KOMİSYON KONUŞMASI

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakan Yardımcısı, değerli bürokratlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında, 2'nci madde üzerinde Kayseri özelinde söz alma adına, kooperatif mağdurlarının sorunlarını giderecek kanun teklifi adına buradayım ama 1'inci madde üzerinde söz alma gereği duydum çünkü burada, suyun nasıl kullanılacağı yetkisi Cumhurbaşkanına veriliyor. Yani aslında her şeyin suyu çıkmış durumda. Bu ülkenin kurumları var, kuralları var, bakanları var, bakanlıkları var yani tek bir kişi her şeye karar mı verecek? Yani niçin böyle bir düzenlemeye gerek duyuldu, gerekçe nedir? Yani o zaman şöyle bir şey yapalım Sayın Başkan: Bu ülkede sınıf başkanlarını bile Cumhurbaşkanı belirlesin, olsun bitsin. Yani bu kadarına da gerçekten pes! Gerçekten, tarımsal alanda, tarımsal sulamada çok ciddi sorunlar yaşıyoruz ki bu karar böyle değiştikçe daha da derinleşecek. Bakınız, ilim Kayseri'den örnek vermek istiyorum. Kayseri'de bizim Pınarbaşı ilçemizden doğan Tomarza, Develi ve Yahyalı ilçemizden geçerek Seyhan Nehri'ne ulaşan Zamantı Irmağı, yıllardır bizim binlerce çiftçimizin geçim kaynağı olmuş, buradaki köylülerimiz bu suyu kullanarak ekmişler, biçmişler, çocuklarının geleceğini sağlamışlar, evinin geçimini sağlamışlar ama bu iktidar "Allah'ın suyundan para mı alınır?" diye iktidar oldu ve 2006 yılında Zamantı Irmağı'ndan da para almaya başladı. Bakınız, bu iktidar dönemine kadar yani sizin iktidarınız dönemine kadar ne Erbakan ne Demirel ne Ecevit ne Özal hiçbirisi bu alandan su almamış, tarımsal alandan su almamış ve de şimdi buradaki, Zamantı Irmağı'ndaki bu sulama kanalları da ta, 1974 yılında yapılan sular. Şimdi, çiftçilerimize "Siz Zamantı Irmağı'ndan niçin su kullanıyorsunuz?" diye öyle borçlar çıkarılmış ki bakınız, 76 bin liralık icra; su kullandınız diye. Yine, başka bir çiftçimize 78 bin liralık icra. Ya, bunu çiftçi nasıl ödesin? Ya, biraz vicdan... Bakınız, başka bir çiftçiye 52 bin liralık icra. Ve de binlerce çiftçi var Sayın Başkanım, böyle, evine "Su kullandınız." diye icra giden çiftçilerimiz. Onun da ötesine geçmişsiniz, bakınız, DSİ 12. Bölge Müdürlüğü çiftçilere bir yazı gönderiyor. "Bu Zamantı Irmağı'nın çevresinde HES'ler var, biz bu suları HES'lerde kullanacağız, dolayısıyla ona göre ekin." diyor ve de bunu gerekçe gösteren Bahçelik Sulama Birliği de 34 köy muhtarına yazı gönderiyor, "Arkadaş, biz size su vermeyeceğiz." diyor. Yani çiftçiye yağmurlu havada su vermiyorsunuz. Biz de size "Ya, siz fakirden fukaradan, çiftçiden oy alıyorsunuz, zenginlere hizmet ediyorsunuz, holdinglerin iktidarısınız." deyince bozuluyorsunuz, alınıyorsunuz, kızıyorsunuz, "Hayır öyle değil." diyorsunuz. Bunu nasıl açıklayacaksınız Sayın Başkan, Sayın Bakan Yardımcısı? Biriniz açıklayın. Bakın "Ekilmedik 1 metrekare alan bırakmayın." Diyorsunuz, sonra da 34 köy muhtarına genelge gönderiyorsunuz, çiftçiye diyorsunuz ki: "Arkadaş, biz size barajdan su vermeyeceğiz." Niye vermeyeceksiniz? "HES'ler var." HES'ler kimin? "HES'ler de bize yakın arkadaşların." Yani bir kişi para kazanacak diye, milyonlarına milyonlar katacak diye binlerce çiftçiyi mağdur etmek nerede var, hangi vicdanda var? Bunu biriniz açıklayın Allah rızası için. Bakınız, Sayın...

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Çetin Bey, su verilmiyor mu, para mı isteniyor?

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Bakın, 12. Bölge Müdürlüğü diyor ki...

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Aradaki ayrıntı önemli çünkü.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Aynen, su verilmiyor, su verilmiyor.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Parasını ödese de verilmiyor mu?

ÇETİN ARIK (Kayseri) - "Parasını ödersen de sana su yok. Ona göre ek." diyor. "Ben bu suyu HES'te kullanacağım. Enerji benim için çok önemli." diyor. Sayın Genel Müdürüm, bakın, yazı burada. "Enerji benim için çok önemli. Ben size paranızla dahi su vermiyorum." diyor. Çiftçi diyor ki: "Ben, girdi maliyetlerimin bu kadar artmasına rağmen, mazota rağmen, gübreye rağmen ektim. Başka geçim kaynağım yok, başka bir şansım yok yani ben burayı ekeceğim, evime helalinden ekmek götüreceğim." Ama o kadar ileri gidiliyor ki köy muhtarlarına, 34 tane köyün muhtarına "Biz size su vermeyeceğiz. Paramı versen de su vermeyeceğiz." diyorlar. Niye vermiyorsunuz? "E, bizim arkadaşların HES'lerine su kalmıyor." diyor. Arkadaşlarınız kullansın HES'lerine suyu da dönüştürün, getirin, çiftçiye, köylüye verin.

İşte, biz tekrar diyoruz: Yani fakirden alıyorsunuz, zengine veriyorsunuz; garipten alıyorsunuz, fakirin fukaranın, garibin gurebanın edebiyatını yapıyorsunuz, oyunu alıyorsunuz ama hizmete geldiği zaman, zengine hizmet ediyorsunuz. Zengine hizmet etmeyin demiyoruz ama burada binlerce çiftçinin mağduriyetini görün. İşte burada, bakın, Bölge Müdürlüğünüzün gönderdiği...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Süreniz bitti ama Şamil ağabeyin torpiliyle bir dakika ilave ediyoruz.

METİN YAVUZ (Aydın) - DSİ'nin yazdığı yazıyı alabilir miyiz? O DSİ'nin yazısını alabilir miyiz?

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Sayın Genel Müdür Yardımcıma ilettim DSİ'nin yazısını, tabii, size de...

METİN YAVUZ (Aydın) - Bize iletebilir mi onu?

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Tabii ki Sayın Başkanım.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Şimdi ben orada şunu anlamıyorum: Hem para cezası gönderilmiş hem de "Su vermiyoruz." Oradaki çelişkiyi anlamıyorum ben yani madem su verilmemiş, o para cezası neyle ilgili? O ifade de bir çelişki var, onu bir açıklarsanız sevinirim.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Buyurun Çetin Bey.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Bakın, Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri; şunu açıklamak istiyorum: Özetle, çiftçi 1974 yılında yapılan kanalları kullanmış, kanalların çoğu kırılmış vesaire; çiftçi buradan, ırmaktan su alınca yüzde 200 farkla ceza olarak parasını almış, demiş ki: "Arkadaş, sen ırmaktan su aldın, sana yüzde 200 ceza. Kaçak su kullandın."

Geçiyorum burayı... Bununla ilgili icralar gönderilmiş. Sonraki yazısında da DSİ 12. Bölge Müdürlüğü diyor ki: "HES'lerde su kalmıyor. Siz su kullanıyorsunuz, vahşi sulama yapıyorsunuz ve HES'lere su kalmıyor. Ona göre ekiminizi, dikiminizi yapın." Bu genelgeye ilaveten de Bahçelik Sulama Birliği Başkanı da 34 köy muhtarına "Arkadaş, biz, size para da olsa su vermeyeceğiz." diyor. Gelinen son nokta bu yani parayla bile su yok artık, Allah'ın suyu parasıyla bile yok.