilgili, yap-işlet-devret modelinden bahsetmişti, onu belki madde geldiğinde yine konuşuruz ama- büyük bir hassasiyetle yap-işlet-devret modeli algısının oluşmaması için uğraştık, haddizatında yap-işlet-devret modelinin de olmaması için uğraştık ve maddelere detaylı baktığımızda da bu konunun öncelikli yerel yönetimlerinin görevi olduğunu görüyoruz ve -maddenin kendi ruhunda var, kendi uygulamasında da var- yerel yönetimler aracılığıyla yapılması gerekiyor. 50 milyon ve altındaki bütün projelendirmenin izin almadan bizzat yerel yönetimlerin kendilerinin yapabileceği de var burada. O açıdan son derece demokratik bir çalışma, son derece yerel yönetimlerin hak ve hukukunun da gözetildiği ama onların aciz kaldığı durumlarda Marmara gibi çok önemli bir ortak denizimizin de kurtarılması için gerekli müdahalenin de yapılabildiği önemli bir çalışma oldu. Onu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Değerli arkadaşlar, yine, bu kanun metniyle çevreyi kirletenlere ciddi cezalar öngörüyoruz. Tersanelere, limanlara ve gemilere çevreyi kirlettikleri zaman kesilen cezaları arttırıyoruz -önerilerimiz şüphesiz- sadece kabası alınarak Marmara Denizi'ne atılan atık suların bitirilmesi için ileri biyolojik arıtma atık su tesislerinin hızlıca kurulmasının sağlanmasını amaçlıyoruz. Bu tesislerin kurulması için farklı yollar sunarak yerel yönetimlerin teşvik edilmesini amaçlıyoruz.
Değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, yine, maddelerden bazıları, bunlardan bir tanesi Yapı Denetimi Hakkında Kanun'la ilgili yaptığımız değişiklikler, bina kimlik sertifikası, şantiyelerde yapı denetimlerinde çalışacak mimar ve mühendislerin durumu, laboratuvarlarda yapılacak işlemlerin ödemeleri, yapı denetim kuruluşlarının ve laboratuvarlarının görev ve sorumlulukları, yapı denetim kontrolünde yapılmış yapıların denetlenmesini de içeren düzenlemeleri getirmekteyiz.
Yine, bir diğer değişikliğimiz ise İmar Kanunu'nda öngörülen değişiklikler. Burada getirdiğimiz değişiklik teklifleri ise sanayi alanları ve ibadethane alanlarında ve tarımsal silo yapılarında yençok sınırlamasını kaldırıyoruz. Birden fazla yapı için alınan ruhsatlarda yapılamayan yapı için ruhsat yenilemelerinde maliklerin muvaffakiyetlerinin tartışıldığı bir maddemiz var, onu detaylı tartışacağımızı tahmin ediyorum.
Ayrıca, yaptığımız değişiklikle, yapılan bir binada ruhsata aykırı yapılan yerlerle ilgili sadece yapı denetimine değil, yapı sahibine ve yapı müteahhidine de ceza verilmesini öneriyoruz.
Tarım Kanunu'nda değişik yapılarak desteklemeler ve destekleme başvurularında yaşanan sıkıntılar nedeniyle desteğini alamayanlara desteklerini alması için yeni bir fırsat, yeni bir düzenleme getiriyoruz.
Yine, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'da değişiklik teklifimizde ise riskli yapı tespiti için gelen görevlilere engel olunması, binaya alınmaması gibi durumların ortadan kaldırılması için yeni bir düzenleme önerimiz var.
Yine, Coğrafi Bilgi Sistemleri Kanunu'ndaki değişiklik teklifimizde ise sertifikalandırma ve ceza uygulamalarını getiriyoruz.
Tüm maddeler üzerinde ayrıntılı olarak görüşüp değerlendirmeleri şüphesiz yapacağız. Sorularınıza Bakan Yardımcımız ve Bakanlığımızın yetkili ve ilgili bürokratlarıyla cevap vermeye çalışacağız.
Değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, hazırlığını yapıp çalışmalarını bitirip sizlerin görüş, düşünce ve önerilerinize ve onayınıza getirdiğimiz kanun teklifimizin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Kanun teklifimizin görüşmelerinde değerli katkılar, değerli görüşler sunacak olan tüm Komisyon üyelerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza şimdiden teşekkür ediyorum.