İSMAİL AYDIN (Bursa) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Her şeyden önce Komisyonumuz İnsan Hakları Komisyonu. Yani Türkiye'deki insan hakları hepimizi ilgilendiren, hepimizin eşit mesafede olması gereken ve duyarlılık sahibi olmamız gereken bir husustur. Muhalefet partisi milletvekillerinin daha hassas olduğu, iktidar partisi milletvekillerinin daha az hassas olduğu insan hakları ihlali olduğuna ben inanmıyorum. Bu nedenle, Komisyonumuzda bugünkü bu tartışmaları çok yersiz buluyorum. Her şeyden önce burada Komisyonumuzun çalışma usulünü belirlememiz lazım. Burada da temel husus önümüzde var olan İç Tüzük ve uygulamalar, Komisyonumuzun daha önceki uygulamaları. Gündemin belirlenmesi de bu şekilde elbette ki yapılır. Ben bir de alt komisyon...

Sayın Başkanım, burada esas tartıştığımız konu şu: 30 arkadaşımız önerge vermiş. Herkes kendi önergesinin elbette ki önemli olduğunu addediyor. Bu 30 önergenin hepsi önemli. Benim de verdiğim önergeler var, ben de onu önemli addediyorum. Burada kurulacak olan alt komisyonların çalışmalarının süresini bence kısıtlamak gerekiyor. Çünkü yeni komisyonlar kuralım, diğer insan hakları ihlalleriyle ilgili çalışma alanımız genişlesin. Önceki dönemlerde olduğu gibi iki yıl, bir yıl gibi çalışmaları ben şahsen çok uzun buluyorum; altı ayla, üç ayla kısıtlayalım. Diyarbakır Cezaevindeki insan hakkı ihlalleri yaşanmış, bitmiş. Önemli, önemsiz demiyorum, kamuoyuna elbette ki mal edelim, ama bence Komisyonumuzu eğer çok hızlı çalıştırırsak üç ayda, dört ayda bitirebiliriz. Ya da verdiğimiz 30 tane önergeyle ilgili diğer komisyonlar oluşturalım ya da Türkiye'nin gündemi, coğrafyamız çok hızlı, her gün değişiyor, yeni komisyonlar kurma ihtiyacı hissedebiliriz. Bu nedenle, bence, alt komisyonlara kesinlikle süre verelim, çok kısa tutalım; bazıları bir ay olabilir, iki ay olabilir.

Teşekkür ediyorum.