ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri ve değerli misafirler; sizler, hepiniz hoş geldiniz.

Öncelikle, ben şunu belirteyim ki: Çok uzun bir süredir Türkiye'nin gündeminde olan sosyal medya yasa teklifi hazırlanmış ve teklif, sahipleri tarafından Komisyona sunulmuş bulunmaktadır fakat ben de şurada hemen şunu belirtmek istiyorum ki: Bu kanun teklifi hazırlanırken maalesef Türkiye'de mevcut olan gençlerden, bilim dünyasından ve basın dünyasından hiçbir şekilde görüş alınmadan, muhalefetin görüşü alınmadan bu mevcut olan teklif hazırlanmış ve âdeta topluma dayatılır hâle getirilmiş ve bu şekilde bugün gündeme alınmış bulunmaktadır.

Bizim de öncelikli birinci önerimiz: Âdeta, sosyal mecralar dünyasını ilgilendirecek olan yepyeni bir anayasanın oluşturulması, sosyal mecralar anayasasının oluşturulması gerektiği ve bu nedenle bütün katmanların, bütün toplum katmanlarının ve bütün aidiyetlerinin görüşlerinin alınması, bilim dünyasının görüşlerinin alınması, özellikle "Z kuşağı" deniliyor, onların görüşlerinin alınması suretiyle yeniden bir çalışma yapılarak bir kanun teklifinin hazırlanması gerektiğini öneriyoruz.

Öte taraftan, şimdi, bu kanun teklifinin tamamına baktığınız zaman, 2 tane maddesi hariç -yürürlük ve mevcut olan yayın maddesi hariç- tamamı Anayasa'ya aykırıdır bu kanun teklifinin. Neden Anayasa'ya aykırı? Bakın, Anayasa'nın 26'ncı maddesini düzenleyen düşünceyi açıklama hürriyetine açıkça aykırı olan bir tekliftir. Özellikle 29'uncu maddede yer alan hususlarla çok ciddi bir şekilde bu anlamda kısıtlama getirebilecek olan bir teklif olduğunu belirtmek isteriz.

Diğer taraftan, yine, Anayasa'nın 28'inci maddesinde yer alan basın hürriyetini kısıtlayacak nitelikte olan bir kanun teklifinden biz bahsediyoruz. Bakın, bu kanun teklifinin yürürlüğe girmesi hâlinde basın hürriyetinin tamamen askıya alınamayacağı, haber alma hürriyetinin tamamen yok edilemeyeceğine ilişkin olan Anayasa'nın ilgili hükmü kesinlikle ihlal edilecektir.

Öte taraftan, yine, Anayasa'nın 90'ıncı maddesi uyarınca uluslararası sözleşmelerin Millet Meclisi tarafından onaylanıp yürürlüğe girdikten sonraki olan kısmı... O da şunu ilgilendiriyor: Özellikle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11 no.lu Protokol'ünün 9'uncu maddesinde belirten "Herkes düşünce, din ve vicdan hürriyetine sahiptir." ilkesini de açık bir şekilde ihlal edecek olan bir kanun teklifinden bahsediyoruz.

Yine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10'uncu maddesine göre "Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir." ilkesi mevcut olmasına rağmen, bu mevcut olan kanun teklifi başından sonuna kadar Anayasa'ya, uluslararası sözleşmelere ve aynı zamanda uluslararası kriterlere çok açık bir şekilde aykırıdır.

Dolayısıyla bir kül olarak ele aldığımız zaman, İç Tüzük madde 38'e göre, hiçbir işlem yapılmadan evvel, mevcut olan bu iddialarımızın değerlendirilmek üzere Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle bu yönde bir çalışma yapılması, bu yönde görüş belirtilmesi ve bu mevcut olan kanun teklifinin, özellikle hürriyetleri kısıtlayacak, özellikle sosyal medya dünyasını tamamen zapturapt altına alacak olan bu kanun teklifinin derhâl iade edilmesini ve gerekirse Anayasa Komisyonuna iade edilmesini talep ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.