MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

"Çevre danışmanlık firması" gibi bir ifade kanuna eklenmektedir. Bu firmalar, çevreye yönetim hizmeti vermek üzere Bakanlık tarafından yetkilendirilecek tüzel bir kişiliği ifade etmektedir. Şimdi, bildiğiniz üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ve aslında Komisyonumuz dâhilinde bulunan birçok bakanlığın en büyük sorunlarından biri ÇED raporudur. Çünkü genelde sermaye lehine ekolojik bir talan olduğunda mahkemeler ÇED raporunu istemekte ve maalesef, üzülerek belirtmek isterim ki oda ve sendikaların uyarılarına rağmen çevre, şirketler tarafından büyük ve geri dönülemez bir şekilde zarar görmektedir. Anladığımız kadarıyla bu firmalar aynı zamanda ÇED raporu da düzenleyebilmektedirler; o zaman ÇED raporu değil, ısmarlama rapor düzenlerler ki bu da aslında doğa için büyük bir kayıp hâline gelir.

Şimdi, diğer bir husus, Çevre Komisyonunda Mersin Milletvekilimiz Rıdvan Turan'ın da değindiği bir husustur. Bu işler, kamusal olan şeyler özelleştirilmeye başlandığında, bu tür firmalar eliyle yapıldığında orada çalışmaya başlayanlar çeşitli olumsuzluklarla karşılaşırlar. Bunun da sonucu: Çevre mühendislerinin, kurulmuş olan buna benzer firmalarda olumsuz koşullarda çalıştırılmasına dönüşmesidir. Yine "çevre yönetimi hizmeti" diye bir kavram tanımlanıyor. Bu düzenlemeye göre denetleme, kontrol ve izleme gibi hizmetleri sağlayacak, kısaca denetim yetkisi özel sektöre devredilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının daha önce çıkardığı ancak Danıştay tarafından Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilen izleme, kontrol ve denetim yetkisini özel sektöre devretmeye olanak tanıyan bir düzenleme olarak karşımızda durmaktadır. Denetim, bir kamu görevidir ve kamu personeliyle yapılmalıdır. Devredilemez yetkileri devretmek adına yaptığınız bu düzenleme yine yasal açıdan uygun değildir.

Teşekkür ederim.