KOMİSYON KONUŞMASI

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Evet, Başkanım, teşekkür ediyorum.

Geneli üzerinde çok kısa bir açıklama yapmak istiyorum bazı konularda, tabii maddelere geldiği zaman da detaylı görüşmeler de yapılacak maddelerle ilgili.

Tabii, özellikle bu kanun teklifi içerisindeki çevreyle ilgili olan maddeler çok önemli. Bence ağırlıklı kısmının da o olması lazım, belki onun üzerinde biraz daha yoğunlaşmamız lazım. Çevrenin dışında imarla ilgili, yapı denetimle ilgili, afet riski altındaki alanların dönüşüm yasasıyla ilgili ve diğer birkaç kanunla ilgili değişiklikler var. Yalnız bu değişikliklere baktığımız zaman hepsi de böyle nokta atışı; gerçekten problemli, sıkıntılı olan alanları, o sıkıntı ve problemleri giderecek nitelikte olan çalışmalar bunlar. Ben, öncelikle, Mustafa Başkanım başta olmak üzere, emeği geçen tüm arkadaşlara, bürokrasiden destek verenlere, herkese teşekkür ediyorum.

Tabii, biz, Müsilaj Komisyonunda bu konuları görüşürken, değerlendirirken Müsilaj Komisyonunun, tartışmasız bütün arkadaşların tek temennisi, dileği, -ve bu rapora da yansıdı- isteğiyle "Kesinlikle bundan sonra yapılacak olan arıtmalarda biyolojik arıtma olmasın, ön arıtma olmasın, ileri biyolojik arıtma olsun." şeklinde ittifakla alınan bir karar vardı; bu, rapora da yansıdı ve mevcut biyolojik arıtma tesislerinin de ileri biyolojik arıtmaya dönüştürülmesiyle ilgili bu konuda da görüş vardı. Ve bununla ilgili de yine, Müsilaj Araştırma Komisyonumuzda da bu şekilde hareket eden belediyelere, ileri biyolojik arıtmaya dönüşen belediyelere teşvik önerilerimiz vardı, Komisyon raporunda var. Bunlardan sadece bir tanesi, şu anda buraya yansıtılmış durumda, diğerleri de tahmin ediyorum, zaman içerisinde yansıtılacaktır, yasal altlığı oluşacaktır diye düşünüyorum.

Tabii, burada, az önce Gökan Bey -yanlış anlamadıysam- eleştirdi: "Niye ileri biyolojik arıtma konuldu?" diye. Bunun konulmasının en önemli nedenini de az önce izah ettim, zaten Müsilaj Komisyonunda da bu geliyor. Şu andaki Çevre Yasası'nda "arıtma" deyince genel bir ifade var; "arıtma tesisi" olarak geçiyor. Arıtma tesisinin içerisinde ön arıtma da var, aslında "ön arıtma" demek bile doğru değil, elekten geçtikten sonra kabası alınıp geriye kalanının olduğu gibi denize deşarjı yapılan bir sistem "ön arıtma" dediğimiz yani elekten geçen bir sistem. Biyolojik arıtma var, ileri biyolojik arıtma var. Şimdi, eğer bu yasada ileri biyolojik arıtmayı koymazsak... Aslında bütün belediyelerin arıtması var şu anda, arıtmasız hiçbir belediye yok. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yüzde 54'ü ön arıtmayla eğer buraya ileri biyoloji koymasak İstanbul'da böyle bir problem yok. Kocaeli'nin yüzde 75'i ileri arıtma, ön arıtma yok ama biyolojik arıtma var, Kocaeli'de de zaten o zaman problem yok. Çanakkale'de yok, Balıkesir'de yok, hiçbir yerde bir problem yok; o zaman bir anlam ifade etmiyor. Bizim amacımız, kesinlikle, -ileri biyolojik- raporda da belirtildiği gibi, bundan sonra yapılacak olanlar ileri biyolojik arıtma olsun ve mevcut biyolojik arıtmalar da ileri biyolojiye dönüştürülsün. Artı, bir adım daha ileri giderek -yine Komisyonda önerilerimiz vardı- geri kullanım da sağlansın, atık su yani genel ifadesiyle "gri su" kullanımının da teşvik edilmesi park, bahçelerde veya farklı yerlerde... Örneğin, Kocaeli'de bu uygulanıyor, gri su kullanımı, ileri biyolojik arıtmadan çıkan sular...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Niye "mor şebeke" demiyoruz da "gri su" diyoruz?

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Yani, şu andaki şeyde kullanılan...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Ben biraz latife için diyorum.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Eyvallah, teşekkür ederim.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Türkiye'de ilk defa atık su arıtma tesisinden şehir yeşil alanlarını sulama işini biz başlattık, hamdolsun. Yani Ankara yolu, Antalya yolu vesaire, ilkti, ben de onu destekliyorum.

Yalnız, şeyi bir düzeltelim: Gökan Bey'in eleştirisi aslında "İleri biyolojik arıtma niye yapılıyor, niye mecbur tutuluyor?" değil de "Nereye yapılacak, izin vermiyorsunuz zaten." falan gibi -ÇED raporlarını onun için sundu- orada bir yanlış anlama olabilir, tekrar yeni bir tartışma açmayalım yani.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Yok, o kısmı da dinledim. Şöyle: "Şimdi ileri biyolojik arıtma tesisi yapmak için yer yok." diye bir ifadesi oldu yanlış hatırlamıyorsam. Yani biyolojik arıtma tesisi yapılacak bir yer varsa aynı yere ileri biyolojiyi de yaparsınız yani ileri biyolojik arıtma için...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Yani bu kanun çıktığında bu uygulamalar değişir, biraz daha kolaylaştırılır ÇED raporları.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Yani şöyle Sayın Başkanım: İşte, biyolojik arıtma tesisi için 10 dönüm yer lazım da ileri biyolojik arıtma tesisi için 50 dönüm yer lazım diye bir şey yok, aynı alanda ikisini de yapabiliyorsunuz, sadece teknoloji farklılıkları...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Doğru.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Tabii, burada, bu teklifte getirilen en önemli... Ha, deminkini bir izah edeyim -Başkanım, kaynatıyordun az kalsın- Kocaeli'de gri su şu anda park bahçelerde değil, sanayide kullanılıyor; özel hat yapıldı, ileri biyolojik arıtmadan çıkan gri su sanayide birçok alanda proses suyu olarak kullanılıyor; hem sanayicinin işine geliyor, diğerine vereceği paranın en az dörtte 1'ini oraya ödeyerek kullanmış oluyor, israfı da önlemiş oluyoruz.

Şimdi, burada getirilen çalışmalardan bir tanesi, ileri biyolojik arıtmaya geçilmesi hâlinde -şu anda elektrik giderinin yüzde 50'sini Bakanlık ödüyor- bu sisteme geçilirse elektrik giderlerinin tamamını Bakanlık ödeyecek bu teklife göre, böyle bir düzenleme getiriliyor; bu gerçekten önemli bir şey teşvik etme açısından.

Yine, burada, İmar Kanunu'yla ilgili önemli bir düzenleme var. Yaklaşık bir yıl önce falan herhâlde bir düzenleme yapılmıştı Yençokların kaldırılmasıyla ilgili. Sınırsız kat yüksekliğiyle ilgili uygulamada sıkıntılar çıkınca bu Yençoklar sınırlanmıştı yani "Sınırsız bir kat yüksekliği olmasın, bir sınır getirilsin." denilmişti. Bununla ilgili bir düzenleme koyduk ama tabii, burada, sanayi tesislerinde ve özellikle tarımsal amaçlı silolarda, bir de dinî tesislerde, işte, minarelerde falan, yükseklikle ilgili sıkıntıların çıkabileceği, onlara sabit bir yükseklik verilemeyeceği için bu 3 konu istisna olarak burada düzenleniyor.

Bunun dışında, diyelim ki kat irtifakı kurulmuş 10 tane blok var, bunların 6 tanesi yapılmış, geriye kalan 4 tanesi yapılmamış. Şimdi, 4 tanesi yapılmamış ve iş de bırakılmış diyelim, müteahhit bırakmış veya iflas etmiş, her neyse; şimdi, geriye kalan o 4 tanesini onların sahipleri yapmaya kalktığı zaman oradaki bütün kat maliklerinin muvafakati gerekiyordu. Burada bir düzenleme yapıldı, biraz daha kolaylaştırıldı; tüm kat maliklerinin yüzde 50'sinin muvafakati, yapılmayan blok maliklerinin de tamamının muvafakatiyle birlikte bu kalan inşaatın, tabii ki o mimari projeye uygun olarak; oradaki emsale, yoğunluğa, kata aynen bire bir uygun olarak yapılabilmesi kolaylığı getirildi. Bununla ilgili de arazide birçok problem var. Mesela, bu depremde biz bunları yaşadık. Aynı parsel içerisinde 3-4 tane blok var, 1 tanesi yıkılmış, geriye kalanları sağlam; o 1 tanesi için yasada şey var, bu yapılabiliyordu ama kat irtifakı hâlinde ise eğer, burada böyle bir sıkıntı vardı; bunun giderilmesine yönelik bir sistem, bu da önemli gerçekten.

Yine, bu düzenlemede özellikle depremden de hareket ederek, binayla ilgili teknik ve genel bilgilerin bina önüne konulacak olan bina sertifikası belgesiyle veya da işte, teknolojiye uygun hazırlanacak olan tabloyla o binadaki bütün bilgiler görülebilecek; ilgilisi onu görebilecek, bakanlıklar onu görebilecek; Allah korusun, olası bir şey olduğu zaman o binanın mimarisini oradan görebilecekler ve diğer bilgileri alabilecekler. Bu da yeni bir düzenleme, ilk defa getirilen bir düzenleme, kanuna ilave ediliyor.

Yine, burada, özellikle 5543 sayılı İskân Kanunu'nda iskân amaçlı olarak bir afet sonucu yapılan binaların bedelleriyle ilgili bir ödeme takvimi vardı, peşin ödemeyi teşvik edecek herhangi bir düzenleme yoktu. Burada getirilen düzenlemeyle birlikte, eğer peşin ödemek isterse yaklaşık yüzde 60-65'lere varan bir indirim yapılabilecek yani yirmi yıl sonra değil de peşin ödemek istiyor, ödediği zaman da ciddi anlamda bir indirim getiriliyor, bununla ilgili de ayrıca bir yönetmelik düzenlemesi de yapılacak. Bunun gibi, Başkanım, başlangıçta da söylediğim gibi, gerçekten nokta atışı yapan, birçok konuda vatandaşın problemlerini, arazide yaşanan sıkıntıları giderecek olan ve aynı zamanda ağırlıklı olarak da işte yaşadığımız müsilajın kaynağı olan atık suların gerçekten ileri biyolojik sistemle arıtıldıktan sonra denize deşarj edilmesine yönelik düzenlemeler yapılıyor.

Ben tekrar emeği geçenlere teşekkür ediyorum.