NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Şimdi, efendim, sonuçta şuna karar vermemiz lazım: Ben, arkadaşların başlattığı konudan devam etmek istiyorum. Gerek sokağa yasağı gerekse Tahir Elçi'yle ilgili soruşturması devam eden ya da sıcaklığı devam eden olaylarla, olgularla ilgili biz bir inceleme, araştırma yapabiliyor muyuz? Bu, teamülde nasıl, mevzuat çerçevesi nasıl, onu bilmiyorum ama fiilen böyle bir şeyden sağlıklı bir sonuç elde edemeyeceğimiz kanaatindeyim.

Tahir Elçi'yle ilgili, sokağa çıkma yasağıyla ve oradan doğan mağduriyetlerle ilgili de muhakkak bir araştırma yapılması gerekir. Benim biraz da kişisel bir şeyim var. Tahir Elçi bildiğim bir arkadaştı. Öldürüldüğü gün İstanbul'da bir DPI toplantısı vardı, Bilgi Üniversitesinde; o da katılacaktı, ben de katıldım. Başkandan izin almıştı, organize eden arkadaştan ve biz de o toplantıdayken ölüm haberini aldık. Kişisel olarak da bu işin polis kurşunu mu olur, terörist kurşunu mu olur, başka bir şey mi olur, sekme mi olur; neyse, nasıl öldüyse, onun vuzuha kavuşturulması hem savcılığın görevi hem de biz burada bir rol üslenebiliriz diye düşünüyorum ama bu ortamda sağlıklı sonuç alabilir miyiz diye kaygılarım var.

Daha önce de araştırılan konular var. Mesela, 28 Şubat Meclis tarafından araştırıldı, bayağı da kapsamlı bir araştırma yapıldı. Hulusi Bey'in de belirtiği gibi, Meclisin yetki alanına giren ya da daha rahat incelenebilecek, araştırılabilecek konuları burada bizim üstlenmemizin işimizi aksatmaktan başka bir faydası olmayacağını düşünüyorum. Mesela, Ruhi Bey'in bir önerisi var, üniversitelerdeki öğrenci olaylarıyla ilgili. Geçen, Mecliste önerildi, Mecliste gündeme geldi. Bu tasnifleri yaparsak alanımızı daha da daraltır, zamanımız, imkânımız daha da artar; daha da sağlıklı, verimli çalışmalar yapabiliriz diye düşünüyorum.