| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4469) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 30 .05.2022 |
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; 8'inci madde, boğazlar ve Susurluk havzası dahil Marmara Denizi hidrolojik havzasında ve bu havzada yer alan illerden İstanbul, Bursa ve Kocaeli illerinin tamamında ileri atık su arıtım tesisi, arıtma çamuru işleme ve bertaraf tesisi ile atık geri kazanım ve bertaraf tesislerinin kurulmaması sebebiyle çevre kirliliği riski oluşması veya halk sağlığının tehdit edilmesi hâlinde bu tesisleri kurmayan idarelere altı ay süre veriyor. Bu süre zarfında ilgili yerel yönetimler bu işi yapamazsa Bakanlık kendi yetkilendireceği kişilerle bu hizmeti yapıyor ve ortaya çıkan maliyet de mahalli idarelerin bütçe paylarından, özel idare gelirlerinden ve bütçe vergi gelirlerindeki payından kesilir diyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, şöyle bir şey söyleyeyim: Ben İstanbul'la ilgili konuşacağım, Kocaeli ve Bursa'yla ilgili de değerli arkadaşlarımız konuşsunlar, biz de bilgi sahibi olalım. İstanbul en fazla nüfusun yaşadığı ve evsel atıkların en fazla olduğu şehirlerin başında geliyor. Ancak, burada, ben bazı bilgileri Komisyonumuza da iletmek istiyorum, bazı maddelerde konuşmadım ama bu bilgilerin burada bilinmesine de ihtiyaç var. Şimdi, İSKİ yatırımcı bir kurum yani İSKİ başından beri zaten bütçe gelirlerinin yarıdan fazlasını altyapı yatırımlarına harcayan bir kurum olarak ortaya çıkıyor. Yıllar içinde de bu hep böyle devam etmiş ancak nüfusun artmasıyla birlikte başlamış olan yatırımlar temiz su, içme suyu, sanayinin istediği suyun dışında, bu kez çevre faktörünün ortaya çıkmasıyla birlikte önce açıktan derelere akan kanalizasyonlar zaman içinde şebekeye alınıyor, bir müddet sonra denizlere derin deşarj yöntemiyle bunların ön arıtmadan geçirilerek Marmara Denizi'ne dip akıntılarına verilmesi yoluna gidiliyor fakat Nurettin Sözen'in Belediye Başkanlığı döneminde, Haliç'in de Bedrettin Dalan döneminde temizlenmeye başlamasıyla birlikte, ilk kez biz "ileri biyolojik arıtma" sözcüğünü duyuyoruz çünkü bilimsel veriler, üniversitelerle yapılan iş birliği sonucunda bunun önemi çok daha gün yüzüne çıkıyor ve İSKİ, yatırımlarında buna başlıyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, İstanbul'da günde ortalama 3,2 milyon ton içme suyu İSKİ tarafından abonelere veriliyor; 3,2 milyon ton, bazı aylarda 2,9 milyon tona iniyor, bazı aylarda 3,5 milyon tona çıkıyor. Yani İstanbul'un yıllık yaklaşık nereden baksanız 1,2 milyar metreküp su tükettiğini belirtmek istiyorum. Türkiye'nin bütün yer yüzü suları, yer altı suları dâhil toplam rezervi 104 milyar metreküp/yıl yani neredeyse İstanbul'da tüketilen temiz su, Türkiye'nin bütün kaynak sularının, akarsularının, kar sularının, yağmurun yüzde 1'i; o nedenle bu boyutuyla çok önemli.
Şimdi, İstanbul'da bazı yatırımlar var, onlardan bahsetmek istiyorum. Bir kere çok ciddi biçimiyle ileri biyolojik arıtma tesislerin yapılması konusunda bir çalışma var. Nerede yapıyor bunu İSKİ? Bir tanesi şu: Mesela Baltalimanı'nda ön arıtmayla, Sarıyer'de Baltalimanı'nda 600 bin metreküp/gün olan ön arıtılarak boğazın dip akıntısına verilerek Karadeniz'e gönderilen atıklar, şimdi biyolojik ön arıtma, biyolojik atık su tesisine dönüşüyor. Çok ciddi bir yatırım var ve bu yılın kasım ayında büyük ihtimalle bitecek ve biz bunu faaliyete geçirebileceğiz. Tuzla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi günlük 250 bin metreküp kapasiteli olan bu tesis, şimdi kasım ayında 650 bin metreküp günlük seviyeye ulaşacak ve Tuzla'daki atıkların bertaraf edilmesini sağlayacak. Yine Marmara kıyısında bulunan Küçükçekmece Gölü çevresindeki atıkların bertaraf edilmesi için de bu bölgelerde, Küçükçekmece ve civarındaki bütün atık suyu alıp -bizim Marmara kıyısındaki en büyük arıtma tesisimiz Ataköy'de- Ataköy'deki tesise bunu tünellerle aktarma çalışması devam ediyor. Tahmin ediyorum, 2024 yılında Küçükçekmece dediğimiz gölün etrafında -Şamil Bey de iyi bilir o bölgenin milletvekili- Esenyurt 1 milyon, Küçükçekmece 850 bin, Başakşehir 500 bin, Bağcılar 600 bin yani nereden bakarsak bir 2,5-3 milyona yakın bir nüfus yaşayacak, bu nüfusun ürettiği atıklar da tüneller vasıtasıyla Ataköy'deki ileri biyolojik arıtma tesisine getirilecek ve buradan da arıtılarak gidecek. Yine Ambarlı'daki atık su tüneli inşaatları da devam ediyor.
Bir konuyu, tabii, milletvekillerimizin dikkatine sunmak istiyorum: Değerli arkadaşlar, özellikle son bir yıl içinde yani 2020'de pandemi başladı, 2021 yılının sonunda, dünyada emtia fiyatlarındaki artış, arkasından enerji fiyatlarında artış, sonrasında Türkiye'deki kur meselesinden kaynaklanan sorunlar yüzünden imalatlar öngörülen rakamların çok üzerinde çıkmaya başladı. İnşaat maliyetlerindeki üç yıl içinde -2020, 2021 ve 2022- özellikle son altı ay içinde meydana gelen maliyet artışları, nereden baksanız yüzde 120'lerin, yüzde 140'ların üzerinde. Böyle olunca da bu tür yatırımların yerel yönetimlere bağlı olan su kanalizasyon idaresi tarafından yapılabilmesi için burada bütçenin en temel geliri olan temiz su bedeli kadar atık su bedel üzerindeki yurttaşın ödeyeceği değer baskılanmaktadır. Bu nedenle maliyetler şişmekte ancak yurttaşların su bedeli için ödediği rakamlar olabildiğince sabit kaldığı için de bu yatırımların yapılabilme ömürleri uzamaktadır. O nedenle ben İstanbul'u örnek veriyorum, Sayın Şeker de Kocaeli'yi versin yani yirmi yıldır, yirmi beş yıldır Kocaeli'de ne yapıldığını açıkçası biz de merak ediyoruz.
Yine, Yenikapı ileri biyolojik arıtma tesisinin de... Kadıköy'deki ve Yenikapı'daki tesislerde biliyorsunuz -bilenler açısından söylüyorum- ön arıtmadan geçen, biyolojik arıtmadan geçen sularımız yaklaşık 1,8 milyon ton/gündür. Bunlar ya Üsküdar önlerinden ya Sarıyer önlerinden ya da Boğaz'ın değişik yerlerinden, 50 ila 70 metre derinlikte Boğaz'ın altından Karadeniz'e gitmektedir. Şimdi, maddenin içinde boğazlarla ilgili önergeyi okuttuk, kabul etmediniz. Bir kez daha söylüyorum: İleri biyolojik arıtma tesisinin Kadıköy'de, Üsküdar'da, Yenikapı'da ve Baltalimanı'nda ya da Beykoz'da yapılabilmesi için coğrafi açıdan herhangi bir alan yoktur. Bu konuyla ilgili de ilgili kurumun, devletin değişik kurumlarının yapmış olduğu müracaatlara verilen cevapların tamamına yakını olumsuzdur. Bunu bir bilgi olarak bildirmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Tamamlayacağım Başkanım.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Başkanım...
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Bir saniye Mustafa Bey.
Buyurun Sayın Zeybek.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Şimdi, Sayın Bakan Yardımcımız daha önce İstanbul İl Çevre Müdürlüğü -Çevre ve Şehircilik Bakanlığıydı, o zaman tam adı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü- görevini de yaptı. Yani bu manada, İstanbul'un bu meselesini önceki yerel yönetimler döneminden -hatta belki Kadir Bey'in öncesi dönemde de bilemiyorum, Ali Müfit Gürtuna dönemini çok hatırlamıyorum ama- biliyorsunuz ve İstanbul'un atık su arıtmayla ilgili bütün senaryolarında sizin de mutlaka görüşünüz alınmıştır ve planlamalar buna göre yapılmıştır. Yani Baltalimanı'nda yapılan ve şu anda bitme aşamasına gelen ya da İstanbul'da yapılan diğer arıtma tesisleriyle ilgili kurum görüşleri, ilgili bakanlığın görüşleri alınmadan Büyükşehir Belediyesinin bu yatırımlara girişebilmesinin, bu işleri proje etmesinin ve ihale yapabilmesinin çok mümkün olmadığını görüyorum. Ben, buradan Bakanlığın neden bir görüş değişikliğine gittiğini...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Kapandı Başkanım.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Buyurun.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Buna ilişkin olarak da Büyükşehir Belediyesinin talep etmesi hâlinde ilgili arazilerin, kamuya ait olan, hazineye ait olan arazilerin tahsisi konusunda hızlı davranacak mısınız? Ya da bugüne kadar ilgili kurullardan gelen bazı müracaatlara verilmiş olan olumsuz görüş ya da kararlar değiştirilecek mi? Açıkçası bunları çok merak ediyorum.
Onun ötesinde, ben, altı aylık sürede yani bu termin planlarının yapılıp altı aylık süre içinde Bakanlığa sunulmasıyla ilgili... Açıkçası buna Bursa ve Kocaeli Büyükşehir tarif edilmiş ama mesela burada Tekirdağ yok, burada Balıkesir yok; burada bunların da 2 tanesinin büyükşehir olması sebebiyle... Bu illerin altı ay içinde bu termin planlarını hazırlayarak bugünkü... Yani Millî Eğitim Bakanlığının ihale yapamadığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ihale yapamadığı, Toplu Konut İdaresinin ihale yapamadığı, ihalelere kimsenin teklif vermediği bir dönemde bu işlerle ilgili sürenin açıkçası yeniden gözden geçirilmesinin doğru olacağını düşünüyorum.
Teşekkür ederim.